basligin turkiye yerine turkiye cumhuriyeti olmasini isterdim ama basliklardaki karakter limiti psikolojimi bozdu ve o alternatifi hic denemeden basligi boyle actim, mazur gorun.
tamamiyla sentetik tavirlar ve yalan gulusmelerin perdeye yansiyan yonudur. oncelikle avrupa birligi ile ilgili bir entry oldugunu belirterek okuyuculari dogru yone yonlendirmek istiyorum. (bkz: kompozisyon yazmasini bilen yazar modeli)
diyelim ki her avrupa ulkesi (yunanistan ve rum bilmem ne devleti de dahil) bize avrupa birligine giris icin evet dedi, ama bir tane ulke demedi, giremiyoruz minakoyim. bize evet diyen tum devletlerin ise bize hayir diyen o bir tek devlete karsi olan tutumlari, nato zirvesinde bize karsi olan tutumlarindan cok daha farkli olacaktir. tek biz bir seye karsi ciktigimizda dunyanin problemini yaratirlar, ama avrupalilardan biri karsi ciksa, demokrasi boyle bir sey iste, boyle dunya capindaki organizasyonlarda her bir uyenin dusuncesine saygi duyacaksin ve dediklerini kabul edeceksin tarzi yorumlar yaparlar.
konuyu su an en son nato zirvesi ve akabine getirmek istiyorum. zaten biz turk milleti bu avrupa birliginin kucuk bir yalan oldugunu ** basindan beri biliyoruz. adamlar hic reform yapin, yenilik yapin, sunu yapin bunu yapin demesinler, daha da sinirim bozuluyor, sarkozy dalaksizi gibi istemiyoruz minakoyim sizi, siktirin gidin desinler, bizim gerizekali ve halkin iyi niyetini suistimal eden orospu cocugu politikacilarda avrupa birligini bir siyaset malzemesi yapmasin.
neyse nato'ya donelim. turkiye nato'nun kurucu ve en guclu ordularindan birini sahip bir uye olarak su ana kadar ki potansiyelinin gramini kullanamamistir. * (bkz: sarkastik insan modeli) ** ilk defa boyle uluslararasi bir platform da sikayetlerimizi acikca dile getirdik, yumrugumuzu masaya vurduk hemen tum dunya * bize godos etiketi vuruyor. ulan iblisin dolleri, demokrasi dediginiz sizin istedikleriniz disindaki bir sey olmuyor mu? tamam, adamlarin tepkilerini bir yerde anliyorum, gotu boklu barbar bir ulke, bize rajon kesiyor diye dusunuyor olabilirler ve haklilarda, tarihi onlarin ustunde yazdigimiz icin kinleri kolay kolay cikmiyor. neyse, bir nato uyesi olarak, rasmussen denen adamin genel sekreter olmamasini istemememiz en dogal hakkimiz. sebep olmasina bile gerek yok aslinda, istemiyoruz iste minakoyim. siktirsin gitsin, baskasi aday olsun, onun da tipine bakariz, begenirsek olur begenmez isek o da uzar. burada ususlararasi diplomasinin kurallarina bypass ettigimin farkindayim. biz oyle bir tavir takinirsak elbette bizimde onlara isimiz dustugunde bir bok yapmazlar. su anda bile bir isimiz dusse dunya laf ediyor danalar. konu bu degil, biz en dogal hakkimizi kullanip * birinin sekreter olmasini ret ediyoruz, adamlar artik siz avrupa birligini unutun diyor. ulan boyle avrupa birliginin anasini sey ederim, (bkz: terbiyeli kufur eden insan modeli) uzun sureden beri aklimda olan bir konu bu ama su en son nato olayindan sonraki tepkilerinden sonra kafam atti, bardagi tasiran son damla da fransiz disisleri bakaninin sey demesiydi; "artik turkiye'nin avrupa birligi uyeligine karsiyim" karsi olmayanin mina koyim. boyle cocuklar gibi elinde koz var diye, isin boku mu cikarilir. top benim istedigimi oynatirim mantalitesi var adamlarda. polonya ve bulgaristan her bir konuda bizim iki sinif altimizdalar, onlarin neden alinip bizim neden alinmadigimizi konusarak sefil gorunmeyecem. ama ortadaki ipnelik acik. (bkz: ibne kelimesini bir hakaret olarak kullanan insan modeli)
bastan da dedigim gibi, istemiyoruz diyin ki bizimde cogumuzun istemedigi bir yalani politikacilar bize yutturmasin. onumuze bakalim.