sevgilimiz mini etek giyer. biz de gayet insancıl bir şekilde mini giyme deriz. sen hiç avrupai değilsin derler. sizin beyninizdeki elektron artım sayısnı s.kim.
soyunmayı destekleyen ama ab standartlarında demokrasiye, hukuka ve insan haklarına karşı direnen zihniyettir.
lan çıplak çıplak nasıl direneceksin diye sorarlar adama.
avrupa'nın güzel yönlerini beğenip, takdir edip, bunları ülkesinde de görmek isteyen ilericilere bok atmaya, lekelemeye çalışan gericilerin son uğraşlarıyla yaftalanmış değerli kimselerin ait olduğu zihniyettir.
avrupa'da oturmuş olan sağlam demokrasi sistemi, avrupa ülkelerinde yaşayan insan çoğunluğunun son derece uygar ve eğitimli insanlardan oluşması ve en önemlisi avrupalı ülkelerde toplumsal, hukuksal, ekonomik ve siyasi sistemlerin son derece düzenli işleyip, insana ve insanlığa gereken saygının ve önemin veriliyor oluşu, gerizekalılar dışında tüm aklı başında insanların gıptayla bakıp, kendi ülkelerinde de görmek isteyecekleri uygarlık göstergeleridir.
burada "avrupai olmak" derken aslında bu kalıbın "uygarlaşmak, gelişmek, ilerlemek" gibi anlamlar taşıdığını bilmeyip de bu kalıbı kullanarak, ilericilerin namussuz olduğunu savunan yarım akıllılar aslında kendi içlerinde çeliştiklerinin farkında değillerdir. artık "avrupalı olmaya çalışmak" üzerine yapışmış bir anlam olarak "uygarlığı" temsil ediyor. bunu dahi bilmezken, avrupalı olmanın ne olduğunu da tam olarak bilmiyorken, yok efendim "mini etek giyiyorlar. erkeklerle yakın dostluklar kuruyorlar. tek gecelik ilişkiler yaşıyorlar. bu mu uygarlık?" gibi saçma yaklaşımlar ortaya atıyorlar. uygarlığa, böylesine fesat ve sapıkça yaklaşmak için büyük bir cahillik, bilgi ve bilinç yoksunluğu gerekir. buradaki asıl bilinmeyen, avrupalı olmaya çalışan kimselerin, çok tartışılan bu mini etek, cinsel özgürlük gibi konularda "insanca" düşünüyor olmalarıdır.
mini etekli güzel bir kız gördüğünde dibi düşen, ne fantezi kuracağını bilemeyen bu sapık kimseler, olaya s.kinden baktıkları için kendilerini değil, etek giyen kızı suçlarlar. kendi sapıklıklarını örtmek istedikleri için, burada asıl suçlanması gereken kişiler kendileridir aslında. çünkü gerçekten uygar düşünen kimseler, mini etek giyen kıza hayranlıkla bakarlar. bu sapıklık değildir. kadınlar güzeldir, güzel bacakları olduğu zaman da mini etek giydiklerinde kendilerine hayran olunmaması ve arzulanmaması mümkün değildir. buna da, "vay amk kasaya bak, sütun gibi anasını satiyim" gibi sapık ve iğrenç yaklaşımlarla değil de, karşısında güzel bir bayan gören, ona hayranlıkla bakıp, saygı duyan ve kibar davranan bir erkek gibi yaklaşmak gerekir. işte bu uygarlıktır. maalesef bunun anlaşılması için de, yeterli bir bilinç, insanca düşünebilme ve kadınları anlayabilme yetisi gerekmektedir.
kadınlar çekici olduklarından ve her santimetrekareleri arzulandığından aslında büyük sıkıntı ve zorluklar yaşamaktadırlar. bir nevi güzelliğin lanetidir bu durum. çoğunlukla kadınlar tarafından beğenilmeyen, bunun ezikliğini çeken, çirkin, itici ve cahil olduklarından da durmadan ellerini s.kmeye mahkum olmuş erkeklerce, kadınların hayran olunacak bu güzellikleri onları aşağılanmaya, sürtük damgası yemeye ve namuslarına dil uzatılmasına kadar kötü durumlara sürekler.
bu et üzerinden namus politikası yapma, insanların cinsel hayatlarına karışabilme hakkını kendinde bulma ve daha da ileri gidip, bu insanları bir takım çirkin ithamlarla yaftalama, kirletme çabası ancak gerçekten namussuz olan, aşağılık kimselere yakışacak bir tutumdur. kişilerin namuslarının, kişisel ve cinsel hayatlarının ve uygarlık anlayışlarının sorgulanması kişilere düşmez. bu yalnızca kişileri ilgilendirir. sırf hayatını yaşayamadığından, dünyanın zevklerini tadıp, dilediğinde istediği gibi sevişemediğinden ve sonunda "yaşıyorum ulan!" diyemediğinden, tüm bunları yapabilen, özgür, uygar ve görgülü insanlara çamur atmaya çalışmak hem insan haklarına, hem uygarlığa, hem insanlığa aykırıdır. arzu ettikleri yaşam kalitesine kavuşmuş insanları çekememe, anlayamadığını savunma, kıskandıklarını reddetme durumu aslında kendi içinde acınası, çaresiz ve gerçekten dramatik bir hayatın ve dünya görüşünün yansımasıdır. onlar için de tek dileğim bir bilinç seviyesine ulaşmalarıdır.
kim avrupacı kim ulusalcı anlamakta zorlanılan bir dönemde yaşıyoruz. bir konudan başka bir konuya geçildiğinde birden bire ulusalcı olan avrupacı avrupacı olan ise ulusalcı olabiliyor. herşeye rağmen `ben bu ülkeyi seviyorum
edit: imla`
