görsel açıdan mükkemmel bir film. özellikle üç boyutlu izlendiğinde insanın suratında sersem bir gülümseme oluyor tüm film boyunca. harika detaylar var filmde görsel olarak. kesinlikle sinemada izlenmesi gereken bir film, evde izlenmelik değil.
* öncelikle 'ben gitmem o filme' diyen önyargılılardan biri olduğumu belirterek başlayayım.* arkadaşlarımın sürüklemesiyle gittiğim hatta zaman kaybı olacak diye düşündüğüm bir filmdi avatar. gittim gördüm ve sonunda niye daha önce inat edip gitmemişim dedim. şimdi klişe falan olaylarına hiç girmiyorum, sadece üç saatlik farklı bir dünya'ya ışınlanmak isteyenler için mükemmel bir seçim olur bu film. dediğim gibi üç saatlik farklı bir dünya, ötesi yok. önyargılılara sadece gidin görün fikrinizi değiştirmiş olacaksınız dediğim filmdir.
Çok beğendiğim filmlerden bir tanesidir. farklı bir gezegeni keşife varsanız tavsiye edilesidir, takın 3 boyutlu gözlüğünüzü ve izleyin, belki orayı daha çok seversiniz.
sinemadan sonra tarafsız olarak yorumlamanın zor olduğu film. bir de gidin, evinizde torrentle falan indirin öyle izleyin, bu kadar tırt bir film olamaz yeaa diyeceksiniz kendi kendinize. bir büyüsü olan, ama geçici fıs bir büyüsü olan film.
beynimizi yıllar yılı doldurduğumuz "dünyayı istila etmeye gelen uzaylılar ve dünyayı kurtaran amerikalılar" klişesinden bizi kurtarmış film. hem de ne kurtarmak.
öncelikle bunun için teşekkür ediyorum kendisine.
aslında öyle değilmiş; dünyayı istila etmek isteyen kötü niyetli pis uzaylılar bizzat kendimizmişiz meğer. kahraman amerikalılar diye de bir şey yokmuş; tam tersine, bok amerikalılar varmış.(aslında bunu bu filmden önce de biliyorduk ya neyse)
yok öcülerdi, alien'lardı, ufo'lardı, dünyayı kurtaran adamlardı, hepsini elinin tersiyle iten, "bak bu öyle değil, böyle" diyen bir film olmuş. bu filmden sonra daha da "uzaylılar öcü" temalı fimler izleyemeceğim herhalde. zira bizzat kendime "kötü niyetli uzaylı" gözüyle bakar oldum. çünkü şu an dünyada olup biten tam da bu aslında. bu film ne kadar hayal ürünüyse, aslında bir o kadar da gerçek.
dünyanın bir gün tamamen amına koymuş olduğumuzda tam da bu olacak büyük ihtimalle. öldürülüp, istila edilmeye, sömürülmeye müsait başka nereler var arayacağız. hadi hayırlısı.
içimdeki çevreciyi açığa çıkartmış olan filmdir. arkadaş o kadar adam öldü, duygusal anlar, şu bu izledim kılım kıpırdamadı da, o dev ağacı yakıp devirdiler ya, orda ağlıyordum az daha. hayrettin karaca'nın reenkarnasyonu muyum neyim anlamadım ki. o değil adam daha ölmedi bile lan.
film süper. pandora büyükşehir belediyesinin ilk na'vi alımlarında başvurmayı düşünüyorum. ay si yu beybi.
3 boyutlu sinemanın en başarılı ürünü.
konu olarak da gayet mantıklı ve birilerine inceden göndermeler yapan, yitirildiğine inanmamız istenilen değerleri vurgulayan bir film.
kutsal ağacın tohumlarından istiyorum. keşke hazır tepemde uçuşuyorlarken alsaydım bir tanesini. birde şu ışıklı çiçeklerden sipariş verdim, alacak arkadaşım.*
3d olarak izlemeyi istediğim ancak sinemaya para vermeyecek kadarda tasarrufkar-cimri- olduğumdan dolayı dvd kalitesinde evimde oturup izledim fantastik klişe kokan, efekti bol olmasına rağmen konu olarak basit olan yapımcılarının adobe'u realtime preview olarak kullandıkları ve bunun övgü mü sövgü mü anlayamadığım izlenesi uzun bir film.
inanılmaz bir film. konusuyla, görselliğiyle, herşeyiyle mükemmel. izlemeyenler mutlaka izlemeli, izleyenler de bir daha izlemeli bence.
ayrıca michelle rodriguez'e hayran kaldım.
nedense na'vi dilinin türkçe'den esinlenerek oluşturulduğunu düşündüm bu filmde. bu arada james cameron 14 yılda oluşturmuş bu dili. sırf bunun için bile en az avatar 2-3 ün geleceği kesin.
çoğu kişinin düştüğü yanılgı sinemada gördüğüne ee abicim güzel film ama ben çığır falan görmedim demesidir. sinemada çığır açma meselesi senaryosu ile, oyunculukları ile, ağlatması veya sevindirmesi ile hatta ve hatta güzel bir film olması ile alakalı değildir. bu yanılgıdan azıcık okuyun da vazgeçin arkadaşım yahu.
nasıl ki terminatör zamanında aa güzel film lan diyip geçtiyseniz buna da güzel film diyip geçersiniz zaten. ama o terminatörler, gelecek filmler için müthiş bir sinema teknolojisi kapısı açtı. bilgisayar efektlerinin adam gibi nasıl kullanılacağını gözüne soktu bütün yapımcıların. ve bu sayede de ardından müthiş filmler gördük sinemalarda.
işte avatar'da bu teknik açıdan çığır açmış bir filmdir. na'vi halkıyla veya pandora ile seyrettiğiniz hatta insan ırkıyla seyrettiğiniz sahnelerin hemen hemen çoğu tamamen bilgisayarların ürünüdür. ve işte bu animasyonların hiçbirinin gerçekten bir sahnede bile ayırt edilememesi ve film boyunca aslında iyi ve kötü kapışmasının yanında bilgisayar ve insanın kapışmasını izlemiş oldunuz.
iyiler na'viler bilgisayar yani animasyonken -bu animasyon çizgifilm anlamında değil elbette-, diğer taraf insanların oyunculuk kamera vs. idi. işte bu harman sırasında bir saniye bile sizi lan efekte bak dedirtmeyecek bir film var karşınızda. ve yine bu filmle beraber bu teknolojilerin 3d film için nasıl uygulanacağına dair bir çağ açma olayı var.
sadce bu filmdeki bazı sahneleri çekebilmek için, gerçekleştirebilmek için yaratılan yepyeni tekniklere hiç girmiyorum bile. işte bunların ışığında bu kadar büyük bir film diyoruz zaten biz. ağlamak isteyip, duygu olan filme gidiyorsanız çıkarın dvd'sini ıssız adamı izleyin.