jorge luis borges'in ilginç bir öyküsüdür. ünlü filozof ibn i rüşd ve arkadaşları arasında geçen fiktif bir konuşmayı hikaye eder. tiyatroyu bilmeyen arkadaş grubunun tiyatroyu adını koyamadan ve olayı anlamadan tasvir etme ve yorumlama çabalarının betimlenişi çok ilginçtir. yazarın türkiye'de de yayınlanan ölüm ve pusula adlı hikaye kitabında yer alan hikayelerden biridir.
herşeyden önce burada görmekten son derece mutlu olduğum bir başlıktır. aslında ilginç sıfatı, borges'in diğer birçok öyküsünü olduğu gibi bu güzel öyküyü de betimlemek için sanki biraz hafif kalıyor. bilindiği gibi borges, sadece küçük öyküler ve denemeler yazmakla yetinmiş büyük bir yazardır, yazdığı bütün metinler de kendi derinliğinden kaynaklanan benzersiz bir büyüye sahiptir. ayrıca borges, büyük bir yazar olmak için önce büyük bir okur olunması gerektiğinin de en iyi örneklerinden biridir. kendi yazdıkları dışında sevdiği ve esinlendiği birçok yazarın öykülerinden oluşan bir borges kitaplığı derlemiştir. bu kitaplık sanıyorum dost yayınlarından dilimizde de tümüyle yayınlandı. iletişim yayınlarından da bütün eserleri yayınlandı. edebiyat ve felsefeye adadığı hayatı boyunca bizlere bıraktığı güzel eserler için bu başlık vesilesiyle kendisini bir kez daha saygıyla analım.
Fiction tarzda beni en çok etkileyen sayılı eserden biri. Tomris Uyar çevirisi yayınlanmıştı sanırım ama çok kötü bir çeviri o. Bana kalırsa mümkün mertebe ingilizcesini okuyun. Beğendiniz bir çevirisi varsa, beni de bilgilendirmeyi ihmal etmeyin lüften.