kazım karabekir'in "istiklal harbimizin esasları" kitabında anlatılan / ima edilen tuhaf durum...
kendisi erzurum'dayken, ingiliz işgal komutanlarından general rawlinson'un -lord curzon'un yeğeni- kendisine birkaç defa gelerek, cumhuriyet ilan etmeleri durumunda ingiltere'nin bunu destekleyeceğini söylediğini belirtiyor.
aynı kazım karabekir erzurum kongresi öncesi askerlikten istifa eden mustafa kemal'in huzuruna çıkmış ve "emrinizdeyim paşam" diyerek topuk vurmuştur.
hayır, ne bekliyordu ki paşa acaba?
mustafa kemal ta trablus savaşı'ndan beri milletin kendi geleceğini tayin etmesi gerekliliğini yani cumhuriyet rejimini kendine umde olarak almış bir stratejistti.
bunu kaleme aldığı hatıralarında ve yayınlanmış birtakım yazılarında ve dost meclislerindeki hasbihallerinde paylaştığı herkes tarafından malum iken, kazım paşa'yı bu derece şaşırtan nedir acaba?
yoksa hilafet sevdalıları durumdan vazife mi çıkarmaya çalışıyor.
yok canım.
tahin ile pekmez yapmaz öyle şey.
son halifemizin islam'ın yasakladığı resim sanatıyla uğraşan bir illuminatici olduğunu ve ecdadına söven goethe ve dr faust hayranı olduğunu da biliyordur sanırım...
Bükemediğin bileği öpeceksinin ingiliz versiyonudur. ne diyeceklerdi bizi bu topraklardan kaçırdınız, kahramanca savaştınız ve kazandınız ama lütfen kurmayın mı diyeceklerdi. Tabiki siyaseten u dönüşü yapacaklardı.
ülkemizde cumhuriyetin ilanının yegane sebebi sayılamayacak bir vaziyet. cumhuriyet konusu ilanından ve hatta kurtuluş savaşı'ndan daha önceden de dillendirilen, tartışılan bir mevzudur. üstelik sadece atatürk tarafından değil, ittihat ve terakki çevrelerinde vs de gündemde olmuş bir mevzudur. yani ülkenin birtakım kendi iç dinamikleri de vardır. üstelik ingilizlerin istemesi-istememesi cumhuriyetin monarşiden daha fazla halk kitlelerinin yararına bir yönetim şekli olduğu gerçeğini değiştirmez. önemli olan yönetim şekli ne olursa olsun, ingilizlerin veya başka emperyalist güçlerin kucağına düşmekten de uzak durabilmektir.
avrupalılar istedi diye değil ama avrupalıların desteklediği cumhuriyeti kurmak daha doğru bir cümle olur. bugün nasıl abd heryere demokrasi taşıyorsa, o dönemde de avrupa ve abd demokrasi ihraç ediyorlardı. çünkü biliyorlardı ki demokrasi manüpile edilmesi en kolay rejim. istemediğiniz bir diktatörü devirmenin maliyeti çok yüksek (bkz: kaddafi) ama sözde demokratik bir ülkede istemediğiniz bir iktidarı devirmek çok daha kolay ve ucuz (bkz: ukrayna turuncu devrimi)
ingilizlerin, piyonları yunanistan'ın ülkeden kovulmasından sonra yurdu kurtaran milli ordu ile savaşmayı göze alamayıp, defolup giderlerken geride bıraktığı fesat tohumlarından 90 yıl sonra filizlenen zehirli sarmaşıkların tarihi gerçekleri sarmaya çalışma çabasının küçük bir örneği olan zırvadır. atatürk, gençlik yıllarından beri ideali olan cumhuriyeti kendi iradesiyle kurmuştur. aksini söylemek, sadece tarihe saygısızlık ve alçaklıktır. ingilizler, doğu tipi bir devleti, batılılaşmaya çalışan bir devlete tercih ederler. bir ülke ne kadar geriyse, ingilizler o kadar memnun olurlar. çünkü, cehaletin iktidarını satın almak kolaydır.
mesela recep tayyip erdoğan istedi diye.. peki recep tayyip neden istiyor ? avrupa amerika istedi diye.. sonuçta yine avrupa, amerika istiyor diye yapıyormuşuz. gördün mü sen şu kaderin işini..
