istanbul'da oturduğum semt yeni oluşmasına rağmen tüm apartmanların zemin katlarında her telden bir ticaret dönmekte.
örnek verecek olursak 100 metre çapındaki bir alanda:
berber, bayan kuaförü, züccaciyeci, tatlıcı, lokanta, baharatçı, tütüncü, çilingirci, beyaz eşyacı, market, market, market, market (Evet tam dört adet market var) tekel bayi, kunduracı, börekçi, pideci, kafe, araba yıkamacı, tesisatçı, inşaat malzemeleri satan, otobüs firması, cep telefonu tamircisi, camcı, perdeci, çocuk elbiseleri satan dükkan. fırın, fırın cafe, daha aklıma gelmeyen dükkan enflasyonu. inanın üç yüz metre öteye gidin aynılarından bir daha görürsünüz. bu tüm memlekette böyle.
Bu durum neyi ifade eder. Bence dükkan kiraları bu sayede artıyor. yapacak başka bir iş olmadığından açmış olduğun dükkan başkasının cirosunu düşürdüğünden onun kapanmasına sebep olabilir. ya da ikinizde yeteri kadar kazanamayıp kapatıyorsunuz. en önemlisi de iş gücü israfıdır. oysa iş gücümüzü daha üretken alanlara yönlendirebiliriz.
Bu durum almanya, macaristan, avusturya gibi ülkelerde sadece merkezi yerlerde görülmektedir.
adamlar üretiyor. bizim gibi tüketme üzerine bir ticari anlayışları yok.
