Geçen menzil seyhine gösterilen tapiciliga bakınca tuhaf gelen durum. Ne kadar kaplanci, erbakanci, fetocu varsa hepsi avrupanin en güzel yerlerinde yaşayıp ne kadar tarikat varsa kölelik ediyor. Elinde tüm olanaklar olduğu halde, bunlara koşuyor. Bizim aklımıza bile gelmeyecek deli saçması öykülere delice inanıyorlar. Ama keyfinden de hiç geri kalmıyor. Ne kadar klup varsa gezip sonra kendi halinde bira içene nefret kusuyor. Bu nasıl bir iki yüzlülük, utanmazlık anlamış değilim.
