uzun uzadıya film eleştirisi yapmayacağım. amerika'nın her filmde kahramanlık taslamasından hiç hazetmeyen biriyim. çünkü kahraman bir ırk değiller.
bu film amerika'nın kapitalist sistemine eleştiridir. biraz zeitgeist vardır içinde biraz kızılderililer ve bu kadar cesurca amerika'yı yerden yere vuran bir filmin bir ton izleyiciye ulaşmış olması da müthiş bir şey.
tarzanın yeni versiyonudur. jane var ,aşk var , huzur var ,ormanın kralıdır , safariye çıkan adamları püskürtüyor, bütün hayvanlar ona yönelmektedir ve sırtlarına rahatlıkla binebilmektedir, daldan dala atlamaktadır. lakin çok istesemde meşhur maymunu göremedim. *
öncelikle; harika bi film izlicem şimdi diye izlenilmesin. yoksa hayal kırıklığı olur.
ama film tabii ki inanılmaz güzel bir şey. özellikle o neytiri yok mu. eyvah çocuklar.
'görsellik şahane; ama senaryo tırt' demek yanlış olmaz. olmaz da; kamerun'ların ceyms abinin filmografisi de ortada.. "vasat senaryo, vasat üstü hayal gücü" adamın şiarı olmuş sanki...
yine de böylesine bir mekan yaratan bir beyin, senaryoda bu kadar çapsız kalmamalı. yahu en azından insan, birkaç senarist arkadaşını arayıp, etrafına toplayıp "şimdi hacılar, bende şöyle sağlam bir fikir var, ama senaryom dandini dandini dandik. bi el atın kurtaralım. elin atın da çoluğa, çocuğa, sözlükçüye madara olmayalım layn!" der. demeli. haksızsam haksızsın de ceyms! evet, sen ceyms!
ayrıca son bir gıcıklık yapmazsam olmaz: birkaç orijinal fikir dışında geri kalan her şey dünyevi mekanların, insanların, hayvanların deforme edilmesi ile oluşturulmuş mekanlar, yaratıklar, canlılar idi. dikkatle bakıp, sağlıklı düşününce acayip bir yaratıcılığın söz konusu olmadığı da aşikar. bana köpek soyundan türetilmiş, onun biraz daha azmanı olan, havlayan köpekimsiyle gelme ceyms. olmayanı yarat, olmayanı göster.
eğlenceli bir seyirlik orası ayrı. (bu da çok kolpa laf ha!)
senaryoya bok atmalarına rağmen bence konusu itibariyle de izlenmesi gereken bir filmdir öyle ki içinde amerika hükümetinin açık bir şekilde politikasının eleştirildiği sahneler ve replikler var. örnek:
jake, bir gazidir. filmin başından kendi sesinden şunu duyuyoruz ondan : ' gazi maaşıyla ve bu ülkenin ekonomisiyle hayat zor' gibim bir şeyler diyor mesela.
diğer bir örnek ise; merkezde operasyonu yöneten kişi olan adını hatırlamadım şimdi ama komutan olan değil diğer piç var ya o işte... neyse onun pandora işgalinin neden yapıldığını anlatan bir cümlesi var o da şunun gibidir: ' biz oraya yol, elektrik, barış vs gibi şeyler götürmek için savaş veriyoruz' diyor alaycı bir şekilde. bu da ırak işgaline bir göndermedir. orda da sözde bahanelerle demokrasiyi getireceğiz, şunu yapacağız, barış getireceğiz diye vaatlerde bulunup asıl amaç olan ırak petrolüne sahip olmak gerçeği örtbas edilmişti.
evet böyle ince mesajları kendimce çektim, anlamaya çalıştım. bu yönüyle de film boş bir film olmadığını açıkça göstermiştir. sadece görsel bir şölen değil aynı zamanda sanatsal ve eleştirel bir yapım da... ya bi gidin allah için şu filme kötü demek, farklı olmaya çalışmak, popülerizmin esiri olmamaya özenmek demektir!
çin hükümeti' nin çok büyük ilgi görmesinden dolayı yerli yapımlara olan ilgiyi düşüreceği ve insanları şiddete yönlendirme ihtimali yüksek olduğu gerekçelerini göstererek yasaklamayı planladığı film.
izlerken; allahım beni şirinlerin devi yap, bir kuyruk tak, yapraklarda yatır diye yalvardığım film.
her türlü klişenin muhteşem bir mavilikte saklandığı enteresan bir sinema şöleni aynı zamanda.
insanın başına ne gelirse ya yaraktan ya meraktan sözünü doğrulayan film. eğer jake ilk yarım saatlik bölümde ormanı merak edip ilerlemeseydi, geri kalan 150 dakikalık bölümün var olmayacağı da bir gerçekti.
klasik bir film olsaydı, hüzünlü bir biçimde biteceği ortadaydı ancak filmin sonunda ne neytiri, ne de jake ölmemiştir. ancak film yine de 3d gözlüklerin seyircilerden alınmasıyla oldukça hüzünlü bitmiştir.*
kısacası şu sıralar bir şey sanılıp gidilen yahşi batı ya zaman harcamaktansa izlenilmesi gerekilen filmdir. gişe rekoru kırmasına şaşırılmaması gerekir.oldukça kalitelidir.
animasyon ile gerçek dünya karması bir film. sanırım abd nin ırak'ı işgaline yapılmış bir film olarak duyumundayım.izlenesi bir film ama içeriğini düşünerek.
bu entryim ile beraber bilmem kaçıncı entry girdiğim devasa film. bok atılması lüzumsuzdur. zaten atan yok da, hani bir ihtimal atan olursa diye şey ettim ben...
2.si çekilebilir lakin sanki öyle bir bitişi vardı.
şirinler'i koruma ve yaşatma derneği başkanı veysel budak tarafından ortaya atılan ve şimdiye kadar asılsız olduğuna dair bir haber ya da basın açıklamasıyla açıklık getirlmeyen idda. bugün itibariyle bir çok yerel ve genel gazetlerde, televizyon ve radyolarda sık sık konusu geçen idda karşısında avatar filminin yönetmeni james cameron'dan bir açıklama bekleyen milyonlarca avatar izleyicisi tedirginlik içinde.
şirinleri koruma ve yaşatma derneği başkan yardımcısı nihat doğan "adınından söz etmek istemiyorum, o bahsi geçen filimdeki mavi insanlar şirinlerin ta kendileridir, şirin baba, halkını daha mutlu görmek için bir iksir hazırlamış fakat içine ebegömeci yerine sarımsak kökü koyduğundan minik şirinler eşşek kadar herif olmuşlardır. daha sonra eski hallerine geri getirmek için bir iksir hazırlamaya çalışırken rahmetli olmuştur. daha acımız tazeyken böyle bir filmin gündeme gelmesi bizi üzmektedir." şeklinde bir açıklamanın ardından sırra kadem basmıştır.
sinema salonları derneği başkanı şaşkın
türkiye sinema salonları derneği başkanı asım motor "valla bilseydik oynatmazdık" demekle yetindi. şirinleri çocukluğundan bu yana seyrettiğini söyleyen asım motor şirin babanın ölmesini de talihsizlik olarak belirtti.
her sahnesinde heyecandan küçük dilin yutulduğu çok güzel bir kurgu filmi.
gitmeden "asla gitmem çok kötüdür kesin", "ey o ne be" gibi yorumlar yaptığıma pişman olduğum film.
titanic filminin yönetmeninden müthiş görseli olan film. uzun süren cekiminin ardından bu yıl vizyona girdi. konusu 2154 yılındı insanoğlunun pandora adı verilen gezegende bulunun kilosu 20 milyon dolar civarında olan cok değerli tasları toplamak. bunun icin navi halkını yok etmek zorundalar. naviler insanlarn yaklasık 2 katı ve cok zor ölen yaratıklardır. insanoğlu bu yaratıkları yenmek için avatar bedeni düzenlemiştir. bu insanlar arasında avatar bedenine sahip olanlardan biri navilere yardım etmiştir. sonu da tüm klasik filmlerin sonu gibi navilerin galibiyetiyle bitmiştir. devamı gelmesinin olası olduğu bir filmdir.
