ezik duygulara sahip bir fenerbahçeli'nin olası bir avrupa mağlubiyetinde hemen sarıldığı acziyet kokan, eziklik kokan, kıskançlık kokan, çekememezlik kokan, kendi mallığını o güzide kulübe çamur atarak örtmeye çalışan fare cıvıklamasından hiç bir farkı olmayan başta'da belirtildiği gibi ezik insanın ezik duygularını dile getiren sözde karşı tarafı küçümse amaçlı söylenmiş amma kendi mallığını ifade eden alayımsı sözlerdir.
galatasaray' ın müzesine 2 avrupa kupası götürdüğünü, şampiyonlar ligindeki başarılarını kıskanarak izlemiş empati yoksunu fanatiklerin ortaya attığı sevimsiz tezahurat.
onlar ki, gerçek fenerbahçeli ve beşiktaşlılardan ayrılmalıdır. çünkü 17 mayıs 2000' de türkiye' yi gerçekten seven herkes omuz omuza sevinç çığlıkları atmıştır.
fenerlilerin değil beşiktaş taraftarının yıllardır söylediği tezahürattır. tabii ki fenerliler her beşiktaş tezahüratını kendi üzerlerine almak istedikleri için refleks olmuş...
klasik türk insanını dışarı yansıtır bu tezahürat. mesela adam senin hayalini bile kuramayacağın yerlere gelmiştir, ama sen fütursuzca ona bok atmaya cesaret edebilirsin. al sana beşiktaş, al sana galatasaray. ezilmişliğin getirdiği mental mastürbasyon, başka bir şey değil. ha adamlar rezilliklerini paylaşamıyorlar bir de "onlar değil biz yazdık" şeklinde.
dolmabahçe fatihiymiş beşiktaş diye de gider...
not: bu tezahüratla ilgili pek güzel bir anektod eklemezsek de olmaz.
sene 2000, beşiktaş-galatasaray derbisi, şu halilagiç'in geri pasını fevzi'nin ıskaladığı meşhur maç. o zamanlar galatasaray leeds united'la beşiktaş da çanakkale dardanelspor'la kapıştığından inönü'de dakikalarda leeds united lehine tezahürat yapılıyor. galatasaray daha sonra o leeds'i bir güzel tokatlayıp anasının ligine yolluyor o ayrı.
bu maçtan sadece 5 ay sonra da beşiktaş o pek sıkı sevgilisi leeds united'la elland road'da oynuyor, maçın sonucu hepinizin bildiği gibi 6-0, 4s kuralını sevdiriyor genç kartallara. işte iki takım arasındaki bu farktır bu tezahüratları insanlara sıçtıran...