50 karaktersiz hali: avrupalılara, türk kadınının aslında televizyonlarda gördükleri gibi açık olmadığını, küçük bir kemalist azınlık hariç çoğunun tesettürlü olduğunu ama tv lerde gazetelerde görünenlerin hep bu azınlığın mensupları olduğunu anlatabilmek. (50 değil 150 karakter de yetmez bu başlığa. konu dağınık ben ne yapayım)
evet vardır böyle bir şey. son yıllarda avrupa'da gösterilen çeşitli istanbul, izmir, antalya belgeselleri, filmler ve hatta bazı kanallardaki sözde türk dizilerinin avrupa kanallarında yayınlanması üzerine türk kadınının ekserisini de, kendi kadınları gibi açık seçik kadınlar sanan kendini bilmez avrupalılara aslında o gördükleri kişilerin toplumun çok küçük bir kesimini yansıttığını, yüzde 90 ın üzerindeki kadınların müslüman olduğunu anlatma eylemidir.
ben de dahil olmak üzere tanıdığım hemen tüm arkadaşlarım, yanımızda çalıştırdığımız avrupalılara, bizimle alışveriş yapan şirket sahiplerine ve toplumda sözü geçen kurum yöneticilerine sürekli bunun böyle olmadığını anlatmaya çalışıyoruz.
ama gördüğüm kadarıyla işe yarıyor maaşallah. onlar da anlamaya başladı bizim önce müslüman sonra türk olduğumuzu allah'ın * izniyle.
''küçük bir kemalist azınlık hariç çoğunun tesettürlü olduğunu ama tv lerde gazetelerde görünenlerin hep bu azınlığın mensupları olduğunu anlatabilmek.''
asyalıların alınacağı başlık.
-corç bizde sadece menşevikler açık . bolşeviklerin b.kuma bile yararları yoktu, bizde kapattık.
avrupalilar genel olarak turklerin musluman oldugunu ve musluman kadinlarin da tesetturlu olacagini biliyorlar zaten...*
sadece avrupalilardan da daha avrupali olma gayreti ile bulunduklari vaziyetten dolayi * turk * kadinlarina "turk kadinin kapali oldugunu anlatmak" gerekir.
ya da "musluman kadinin kapali olmasi gerektigini anlatmak" gerekir diye dusunuyorum...
anlatmaya gerek olmayan hadisedir.
çünkü dizileri geçersek eğer first ladymiz de kapalıdır. bizi avrupada temsil etmeye giden bakanların alayının eşlerinin başları kapalıdır.
hepsini geçtim son avrupa şampiyonası veya ermenistan maçında da böyle oldu, bizim yöneticiler veya vekillerimizin yanında hep kapalı kadınlar vardı. zaten bu şov yeterince yapıldı ve ülkemiz yanlış tanıtıldı.
bence ters bir şeyi anlatmaya çalışıyoruz, önce yanlışı düzeltmeliyiz.
hatalı bilgi vermektir. yalan söylemektir ki bazıları bundan mutluluk duyar. türk kadını dediğin sey tek tip mi açığı var kapalısı var ihlas motoru var varoğlu var. ha bi de türk kadınının tümü hakkındakonuşmahakkınını nereden almış bu nebat bi bakmak bi sormak lazım. di mi ama?
türk kadınını fena halde dert etmiş sevgili dindar acılımı, türk kadını acılımı. o şimdi görevini yaptı ve bu gün allah için ne yaptın sorusunun cevabını vererek sözlük semalarından uzaklaştı. allah selamet versin, nasıl da tatminkar bir şakirt olarak, görevinin yapmanın haklı gururuyla abdestini de alıyordur şimdi. lan arkadaş, harbiden ne içiyor, ne yiyiyor, nerelerde büyüyüp, gelişip böyle pırıl prıl bir zekayla ortaya çıkıyorsunuz.
avrupalıya hesap vermek zorunda olmadığımız konudur. kime ne kim kapalıymış, açıkmış ya da neden avrupa? dine bağlılığı ancak bu kadar olan, papaya hazretleri diyen fettullah gülen anlayışıdır bu. sanki batı, islam denetmenidir.
sonra da hollanda'dan öğrenci değiştirme programıyla türkiyeye gelen genclerin yanlarında bi eşarp almasıyla bağdaşan durum. herkes kapalı geziyor sanıyorlar. hatta portekiz gezisi sırasında birisi arkadaşımıza 'siz deveyle mi okula gidiyorsunuz?' demiş.. hee çölde yaşıyoruz, peçeler falan...
aynı şeyi biz türk insanına anlatamamışken avrupalıya nasıl anlatalım. nereye bakarsanız inançlı insanları görmezden gelip onları aşağılayan, evlerine iteleyen, yönetim mevkilerinden darbe ile indiren veya indirmeye çalışan bir azınlık görürsünüz. ben 8 yaşında çocuğa anlatamıyorum. müslüman bir ülke de yaşayıpta okuluna tünbanıyla gidemeyen ablasının durumunu. kadınlarının % 70'inin türbanlı olupta okula alınmadığı kaç ülke biliyorsunuz?
daha sonra ise türk kadınının giderek başörtüsünden sıyrıldığını anlatmakla devam eder bu konu. bundan dört beş sene evvel memleketime yeni geldiğimde dışarıda neredeyse hiç açık kadın göremezken, şu anda daha çok açık kadınlar görülmektedir. kapalı kısım ise genelde yaşlı kesimi oluşturmaktadır. şunu rahatlıkla söyleyebilirimki; bir zamanlar kot pantalon giyen kızlara kötü gözle bakmalar giderek azalmış, türk kadını yavaş yavaş açılmaya başlamıştır.
avrupa'nın çeşitli şehirlerinde düzenlediğimiz konferans ve vaazlarla geniş avrupa'lı kitleler karşısında yavaş yavaş gerçekleştirdiğimiz olaydır. yazları gittikleri antalya'nın sahil kısmının türkiye nin hiçbir ortalamasını yansıtmadığını çeşitli slayt ve videolar yardımı ile anlatabiliyoruz maaşallah.
sonunda avrupalılarla ortadoğulu olan türklerin ne kadar farklı kültürlere sahip olduğunu anlıyorlar. gerçi bir önceki kuşakları bunu zaten biliyor da şu son kuşak, neredeyse türkleri avrupalı gibi görmeye başlayacaktı müslümanların girişimleri olmasaydı.
kendini önce müslüman sonra türk olarak tanımlayan kendini bilmezlerin gerçekleştirdiği hadise. birde bu yaptıkları hayırlı(!) işi öve öve bitiremiyorlar. kendi ırkını (üstelik türkler dünyada müslümanlığın yayılması için bu kadar savaşmışken) ilk sıraya koymayan insanlarla bu ülkeden maalesef hiç birşey olmaz. önce türklüğünden vazgeçmeyeceksin ondan sonra ister müslüman ol ister yahudi ister şaman. içindeki bu vatan sevgisini kaybetmişsen avrupalıya ne anlatırsan anlat o zaten yakında seni ele geçirip kendisi gibi yapacağını biliyordur seninde bu hareketlerinle ona yardımcı olduğunun gayet farkındadır.
türk kadınının kapalı olup olmadığı avrupanın çokta götündeydi diye tepki verdirten garip durum. amerika ırak'a giripte amerikan askerleri kapalı müslüman kadınlara her iğrençliği yaparken,tecavüz ederken, evlerini bombalarken nerdeymiş bakalım bu avrupa madem bu kadar önemli bir mevzu bu kapalı olma durumu? türkiye antalya'dan ibaret değil derler sonra da onların akıl verici efendileri,şıhları,şeyhleri (artık ne halt olarak görüyorlarsa onları) bu eleştirdikleri yerlerden parsel parsel taşınmazlar alırlar, yetmez fazla geleni de avrupalıya,amerikalıya peşkeş çekerler. her türlü sahtecilikle vatanı satarlar parça parça. ha kapalıyım, ha açığım avrupadan banane. kendi ülkemin sınırlarında aleme hesap mı vereceğim ben? kendini hesap vermek zorunda olarak gören ezikler varsa bu bayrağın altında nefes almasın boşuna.bayrak bağımsızlığımsa benim diğer ülkelerin karşısında, aksini düşünenler defolsun gitsin avrupada kendini anlatmaya devam etsin. satar böylesi vatanı. nitekim görüyoruz da hergün bunların avrupanın kapısında nasıl fifi olduklarını. böyle başlıklara cevap vermemek bile lazımda bunları işte salıp salıp gönderiyorlar buralara. ama cevap yazmayınca da ortalık iyice kendilerine kaldı sanıp havalara girerler. avrupa mı sizi kapattırıyor artık iki kemik atıyor önünüze, siz mi kapandığınızı izah mecburiyeti hissediyorsunuz orası da meçhul. kimse benim ülkemin kadınını belli kalıplar içinde sunamaz millete. örtülüsü de insanımdır örtüsüzü de. ama bunlar gibi örtülülere her nefes haram olsun şu ülkede. bitirdiniz güzelim ülkeyi.