Ciddi hesap hataları içeren, sebep sonuç ilişkilerinde de büyük açmazlar barındıran bir tespit olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim:
Üç yıllık bir akademik çalışmaya bağlamış da olsa sözlük müttefiklerimden sayın halit ayarcı dostumun yanıldığı noktaları işin teorisine hiç bulaşmadan, tarihin tekerrürden ibaretliği hipotezi üzerinden gösterebilirim.
Birliği ilk bozguna uğratacak olan ingiliz balıkçılar olacak. Norveç halkının "sittirsin birlik" tavrı ile ingiltere ile aralarındaki denizlerde diledikleri gibi avlanmalarına feci bozulan ve adayı fish and chips'le besleyen ingiliz balıkçılar, birliğin "yılda şu kadar eurokilo'dan fazla balık avlayamazsınız, diğerlerine ayıp oluyor" tavrını genetiklerine işlenmiş "emperyalist" kodlarına daha fazla yediremeyip teknelerini kıyıya çekecek. Direniş uzun ve kansız geçecek (arada irlandalılar yok, kan dökmeye de gerek yok) ingiltere kendini zaten hiç içinde hissetmediği, almanca'nın da dillerden biri olarak kabul edilmesiyle ilgisini yitirdiği birliğe sırtını dönecek. (time assumption: 2009 balık sezonunu müteakip)
ispanya üst sağ köşedeki büyük balığın ayrılmasını fırsat bilecek, katalonya ve basklarla ilgili attığı adımları geri alacak, dağlara saldığı kontrgerillalara "üniforma giy" çağrısı yapacak, ama birlikten ayrıldığını açıklamayacak. Birlik büyük topraklarından birini kaybetme korkusuyla uzun görüşmeler başlatacak, konu birliğin resmen dağılmasına kadar pending issue olarak kalacak.
Fransa ingiltere'nin anarşist tavrına fena içerleyecek, yüzyıl ve otuzyıl savaşlarından kalma gıcık nüksedecek, "bir devrim yapılacaksa bu fransa'ya düşer" duygusuyla 48. cumhuriyetçilerle birlikte sokaklarda "şarap iş, seviş*, yaşasın halkların kardeşliği, kahrolsun globalizm" çığlıkları eşliğinde 2009 yılbaşı gecesi birlikten ayrıldığını açıklayacak.
Demirperdenin figüran devletlerinden bir kısmı fransa'nın kırmızımsı devrimsiliğinin yörüngesine girecek, kalanı onları eskiden öpmüşlüğü olan almanya'nın vahşi çekiciliğine kapılacak. (avusturya tarafsızlık ilan edip kırallığa geri dönebilir, dönmeyebilir de)
Benelüks ülkelerinde halk olup bitenle hiç ilgilenmediğinden, hükümetler konuyla ilgili herhangi resmi bir tavır geliştirmeyip, kendi işlerine bakmaya devam edecek.
En kuzeydeki soğuk ülke üyeleri (isveç, finlandiya) "biz epeydir rusyayla sınırız, bi halt olmadı, dağılsanız ne olur, bir dursanız ne olmaz" demeye gerek duymadan ağır akan kanlarının gerektirdiği tavırsızlıklarını koruyacak.
Bütün kıyamet akdenizin kaynattığı kanlarıyla italya ve yunanistan'da kopacak. italya sözleşmenin ve avrupa anayasasının gereklerinin yerine getirilmemesi halinde konuyu sicilya'ya devredeceğini açıklayacak. Yunanistan "ama türkler?" başlıklı argümanlarıyla avrupa merkezli uluslararası oluşumların kapısını aşındıracak.
Bütün bunlar verilen kronolojide gerçekleşecek ve marduk'un gelmesiyle etkisini kaybedecek.
(not: halit ayarcı'ya böyle mesnetsiz iddiaları dayandırdığı akademik çalışmasını sözlükle paylaşmayı hiç yakıştıramadım.*)
eger elimde tuttugum kahve fincaninin icindeki telve miktari ucuza kacan dukkan sahibi tarafindan azaltilmasaydi, kac vakte kadar cokecegini tam olarak tahmin edebilirdim.
3 yıldır yürüttüğüm bilimsel araştırmalar sonucu bulduğum sonuç.
hatta tam tarih vereyim: 3 aralık 2008, saat 15.30'u gösterdiğinde avrupa birliği çatırdamaya ve çökmeye başlayacak.
ilk olarak benelux ülkeleri birlikten ayrılacak.
ardından tekrardan birliğini sağlayan biritanya ve avusturya ile birleşen almanya, abd önderliğinde yeni bir ittifak kurduklarını açıklayıp birlikten kopacaklar.
bunun üzerine italya, ispanya, portekiz ve yunanistan'ın başkanları isviçrenin başkenti olan bern'de uzun zamandır üzerinde çalıştıkları 'akdeniz ülkeleri ekonomik ve siyasal paktı'nı imzalayacaklar.
geriye kalan eski varşova paktı ülkeleri 'doğu avrupa konfederasyonu' adlı yapısı zamanla şekillenecek bir birlik kuracaklar.
böylece avrupa birliği sadece malta gibi kıbrıs gibi iddiasız ülkelerin bulunduğu kültürel bir organizasyon haline gelecek.
belirtmek isterim ki, - elimdeki verilere göre - bu söylediklerimin gerçeklerşme ihtimali %89'dur.
not:
elimizde böylesi bilimsel veriler bulunurken hala avrupa birliği hayali ile yaşamak mantıksızlıktır.