400 milyon degil 500 milyon dolarlik bir film. gercekten harika bir film. bir defa bu sefer uzaylilar insanlara saldirmadi, insanlar uzaylilara saldirdi bayada hos oldu. amerikanlarin ne kadar maden delisi irk oldugunu, dogayi yok ettiklerini, bir maden icin canlilari nasil yok edebileceklerini tam anlami ile gösterdi bundan daha iyisi olamazdi. tabi bunu hedeflememis olsalarda. lakin filmin bir yerinde guzel bir soru vardi abinin; kendi dünyalarinda doga anayi yok ettiler ! iste bu söz gelecegi özetledi.
bu arada 3d ile ilgili küçük bir not. film neredeyse tamamen 3d olarak çekilmiştir. yani izlediğiniz her sahnede neredeyse bir boyut vardır. diğer filmler gibi aga bir efekt yapalım, gözlerine geliyormuş gibi olsun korksunlar ulan değildir. her sahne o boyuta sahip olduğundan özel gözünüze giren şeylerle uğraşmamış adamlar. zaten gereksiz de olurdu. böylesi daha güzel.
Efendim forum bornovada izledim. öncelikle film başlamadan herkes aynı şeyi konuşuyordu;
-sağdıc gözlüklerin bi numarası yok ya.
sonra bi anda başladı film. bi arı çıktı , gözlük ile gözümün arasından geçti. Harbiden korktum. fakat bundan sonra o gözlüklerin göz sikmekten başka hiçbir numarasını göremedim. Yani triciymiş abizikmiş gubizikmiş bi farkı yok. Tek boyutlu olsaydı da aynı fayda düzeyindeydi film.
filme gelince;
son yıllarda izlediğim en muhteşem film. herkese öneririm. O gözlükleri bir kez daha takmaya razıyım, filmi izlemek için.
siz çekinde görelim denemiyor. imkan yokki çünkü.
yazında görelim o zaman.
bilmem kaç yüz başlığın, girdin var, okuduk bir kaçını. bir tanesinde adam gibi cümle yok.
bir tane yazında, bir sorunu tespit edip onu sanatsal olarak ortaya koyabilen bir çekici taraf yok.
konuyu, eleştiriyi, tespitleri ve filmin geneline yayılmış evrensel döngünün içindeki insanı arama mücadelesini fark edecek kadar birikiminde yok.
bari sus.
beğenmek zorunda değilsin. sevmedim ben demek başka. ama bu ne lan. hiç bir şey yok bunda demek başka.
Bir insan bu filmi beğenmezse , hayattan nasıl zevk alabilir diye düşündürten filmdir.
Hayatında ilk defa nutella yemiş bir çocuk heyecanıyla izledim ben bu filmi , beğenmeyen insanlara kızmıyorum fakat onlar için gerçekten üzülüyorum.
senaryosu da görselliği kadar müthiş olsaydı hollywood'daki film şirketleri kepenkleri kapatıp bardakta mısır satmaya başlardı sanırım. çıta çok yukarıda bu haliyle bile.
hala bu filme bilindik konu, klişe diyenler var.
iyi kötü savaşıymış.
ulan iyi kötü savaşının olmadığı bir tek film söylesene bana. romantik filmlerde bile kötü bir hatun vardır al sana iyi kötü savaşı.
dün itibariyle gittiğim ve 3d olarak izlediğim muhteşem film... zaten bu filmi izliyosan 3d izlemelisin diğer türlü bi anlamı yok izlemenin... görsel efektler ve orman manzaraları süper ötesi .. rüya gibi bi orman yaratmışlar... filmi beğendim... konu bana son samuray'ı da anımsattı biraz... samurayların arasına giren ve onlardan etkilenip onlar gibi yaşamaya başlayan ve sonunda da kendi milletine karşı samuraylarla birlikte savaşan ve en sonunda da ölen bir amerikan askeri...ve tabikide farklı milletden 2 insanın yaşadığı aşk....tanıdık hikayeler...
şirinlerin köyünden farkı olmayan bi yerde yaşayan yine mini mini şirinlerden farkı olmayan deve gibi mavi yaratıkların yaşadığı bi köyün hikayesi.
doyumsuz insanoğlunun o köyü (pandora) ele geçirmek için yaptıklarına karşılık na'vilerin gururlu mücadelesi. (ahahhaa fragman konuşması gibin oldu lan.)
şaka bi yana cidden aşmış film.
o değil de bu filmde insanoğlu yine insanoğluna pis ayar vermiştir.
--spoiler--
ilk önce dünya'daki tüm yeşilliği bitirdiler. şimdi burdaki yeşili bitirecekler.
--spoiler--
bu arada beyaz adamın kızılderili adama yaptıkları sanki bu filmde iyi anlatılmış.
entry'mine bı şiirle son vermek istiyorum;
benim de olsun bi tane toruk'um
ben de alayının a.mına korum
hiç bir şeyi pek beğenmeyen sözlük yazarlarının bu kadar olumlu görüşünü okuduktan sonra gidilmesi farz olan film olarak sınıflandırılmıştır şahsımca. ha beklediğimi bulamazsam james cameron'u değil, sizleri saygıyla anarım ey yazarlar. *
James cameron'un Alien'ı çektiğini sanan (hadi bu yanlış olsun diyelim), Aliensla, Terminatörlere fena sayılamayacak film diyenlerin yerin dibine geçirdiği film olmuş. rahatsız mısın arkadaşım?
Aliensla, terminatörler fena sayılamayacak film mi?
sen bu filmleri "fena sayılamayacak" kategorisine koyuyorsan diyecek bir şey yok.
Ha bir de bilmeyenler için de hatırlatalım, bilindik senaryo bilindik senaryo diye.
Aliens'ın da terminatorün de çekildiği zamanlarda bilindik, klişe senaryolara sahiptirler.
yaratık gibi filmler 70lerin sonlarında çıkmış 80lerde almış başını gitmiş filmlerdir.
Keza cyborg filmleri de öyle. Yani James Cameron bu filmleri çekerken konu açısından hiçbir şey katmamıştır. James cameron o klişe senaryolardan farklı ve muhteşem bakış açısıyla sinema tarihinin tartışmasız en iyi filmleri listesine girecek filmleri çıkarmış bunları her daim çağının ötesinde teknikleriyle desteklemiştir.
Yani James cameron bilinmeyen hiçbir şey çekmemiştir, onun işi de değildir. Tutup da James cameron filmlerini hiç alakası olmayan district 9 gibi filmlerle karşılaştırmak abesle iştigaldir, sinemadan anlamamaktır.
cgi manyağı olmuş, 3-d izlemesem daha da nefret edeceğim bok gibi bir filmdir.
konu yoktur. pocahontas,dances with the wolves çakması bir hikaye vardır. kafalarındaki usb kablosuyla ota boka, börtüye böceğe bağlanan mavi bir maymun ırkının cennet gibi vatanlarının, şerefsiz beyaz adam tarafından istila edilmesini anlatır. sonunu ta filmin başında tahmin edeceğiniz türden bir olay akışı vardır.
ayrıca filmdeki saçmalıklar bizi bizden almıştır. bir kere o tüm yıkıma sebep olan madenin adı nedir yahu? unobtainium. ulan taşak mı geçiyorsunuz? bu ne lan? havada duran kayalar nedir? havada durma sebebi nedir? hiç bir fiziksel açıklama yapılmamıştır. ayrıca kaynağı olmadan dökülen şelaleler de pek orijinal olmuş. nereden geliyor lan bu değirmenin -pardon- şelalenin suyu?
öncelikle avatar gibi bir filme denk geldiğim için kendimi şanslı hissediyorum. sonraki daha güzel çekilecek filmler olmasın, ben bu kadar keyif aldığım sinemada mükemmel bir vakit geçirdiğim ve bir dakika bile sıkılmadığım bu kadar etkileyici bir film son zamanlarda kesinlikle hatırlamıyorum.
sürekli aynı senaryoları pişirip pişirip tekrar çeken, senaryo bulamayıp eskileri hortlatan sinema dünyasının eğer bir şeye ihtiyacı varsa işte o avatar'dır. tartışmam, gel tartışalım diyenle de sabaha kadar muhabbet ederim. iyi yönetmenmiş aga bu filmin yönetmeni değil, yönetmene saygı duyarak izlediğim ender filmlerden biridir ayrıca.
konusunu anlatıp izleyenleri baymak, izlemeyenlerin tadını kaçırmak istemem, sadece mükemmel bir filme gitmek için durmayın derim. ben zaten uzun zamandır böyle dolu bir sinema salonu görmemiştim. bildiğiniz en ön sırada, evet perdenin önünde izleyenler vardı gözünü kırpmadan. o nedenle yarın pişman olmamak için bugün gidin.
son bir not iletmek istiyorum, biliyorsunuz cinebonuslarda real d 3d teknolojisi, bazı sinemalarda ise xpand 3d var. ikisi arasındaki teknik olayları şu an anlatmakla kafanızı yormak istemem ancak genel kanı olarak reald 3d daha iyi olarak kabul görüyor ancak ve ancak filmin japonya gösteriminde james cameron üstadın ki kendisi yönetmeni olur, filmi xpand teknolojisi ile izlemeyi tercih ettiğini de belirteyim. o nedenle avatar için xpand'i tercih ediniz. mybilet sitesinden hangi ilde nerelerde xpand nerelerde reald 3d var bakabilirsiniz. tabii imax fırsatınız yoksa.
ayrıca james cameron röportajında bu film için bundan sonra bütün filmler 3d çekilmeleridir demiştir, o nedenle bu lafın üzerine de 2d izlemeyin bence.
filmdeki en süper adam elinde kahve kupasıylan ortalığı dağıtmaya çıkan albaydır. bir de diyor ki elinizi çabuk tutun akşam yemeğe yetişelim.. abi yenge bamya yaptı istersen ekmek arası bişeyler hazırlatayım. ni'melvekil...
filmi afm istinye park'da imax 3d olarak seyrettim. bir çok kişi imax'dan şikayetçi olmuş ancak ben hayran kaldığımı söyleyebilirim. belki de afm eleştirilere kulak verip hatalarını düzeltmiştir.
filme hakkında bir kaç şey söylemek gerekirse. bu filmin senaryosuna hala klişe diyenleri görürseniz ya oradan hızla uzaklaşın, ya da bir yumruk da benim için vurun lütfen.
