toplumun koyun misali yaşam merkezi adı altındaki belli sınırlara sıkıştırılmasına ve neredeyse tüm ihtiyaçlarını oradan karşılamalarını isteyerek cazip ancak bir o kadar da insanları özgürlükten, doğadan ve açık havadan koparan bu tür mekanları dış dünyadan izole bir ortam olarak tasarlayan beyinlere tepkili olan ve bu tür mekanları itici bulan insanlardır. bu uzun cümleden anlaşılacağı üzere biri de benim.*
daha dışarda park yeri kapma savaşıyla başlayan, kapısında güvenlik adı altındaki el çantamı al, şimdi el çantamı geri ver anlayışlı sıkıcı güvenliğinden daralan ve içerde devam eden uğultusundan, yorucu mozaik insan karışımından, her türlü tipin oluşturduğu kaostan, kalabalık ve sürü psikolojisiyle koyun gibi bir arada saatlerce konuşmadan oturan insanlardan, salak salak konuşmalardan çıldırmış insandır.