ucu açık bir süreçtir. yani günümüzde demokrasiye vurulan bu (darbeler)gelişmeler sayesinde bu sürecin askıya alınacağını anlamak gerekir. ki avrupa birliğinden de bu tür açıklamalar gelmiştir. müzakere sürecinin askıya alınması durumunda türkiye avrupa birliği hayallerini en az 4-5 sene erteleyecektir. olan bize olacaktır.
hemen sonu gelmesi gereken kepazeliktir. türk ırkının aşağılık ve soysuz avrupalıların boyunduruğu altında yaşaması ne kadar utanç verici bir şey olur. avrupa birliği denen sovyet benzeri rezilliği isteyen de bana göre en büyük vatan hainlerinden birisidir. avrupa birliğini istemek başka milletlerin mandasını bile bile kabul etmek olur ki bu düpedüz bir intihardır. türk ırkını kurtaracak tek çare avrupa birliği değil, adalar denizi'nden altaylar'ın ötesine kadar türk birliği olacaktır.
bazı sebeplerden dolayı tamamlamaya yaklaşamadığımız süre.
AB üyeliği sürecinde ülkemiz adına yapılan hatalar aşırı derece de olsa, aynı yılda başvurduğumuz hırvatistan dün ab'ye alınmışken biz anca 1-2 tane fasıl açmışsak bunun sebebi Almanya başbakanının Türkiye karşıtı davranışıdır.
Önümüzde gülerken arkamızda akbabaya benzeyen o surattan hoşlanmıyorum.
Bunun için almanya'da cdu nun kaybetmesi sosyal demokratların kazanması gerekmektedir.
(bkz: sonsuzluğa ve ötesine)
ab birliği, hollanda gibi sex ve uyuşturucu yuvası bir ülkeyi, ve diğerleri gibi son derece modern de olsa hristiyanlar ve ateistlerle dolu ülkeleri içinde barındırdığı için, sevgili müslüman başbakanımızın aslında girmek istediğini söylese de asla girmek istemediği ve istemeyeceği bir birlik olduğu için sonsuza kadar sürecek süreçtir.
hoş, bizde bu kadar hanzo varken, insanlar bilgilenmekten çok çoğalma meraklısıyken, gecekondular normal evleri geçerken, çok istesek ve ne kadar kassak da giremeyiz o topluluğa.
ülkemiz adına ilk adim 9 temmuz 1959 da atılır.
12 eylül 1963 de ortaklık kurulur.
10 aralık 1999 da helsinki zirvesinde tam adaylığı kabul edilir.
ayrıca 1 ocak 1996 da gümrük birliği imzalanır.
laik-demokratik bir ülke olmamız önemlidir.