türkiye cumhuriyeti anayasasının 90. maddesine göre "bizim" de mahkememiz olan mahkemedir. yani bir başka deyişle "anayasal" bir kurumdur.
insanlar aldıkları cezalara karşılık nasıl ki üst mahkemelere iptal davaları açabilirler ve bu durum "şikayet" olarak değerlendirilmez, kendinin haklı olduğunu düşünen birinin aihm ye başvurmasıda şikayet olarak değerlendirilmemelidir.
Avrupa insan Hakları Mahkemesi (AiHM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, birey gruplarının, tüzel kişiliklerin ve diğer devletlerin, belirli usulî kurallar dahilinde başvurabileceğ i bir yargı merciidir. Avrupa Konseyi'ne üye olan ve aralarında Türkiye, Rusya, Sırbistan, Gürcistan ve Azerbaycan'ın da bulunduğu 47 Avrupa devleti, Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin yargı yetkisini tanımaktadır.
genelde önüne gelen davaların içeriğine değil, dava sürecideki usulsüzlüklerle ilgilenen kurumdur. yani kimin haklı kimin haksız olmasından çok yargılama sürecinindeki adaletsizlikler ile ilgilenen kurumdur.
sadece hakkını aramanın ya da üzerine atılan boku temizlemeye çalışmanın maliyetinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde aihm ye başvuruların kimseyi şaşırtmaması gerekir.
türkiye'nin zırt pırt cezalandırıldığı mahkemedir.
geçtiğimiz gün aihm'nin 50. yılının kutlamasına katılmayarak, ülke olarak tavrımızı koymuşuzdur. adamları da kahırlarından ölmek üzere yanlış bırakmışızdır.
her ne kadar türkiye aleyhinde karar vermeyi seven, hatta türkiye düşmanı diyebileceğimiz bir mahkeme de olsa, devletimiz kişilere karşı sorumluluklarını kötüye kullandığında baş vurmaktan çekinilmemesi gereken mahkemedir. zira, ne zaman "devletluğlarımız" insanımızdaki "şeriat'ın kestiği parmak acımaz" mentalitesinin bittiğini görürlerse, o zaman akılları başlarına gelecektir gibi görünmekte. zira biz, her türlü yapılanmamızda olduğu gibi, "devletçe" de kötekten anlayan bir toplumuz. kızmayın darılmayın şimdi.
işine nasıl geliyorsa öyle davranan mahkemedir. refah partisi ve saadet partisi kapatılınca haklı gören, hadep kapatılınca " hadep ile pkk arasındaki bağ hakkında yeterli delil olmadığını" iddaa ederek, türkiye'yi tazminata mahkum eden mahkemedir.
hadi ordan avrupa. allah başınıza banu avar'ı musallat etsin emi! sizin hakkınızdan o gelir. banu avar'ın avrupalıları deli eden sorularını özledik.
avrupa konseyi'ne bağlı olarak kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. avrupa konseyi'ne üye olan ülkeler (Belarus, Kazakistan, Kosova ve Vatikan hariç tüm Avrupa ülkeleri) bu Mahkeme'nin yargı yetkilerini tanımaktadır. bu mahkemenin otoritesi dünya tarafından ciddi anlamda kabul görmekte ve insan hakları bakımında çok önemli bir kriter sayılmaktadır. mahkemede görev süreleri 6 yıl olan avrupa insan hakları sözleşmesine taraf ülke sayısı kadar yargıç mevcut olup türkiye cumhburiyeti'ni 22 ocak 2008'den bugüne yargıç Ayşe ışıl Karakaş temsil etmektedir. bu mahkeme nezdinde açılacak davalar ücretsiz olup başvurmak için öncelikle tüm yerel ve ulusal en üst mahkemelerden açılmış davaların red dökümanları gerekmektedir. başvurular bireysel ve devlet başvuruları olarak ikiye ayrılır, mahkemenin verdiği kararların uygulanma zorunluluğu, sözleşmeye müdahil ülkelerin taahhütlerine bağlıdır. kurum tarafından 60. kuruluş yıldönümünde yayınlanan rapor doğrultusunda türkiye cumhuriyeti 2010 yılında 278 dava ile en çok mahkum ettiği ülkedir.
istanbul'daki nato zirvesinde düzenlenen gösterilerde polis tarafından kötü muamele gördüklerini iddia eden iki vatandaşın yaptığı şikayet başvurusunda türkiye'yi haksız bulmuş mahkeme.
saldırı ve cinayete teşebbüsle suçlandığı dava öncesi tutukluluk süresinin uzun olması gerekçesiyle türkiyenin tevfik kalaylıya tazminat ödemesine karar vermiş mahkeme.
bir şehit ailesinin yaptığı başvuruya ilşkin idari ve askeri yüksek mahkemelerde verilen farklı kararla ilgili olarak türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığına hükmetmiş mahkeme.
fikret bila bugünkü yazısında türkiye'nin aihm'deki durumunu incelemiş.
en güzel yeri de " Türkiye'nin Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal etmediği maddesi yok. Her maddeyi ihlal etmiş. " dediği kısım. çok güldüm vallahi.
bir kurum tarafından almış olduğu hizmette mağdur durumda olan tüketicinin "sizi insan hakları mahkemesine şikayet edeceğim" diyerek kendini savunabilme mekanizmasıdır. her nedense bu sözün arkasında da hiç bir zaman durulmaz.