yıllardır hatta yüzyılllardır ekonomisi ile refah seviyesi ile tanıdığımız ve övgüyle bahsettiğimiz, o eski avrupa'dan eser yok şimdi.
Avrupa borç krizi yaklaşık üç yıldır altüst olan borsalar, iflas eden bankalar ve yükselen faiz oranlarıyla gündemde. Krizle boğuşan ülkelerde hayatın birçok alanında meydana gelen önemli değişiklikler ise söz konusu rakamların hayata yansıması. Sosyal devlet anlayışında dünyaya örnek gösterilen Avrupa ülkelerinde eğitimden sağlığa, savunmadan sosyal güvenliğe kadar tüm alanları kapsayan tasarruf önlemleri halkın hayat standartlarını önemli ölçüde etkiliyor. Öyle ki aile hayatından yeme içme alışkanlıklarına ve eğitim hayatına kadar her şey gözle görülür bir değişim içinde.
Yunanistan, Portekiz, ispanya ve italya'nın çökmesine sebep olan Euro krizinin bugüne kadar mali yükünü çeken Fransa ve Almanya'yı da kriz korkusu sardı. Fransız Merkez Bankası ekonominin 3. çeyrekte küçüldüğünü ve küçülmenin 4. çeyrekte de devam edeceğini açıkladı. Fransız medyası, ülkenin sonbahar aylarında büyük bir krize gireceğini ve on binlerce kişinin işten çıkarılacağını iddia ediyor. Otomotiv devi Peugeot'nun haziranda 6 bin kişiyi işten çıkararak Paris'teki fabrikasını kapatmasının ardından Societe Generale gibi büyük bankaların da eylülden itibaren toplu işten çıkarma sürecine girmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Yunanistan'da krizin başkent Atina'da oluşturduğu farklı manzaraların bir diğeri de gittikçe artan bisikletliler. Önceden bisikletin yoksullar için bir ulaşım yöntemi olarak görüldüğü şehirde mağazalara, açık hava pazarlarına ve işe gitmek için bisiklete binen insan sayısı giderek artıyor. Video mağazası işleten 49 yaşındaki Atinalı Angel Kouda, işyerine gitmek için artık bisiklet kullananlardan. Benzinin litresini 1,72 Euro'ya fırlatan vergi zamlarından sonra bisikleti tercih etmeye başlamış. Kriz ülkede balıkçılıkla uğraşanların sayısını da artırmış.