avrupa birliği'ne karşı kuru gürültü milliyetçilik yapanların içinde bulunduğu yanılgı. avrupa birliği bir medeniyet projesidir, kendine ait bir parlamentosu, komisyonları vardır; avrupa birliğindeki ülkelerle çoğu zaman çelişir ve kafalarına vura vura yeni kriterleri uygulamalarını sağlar. bu kriterler tüm bireylerin faydasınadır. kasapların kıymanın içine ne kadar yağ koyacağından tutun da şehirlerdeki park alanlarının belli seviyenin üzerinde olmasına kadar tamamı yönetilenlerin faydasınadır. dolayısıyla avrupa birliği'ne karşı çıkan bir yönetilen olamaz. peki türkiye'deki ab karşıtlığı nerden türüyor? ab üyesi ülkelerden birinin devlet başkanı çıkıp "türkiye ab'ye üye olmamalıdır" diyor. bizim kör cahil kuru gürültü milliyetçiler de "ab bizi istemiyor, bizi istemeyeni biz hiç istemeyiz" tarzında karşılık veriyorlar, halbuki bilmiyorlar ki onlardan önce avrupa birliği komisyonu kınamış o açıklamayı... demek ki neymiş sarkozy'nin yaptığı açıklamalar kendini bağlarmış, o açıklamalar üzerinden ab karşıtlığı yapılamazmış. zaten ab dediğimiz şey tamamen bizim lehimize olan bir şeydir. tutup da elimizden kıbrıs'ı mı aldılar? biraz düşünün derim ben.
