finişe 100 mt.kala etiyopyalı bir koşucunun yorgunluktan düşmesi,tekrar kalkıp bitirmeye çalışması sonra tekrar düşmesi ve tekrar düşmesi, en sonunda da yerden kalkamaması neticesinde kendisi için kötü biten organizasyon.
son başvuru tarihi : maratonun son başvuru tarihi 1 ekim 2009
kayıt ve zamanlama çipi bedeli :
31 temmuz 2009 tarihine kadar 15 lira
1 31 ağustos tarihleri arasında 20 lira
1 eylül - 30 eylül tarihleri arasında ise 30 liradır
maraton fuarı;
2009 avrasya maratonu fuarı, 15 17 ekim tarihlerinde düzenlenecektir. maraton ve 15 km katılımcılarının, göğüs numaralarını, zamanlama çiplerini ve yarış tişörtlerini alabilmeleri için fuarı mutlaka ziyaret etmeleri gerekmektedir.
2009 koşusuna katılımın rekor düzeyde düşük olması beklenmektedir. zira, halk koşusu için bile 15 lira katılım ücreti belirlemiş saygı değer istanbul büyükşehir belediyesi.
kötü hava şartları nedeniyle çoğu kişinin aldığı numarayı ısınmak için kullandığı koşu. bugün itibariyle bilmem kaçıncısı düzenlenen bu halk koşusu tarihinin en büyük darbeleriden birini yemiştir. çünkü en başta benim gibi koşucudan mahrumdur. mahrumiyet aşama aşama şöyle zuhur etmiştir;
sabah yataktayım, arkadaşım arıyor:
- ne yapıyon lan. uyuyor musun hâla? gelmiyor musun maraton'a?
+ ne maratonu oğlum. bu havada maraton mu olur?
mis gibi havala dururken, neden ekimin son haftası yapıldıgını anlamadıgım, çok sevdiğim bir organizasyondur.
adının maraton olması beni pek bağlamamaktadır, köprünün ortasında çayımı içerken istanbulu izlemek orada bulunma sebebimdir.
organizasyonun amacı kesinlikle iyidir fakat biz amacı koşmak olan spor olan bir organizasyonda koşmayı bırakıp neden boğazda piknik yapıyoruz ? nike human race'te böyle bir manzarayla karşılaşmadığım için çok mutlu olmuştum.
yarın katılacağım koşudur. bu sene halk koşusuyla, seneye 15. km koşusu ile, sonraki sene de maraton koşusunda yarışmayı düşünmekteyimdir. ama kayıt olmaya bile gitmeye üşenen bendeniz, nasıl 8 km koşacak o da bir muamma tabii. arka sokaktaki berbere gitmemek için saçları uzattım, herkese de hayata bakış açım böyle diyorum.
asya'dan avrupa'ya her sene sünnet şöleni gibi yapılan geleneksel koşu. asıl koşucular önceden start alırlar, sonra da halk bir gazla depara kalkar, üç yüz metre sonra kesilir. ben bir keresinde mal gibi tek başıma katılmıştım, şuursuzca koşmuştum, hatırlıyorum, utanç verici bir gündü. bir sürü öküz var böyle hayvanlar gibi koşan, sanki ödül veriyorlar. verdikleri de bir osuruktan t-shirt, bir de şampuan. şampuan ne alaka lan?