ingilizce avokado sözcüğü ispanyolca'daki Aguacate (avokado ağacı) sözcüğünden gelir. Bu esasında azteklerin, ispanyollar oraya gitmeden çok önce bu meyveye verdikleri adın ispanyolcaya uygun telaffuzudur. Aztekler ondan Ahuacatl olarak bahsederlerdi, bu da "testis" anlamına gelirdi. Aztekler Avokado meyvesinin şeklini - özellikle ağaçlardan sallanmasını- erkek anatomisinin o kısmına benzetirlerdi. Yani bu meyve doğurganlığa dair böyle bir cinsel güç simgesiydi. bakirelerin, hasat zamanında sallanan meyveleri görürler diye barakalarından çıkmalarına izin verilmezdi; meyvenin onları şehvet düşkünü yapacağına ve meşru bir evlilik için bekleyemeyeceklerine inanılırdı.
Avokado antik bir bitkidir ve bu yüzden antik bitkilerin çok eski zamanlarda nasıl yaşadığına dair belirgin ipuçları taşır. Avokadolar her daim yeşil kalan ağaçlardır. Yapraklarını dökseler bile dökülen yaprakların yerine hemen yenileri çıkar. Aynı zamanda çiçekli bir ağaçtır, gerçi sarı-yeşil çiçekleri ancak 0,63 cm boyundadır. Tozlaşmaya yani erkek çiçekten dişi çiçeğe polen taşımaya ihtiyaçları da yoktur. Çünkü buna ihtiyaç duyan pek çok bitkinin aksine avokado iki eşeyli - cinsiyetli bir çiçektir. Bu bitkinin çiçeği hem dişi organlara sahiptir. Antik dünyada böcekler, sonraki çağlara kıyasla çok daha nadirken bu bitkilerin kendi kendilerine çoğalmak dışında başka bir seçenekleri yoktu. Bu da gelişmiş bitkibilimindeki şu tabirle adlandırılan sürece yol açtı: "dikogamik protojin" Basit bir deyişle bu, bir gün açılıp geceleyin kapanan bir dişi organa sahip olduğu, ertesi gün erkek organlarıyla tekrar açıldığı erdişi bir nitelikte olduğu anlamına gelir ki bu da kendi kendine döllenmenin (tozlaşmanın)doğru şekilde gerçekleşmesini sağlar.
Avokado'nun çekirdeği son derece büyüktür, bu nedenle paleobotanikçiler bu ağacın tohum saçmayı nasıl başardığını uzun zamandır merak ediyorlar. Kuşkusuz böyle taş büyüklüğündeki bir tohum rüzgarla taşınamazdı. Ayrıca bu ağacın meyvesi, bizim için zehirli olmasa da günümüzde yaşayan birçok hayvan için zehirlidir. (kediler ve köpekler dahil), onların birkaç saat içerisinde ölmelerine neden olur. Kuşlar bile bu meyveyi gaglamaktan kaçınırlar. Doğrusu, onun büyük çekirdeği "evrimsel anakronizm" in bir örneğidir; bu da ağacın büyük ihtimalle tohumları dağıtmaya yardımcı olması için bugün nesli tükenmiş, büyükçe bir hayvanla bir ilişki geliştirmiş olduğu anlamına gelir. Bu hayvan belki de - tıpkı bizim yerfıstığını yediğimiz gibi- büyük avokado çekirdeklerini yiyecek kocaman bir ağza sahip , ağaçta yaşayan, irice bir tembel hayvan ya da ona benzer bir yaratıktı.
(Bitkilerin Gizli Dünyası, Michael Largo)
Her şeye peynir ekleme huyum olduğundan buna da peynir azıcık kırmızı pul biber ve zeytinyağı ile ezip yiyorum. Olmasa aramam ama sağlıklı o yüzden ara sıra bu tarifle yiyorum.
Olgununa denk gelince zeytinyağı ve limonla çok güzel olur. Urla pazarında girişte bi dayı var çok güzel avokado satar ama bi tık pahalıdır. Marketlerde satılanlar çok sert oluyor bekletsem bile yumuşamıyor. Keşke ucuz olsa her kahvaltıda yesem.
bu ülkenin en büyük problemi avokadodur. daha avokado diyemeyip avakado diyen azılı avokado tüketicilerinin olduğu bir memleket burası.
sokakta, balıkçıda, sandviççide avokado dayatmasına son verin artık.
olgunlaşmış avokadodan güzel bir meze biliyorum, yaparım da ama sevmem. fakat bazı humanlar çok sever.
avokado seviyor musun güzel insan? peki sana saygı duyuyorum. peki benim avokado tercih etmeme hakkım var mıdır? "ya yesene çok güzel" demelerin kifayetsiz güzel insan, güzeldir, güzel olabilir lakin yemek istemiyorum.
biri bana açıklasın bu avokadonun bolluğu nereden geliyor kardeşim? her yer avokado her yer yeşil.
şöyle diyorum hafif eftik yapacak bir şeyin var mı diyorum, sandviç yapayım avokadolu güzel fireş herkes çok seviyor diyor, yok diyorum az bi' tost mu yapsan, avokadolu yumurtalı yapıyoruz çok güzel diyor.
Olgun avokadoyu ve beyaz peyniri çatalla eziliyoruz. Zeytinyağı, tuz ve pul biber ekliyoruz. Çıtır bir bazın (ekmek olabilir ya da özel bazlar var bunun için) üzerine koyuyoruz. Mis oluyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2270674/+
Kaşıkla yiyeyim dedim resmen ağzımın tadı radyasyona maruz kalmış gibi bozuldu. Çok faydalı bir meyve ama maalesef yiyemiyorum. Kremlerinin kokusu iyidir ama.
pahalı olduğu için her zaman soframa koyamadığım güzel bir besin kaynağı. işin garibi avokado antalya'da bu kadar pahalı olmamasına rağmen bizim manava gelene kadar nasıl oluyor da 4-5 katına çıkabiliyor, inanılmaz.
içinde yağ yakan yağ varmış, aşırı yararlıymış. Zaten bundan yemeyeni influnsır yapmıyorlar, ilk kural kahvaltıda avokado tost yemek. Hani üstünde de skrambıl Egg olandan. Bana gelince hayatımda tadına bakmadım bile.