burgerların önünde sıra bekleyen tipler. genellikle bu sıralar beserliden az olmaz ve yemeği mideye indirmenin süresi sıra bekleme süresinden düşüktür.
avm'den kasıt şu büyük anlı şanlı avm'lerse zira artık nerdeyse her mahalleye avm açılmaya başlandı o nedenle konumuz akmerkez,istinyepark, cevahir,kanyon vb yerlerse oralarda görülen insan tipleri aşağı yukarı bellidir.
istisnaları ayrı tutarsak ben bu üç aşağı beş yukarı aynı olan tiplere ortak bir isim veriyorum ve ''hırsız yakınları'' diyorum.
akbank'ta çalışırken işim gereği sık sık gittiğim için ciğerini bilirim o avm'lerin.
neden bu tiplere hırsız yakınları diyorum?
şöyle ki; hırsızlar milleti soyarlar kimi az kimi çok farketmez ve bu hırsızlık ganimetlerinin kendileri,eşleri,çocukları ve metresleri tarafından afiyetle yendiği önemli mekanlardan biridir avm'ler.
bu ülkede alnının teriyle para kazanıyorsan o avm'lere gidemezsin.çünkü maddi imkanın sınırlıdır, oralardan birşey almaya bütçen yetmez haliyle. hatta oralarda yemeye içmeye bile soğuk bakarsın zira o bile pahalıdır.çıkarsın caddede bir yer bulur yersin.
denilebilir ki hiç mi kırkta yılda bir oralara giden ve alışveriş yapanlar olmaz.belirttiğim üzere istisnalar kaideyi bozmaz ama zaten üstüne başına bişey almak isteyen namuslu insan da 1 liranın bile hesabını yaparak yaşadığından gider daha ucuz yerler bulur ne işi olur avm'de. işi gereği yada spontane bir ihtiyaç hasıl olduğunda ancak avm'ye işi düşer kendisinin ve yakınlarının.
sonuç olarak avm'ler memlekete zarardır,ziyandır. güvenlik görevlilerini, mağazalarda ve avm yönetiminde çalışan insanları tahliye ettikten sonra o avm'leri gaz döküp yakmak gerekir.
parayı nerden buluyolarsa o koca market arabasını damperli kamyon gibi doldurabilen tipler.
mutlaka kart ve tipsiz ama yanındaki yaşından hayli küçük ve güzel karıyla kontrasta düşmemek için pahalı ve genç işi giyinmiş zamparalar.
hollanda kralicesinin asil torunu havalarında kafelerde oturan güneş gözlüklü menşei belirsiz paralarla alınmış markalı butik poşetli karılar kızlar.
aşırı makyajlı maaşın hepsini ayfona kaptırmış özenti mağaza çalışanarı.
starbuckta türkiyeye ilk kez laptop gelmiş de sadece onda para olduğundan alabilmiş tribinde takılan işsiz güçsüz bazı lavuklar.
nihayetinde hepsi suadiyede bostanlıda çankayada oturuyor havası vermeye çalışan insanlar. oraya hiç kuştepeden çinçinden gümüşpaladan insan gitmez zaten..
Ben en çok kasılarak yürüyenlere tav olurum. O kalabalık içerisinde çizgi üzerinde yürümeye çalışan, kibirli bir bakış atan adam. Burdan sana küfürlerimi sunuyorum.
Zara, mango gibi genelde kadınlara yönelik mağazaların önünde eşinin alışverişini bitirmesini saatlerce bekleyen erkekler. Ne bitmez alışveriştir zannedersin mağazayı alacak.
topuklu ayakkabıları ve kalem etekleriyle arz-ı endam eden bayanlar. yanlarında tercihe bağlı olarak kendilerine yaraşır şekilde jilet gibi giyinmiş baylar.