tarifi mümkün olmayan bir hazdır. yıllarca her gittiğimiz yerde azar işittik. alay edildik. şamar oğlanı olduk. ve bir gün tayyip adında adam gibi bir adam çıkıyor ve avrupalı godoşların alnını karışlıyor. '' yürü be koçum '' dememiz gerekirken utanmadan sıkılmadan bunu bile eleştiriyoruz. hala millet yaklaşık 500 yıl önce kanuni nin faransuva ya yazdığı mektupla iftihar ediyordu. hala da ediliyor lakin 2011 de türkiye cumhuriyeti nin başbakanı , avrupalı gazeteci - siyasetçi ayrımı yapmadan , sesini yükseltene ağzının payını veriyor. bunuda görmek lazım
daha düne kadar bill clinton un rahmetli ecevit in karşısında ne kadar saygısızca durduğunu unutmamak gerekir.
bundan 20 yıl önce bir başbakan avrupalı parlamentere '' onu size soracak değiliz '' deseydi savaş çıkardı. oysa şimdi başbakanımız dobra dobra konuşuyor. geçmişini bilmeyen veya görmek istemeyen cahillerde bunu eleştiriyor. 2011 de bu kadar cahili bir arada görmek türkiye için utanç verici bir durum.
azarlar ama'' haydi savaşta benim askerlerimi koru'' dediğinde sesini çıkartamaz. kabadayılıkla ülke yönetimi için aranan vasıflardan değildir bilindiği üzre.
söz konusu fransız kalma olayı ise şayet gayet iyi bir şeymiş.olayı tekrar hatırlarsak ermeni asıllı fransız bir hanım milletvekili hem fransız kimliği ile sömürge valisi edası ile hem ermeni kimliği ile kuyruk acısıyla ev sahibi olmanın nezaketinden bihaber bir biçimde ayağına gelmiş kendilerine hakkaniyet dahilinde eleştiriler yönelten bir başbakana (kendisini biz de sevmeyiz ama ) onu da geçelim türkiyeyi temsil eden bir kişiye maksatlı şekilde sorular yöneltir bi de artiz artiz sandalyeye nasıl göt ettim edası ile oturup art düşüncesini zaten o oturma hareketi ile belli ederse karşılığı bu şekilde espri ile karışık göt edilme olmalıdır.kendisi henüz tayyip fetbazını tanımamış tatlı su siyasetçisi olmasından ötürü tekrar ayağa kalkıp cevab verememiştir bu yüz sene önceki ermeni soykırımını tanıyan fakat ermeni olayından daha yenilerde (tam yedi sene sonra) 1922 de antepi 11 ay ortaçağdaki gibi kuşatmada tutup ordusu bilmemnesi askeri olmayan müdafaası ne devlet ne siyaset tarafından değil sadece insan olma onurundan vazgeçmek istemeyen bizzat sivil ahali tarafından yapılan altıbinkusur insanını öldürdüğü antep şehrinde yaptığı katliamla yüzleşmemiş olan ülkenin milletvekili hanım ablamız..
halkını da azarlayan bir başbakana sahibiz ama bizim halkımız vatandaşını unutup bilmem nereli diplomatlarla ilgilendiği için övünürüz de. Halkını açık açık düdükleyen bir başbakan sahibiz demek daha doğru olur.
genellikle secimlere yakin donemlerde bir atarli bir giderli konusmalar bas gosterir. adettendir, yapilabilir, sonrasinda geri adim atilarak kinama gibi alternatifte var nasilsa.
Avrupalılara her seçim döneminde azar çekip iktidar olduktan sonra sakso çeken bir başbakana sahip olmak tarifi mümkün olmayan bir haz değil, tarifi mümkün olmayan bir ezikliktir.
önemli olan azarlamak değil,
istediğini yaptırabilmektir.
azarlama işinin avrupalıların işine geldiğide muhakkak,
türklerin gazının alınması lazım, onlara göre.