sen bir avrupaya heleki orta ve doğu gitte yerlere tükürenmi sıçanmı caddenin ortasına işeyen mi.
milletin içinde soyunup mastürbasyon yapan mı ne ararsan görürsün. Tarih kimsenin sikinde değil.
Napolyon bizim gibi viyanayı kuşatmadı, içinde kim var kim yok diri diri yaktı. Fransa düşmanlığı var mı ? yok
almanlar tüm avrupayı katlederken, hollanda da ki sağcı kesim dışında düşmanlık var mı ? yok
Tamamen, Arap coğrafyasına yakın olmamız ve müslümanık nedeniyle kabul etmiyorlar. tıpkı bosnayı şu an sadece din yüzünden etkedikleri ve sırp saldırısında sessiz kaldıkları, arnanavutluğa yatırım yaptırmadıkları gibi. Olay sadece müslümanlıkta değil, türkiyeden avrupaya 60ların sonlarında başlayan göç'te hep işçi yani anadolu halkı gittiğinden, zor alışmışlardır. hala 3 nesil almanyada olupta almanca bilmeyen ve öğrenmeyen insanlar olduğu gibi
Avrupaya giden yeni nesil ( erasmuslu öğrenciler, turlarda giden tayfa, gezmeye giden arkadaş grupları, yeni çiftler vb )
gibi topluluklar yüzünden arap imajı her geçen gün yıkılmakta olsa da , yine de hep bir iz kalacaktır.
yanlız, macaristan'da son 10 yılda görüşler pozitif anlamda çok değişmiştir. türkçe seçmeli ders olmuş, yunus emre enstütüsü
ağzına kadar türkçe öğrenmek isteyen insanlarla dolmuştur. yeni nesil genelde milliyetçi olduğundan türkler ile orta asya kardeşliğinin farkındadır. bunları savunan jobbik partisi macaristanda şuan %22 oy alan en büyük 3. parti konumuna gelmiştir ki başkanı vona gabor türkiyeye gelip defealarca seminerlere katılmıştır. turancı partinin yükselişi mutlaka türke bakışlarını değiştirdi. türk olarakk budapeştede gezin konuşun sohbet edin, diğer avrupa ülkeleridnen cok daha fazla ilgi ve sıcaklık ile karşılanırsınız.
nitekim millet olarak tarihimizde utanılacak çok birşey olmadığını düşünüyorum. vergi dışında hiçbir millete ayrıcalık yapmamışız. macarlar suan hala 150 yıl osmanlı hakimiyetinden sonra macarca konusabiliyorlar. keza polonyalılar lehçe, yunanlılar yunanca konuşuyorlar ve yüzyıllardır kliselerine dokunulmamış.
ancak git hindistana herkes anadili gibi ingilzce konuşut, git avustralyaya herkes ingilizce konusur . yerli aborijinlerin dilini dinini bilen var mı? ya da ingiliz ve ispanyolların tecavüz ettiği amerika kıtasına bak, kızılderilerin hangi külütür kalmış.
yiğidi öldürüp hakkını vermek lazım. çok okuyan ve dünyaya iyi şeyler kazandıran nesil olduğu sürece imajımız düzelecektir.
bunları yurtdışında yaşayan birisi olarak söylüyorum
net olarak muhafazakar kafadır. son 60 yılımızın 50 yılı bu kafa ile yönetildi.
heykelden bile tahrik olup, onu ahlaksız ilan ederek, kaldırmaya çalışan bi kafayı kim sever.!!
not: hala osmanlı goygoyu yapan gerizekalılar var. inanın adamların sikinde değil. adamlar senin devletinden 20 kat daha büyük ekonomik ve sosya kültürel devlet kurmuşken, senin gibi gerizekalı gibi geçmişiyle övünmek yerine, geleceği ile övünüyor.
he işte; tam da dediğim muhafazakar kafa bu işte .gericisiniz, yobazsınız.!!
genel bir kanıdır. türkleri barbar olarak görüyorlar. onlara öyle anlatılıyor, öyle yetiştiriliyorlar. ancak kürtlere karşı bir sempatileri var. açık ve net.
aslında avrupayı bir bütün olarak düşünmek de ne kadar doğru olabilir. fransızlar almanları sevmez hatta nefret ederler. ingilizleri hiç bir avrupa ülkesi sevmez. iskandinav ülkeleri ile ingilizler alay ederler. kısacası bunların hiçbiri sevgiye dayalı bir ilişki içerisinde değillerdir zaten. geçmişe bakarsak asırlar bunların birbiriyle savaşmasıyla geçmiştir. iç savaşları kanlı mezhep çatışmalarını hiç saymıyorum bile. yekpare bir avrupa ancak çıkarlar sözkonusuyken bir yanılsama olarak görünebilir.
bir insan bir ırktan ya da bir milletten nedensiz yere nefret ediyorsa, geçmişten şu zamana kadar beynine doldurulan 'nefret pompaları'ndan itibaren kendi başına düşünememiş koyun ya da faşisttir. nedeni varsa eyvallah.
var olmayan bir sebeptir. kalın kafalı büyüklerimiz bütün ülkelerin bizden nefret ettiğini sürekli bizlere diretmiştir. dünyada bir biz varız geri kalanlarda bizden nefret ediyor. yok böyle bir saçmalık ya...
her önyargı bu nefrette saçmalık ve cahillik dolu bir söylemdir. tarihinin son iki yüzyılını sadece kendi yaşama hakkını müdafaa etmeyle geçirmiş bir milletten korkmak ya şizofrenik paronayanın ya da aptallığın bir göstergesidir.
türk milleti, 20.yy'ın başlarından itibaren işgal ve katliamlarla boğuşmuştur. balkan savaşlarında saldırıya uğrayan osmanlıdır, italya tarafından işgal edilen kuzey afrikada osmanlıdır. osmanlının sonu gelirken anadolunun batısında ingiliz silahlarıyla donatılmış yunan tarafından**, doğusunda amerikan ve çarlık rusyası tarafından donatılan ermeniler tarafından işgal edilen, tecavüz edilen, katledilen türk milleti iken siz ne korkusundan bahsediyorsunuz kuzum. bunlar biter, yeni ülke kurulur, yeri gelir asala ile, yeri gelir kıbrıstaki katliamlar ile, yeri gelir pkk ile canından edilen bir türk milletinden ne diye korkulur ki? eğer ki korkulan türk'ün kendi sırası geldiğinde geçmişin intikamını alacağından korkuluyorsa o da keza gereksiz bir korkudur. zira türk milleti, avrupa'daki her milletten daha iyi bilir savaşın acısını, işgalin manasını.
ve gene türk iyi bilir, geçmişte olan her ne olduysa geçmişte kalmıştır. acı ve intikam ateşi ile yaşamaktansa eski düşmanına sofra kurup rakı kaldırıp kardeşliği yeşertmek her daim yeğdir. çünkü türk savaşmayı değil, her daim yaşamayı, kardeşçe yaşamayı seçecektir!