ilk kez Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB) kurumlarında çalışan bir kişide de koronavirüs görüldüğü açıklandı. Avrupa Parlamentosu (AP), 3 hafta boyunca dışarıdan ziyaretlere kapatıldı.
-----------
AB'ye bağlı Avrupa Savunma Ajansı'nda (EDA) görevli bir erkek çalışanda koronavirüs saptandığı açıklandı.
EDA Sözcüsü Elisabeth Schoeffman, Belçika medyasına yaptığı açıklamada, koronavirüs görülen çalışanın, 23 Şubat'ta italya'dan döndüğünü söyledi.
Böylece Belçika'da Covid-19 hastalalığına neden olan koronavirüsün görüldüğü kişilerin sayısı böylece 23'e yükseldi.
Virüsün kuluçka süresi göz önüne alınarak, EDA planlanan tüm toplantılar 13 Mart'a kadar iptal edildi.
More kac avrupali tanidiniz, turk’leri de avrupa’li saymaz misiniz?
Kim korkak? Bulgar mi? Polonya li? Herhangi bir dogu karadeniz’liden daha az deli degil herhangi bir bati karadeniz’li.
Avrupa birligi’nin ana amaci ordusal ustunluk degil, su dogru, ancak avrupa birligini olusturan ulkeler yer (earth) ordu endustrisinin onculudur.
Tanim: turk ulkesinin bir partı olmaktan vazgecmemesi, israr ile calismasi gereken “birlikler bütünü”.
Evet birlikler butunu cunku avrupa birligi denilen birler ozunde tek bir parcadan olusmamakta, ekonomik partları ayri, politik partları ayri, polis-iç guvenlik olaylarina bakan partları ayridir.
ben küçükken belirli aralıklarla avrupa birliğine giriyoruzz oleey kessin giriyoruzz oleey gibi haberler, yazılar okurdum. iyi bir şey herhalde herkes çok heyecanlanıyor deyip sevinirdim.
artık asla giremeyeceğimizi biliyorum. bizi bu çomar topluluğuyla alırlar mı? hiç sanmam. Ha alsalar kötü mü olur? tabiki mükemmel olur. düşünsenize vize derdi yok bir şey yok.
karşı değilim. girmek istiyorum. yanlış anlaşılmasın avrupalı ibneleri çok sevdiğim için değil ülkemin o seviyelere gelebilmesi için. akmasada damlar. her türlü iyi olur.
avrupa birliği ya da kısaca ab, yirmi sekiz üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir örgütlenmedir.
türkiye'nin avrupa birliği üyelik süreci, 1963 yılında türkiye'nin avrupa ekonomik topluluğu ile ortaklık anlaşması imzalamasıyla başlayan ve 1987 yılında tam üyeliğe başvurmasıyla ivme kazanan süreçtir. 1999 yılında ab üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başladı.
avrupa birliğine son katılan ülke hırvatistan 2013'te tam üye olmuştur
Avrupa hiç bir zaman bir daha milliyetçilik batağına gömülmeyecektir. Yükselen milliyetçilik değil ekonomik gücünü yitirmek istemeyen bir kastın ( avrupa'da aşırı milliyetçi tavırlar sergileyen kesimler eski sosyalistlerdir. Bunlar daha çok sosyal yardım daha çok devlet desteği ve bedelsiz refah isterler. Göçmenleri refah hırsızı olarak görürler. ) aktiviteleridir. iki dünya savaşı ve çok uzun bir soğuk savaş yaşayan avrupa milliyetçiliğin, savaş, yokluk ve acı olduğunu tecrübe ile tespit etmiştir. Geleceğin teknolojik üstünlük, ekonomik gelişmişlik ve refah toplumu olmak ve bunu korumak olduğunu gören avrupa bundan asla taviz vermez. Avrupa'yı yenmek istiyorsanız avrupayı fakirleştirmeniz lazım. Bunun için de önce senin zengin olman lazım.
1951 yılında fransa'nın avrupa madenlerini kontrol ve kıtada yeni bir savaşı önleme planı doğrultusunda altı ülkenin (batı almanya,, italya, fransa, belçika, hollanda, lüksemburg) anlaşması ile avrupa kömür ve çelik topluluğu adı altında kurulmuştur. 2013'te hırvatistan ın da katılmasıyla bugün 28 üye ülke vardır. amaç ilk baştakine göre zaman içerisinde değişmiş, ab tüm organları(parlamento konsey, zirve, komisyon vs..) ile birlikte ekonomik ve siyasi bütünlüğü sağlamak için çalışmaktadır. ne nato gibi klasik bir uluslararası örgüttür ne de federal ya da konfederal bir yapıdır. her ikisinden de izler taşımaktadır. üye ülkeler de ne olması gerektiği konusunda anlaşmaya varamamışlardır. zira bir kısmı federatif yapıya geçmeye razı gibidir. ancak ingiltere, almanya gibi ülkeler ise bir zaman sonra küçük ülkelerin kendilerine ayak bağı olacaklarını görmüşlerdir. ve ulusçuluk aslında avrupada hala sonu gelmeyen ve gelmeyecek olan bir akım durumundadır. avrupa ülkelerinde son zamanlarda yapılan seçimlere bakıldığında görüyoruz ki, milliyetçilik forsunu korumaktadır. bu da demek oluyor ki ab hiçbir zaman hedefine ulaşamayacak, homojen yapıyı sağlayamayacaktır. o gün geldiğinde ab imparatorluğu da diğer çok uluslu yapılar gibi tarihe gömülecektir...
Venezuela’ya askeri müdahale istemidiğini açıklamış kurum
--spoiler-- AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, yaptığı açıklamada, Venezeula’daki krizin barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini ve bu hedefe şiddet yoluyla ulaşılamayacağını belirtti.
Kocijancic, “(Venezuela’ya) askeri müdahaleden kaçınılmalı” dedi. https://www.sozcu.com.tr/...le-istemiyor-3681528/amp/
--spoiler--
