Ortaçağ boyunca Hristiyan kilisesinin resmi tarih anlayışını temellendiren kişidir. Augustinus a göre tanrı zamanın dışında ama onun yarattığı her şey zamanın içindedir. Tanrı insanı özgür yaratmıştır, ama insan ademden berri gururu ve güdüleri yüzünden hep günah işlemiştir. insanı yine ancak tanrının inayeti kurtarabilir. Tanrı seçilmiş olanlara kurtuluşu getirmek için isa yı yeryüzüne göndermiştir. Adem den başlayan tarih kıyamete kadar devam edecektir.
Augustinus a göre görüldüğü gibi tarih tekerrürden ibaret değildir yani döngüsel değildir. Belli bir çizgide ilerleyen bir süreçtir.
antik dünyanın eflatun dan sonraki en parlak beyni olarak nitelenen anası hristiyan, babası pagan, başpiskopos olacak kadar yükselmiş kişi. der ki:
"Hangi hırsız soyulmaya katlanır? Zengin bile yoksulluktan çalmak zorunda kalanı bağışlamaz."
itiraflar'dan:
Kusursuz yasaların, hırsızlık yapmayı yasaklıyor. Bunu insan yüreğine işledin, günahlar onu oradan silip atamazlar. Hangi hırsız soyulmaya katlanır? Zengin bile yoksulluktan çalmak zorunda kalanı bağışlamaz. Ben hırsızlık yapmak istedim ve yaptım, yoksul değildim, ihtiyacım da yoktu, sırf can sıkıntısından ve kötülük olsun diye çaldım. Hem de bende en iyisi bolca bulunan bir şeyi çaldım. Çaldığım şeyden değil de çalmaktan ve günahtan zevk almak istiyordum. Bağımızın yakınlarında bir armut ağacı vardı. Armutlar öyle iştah açıcı da değillerdi. Gecenin karanlığından yararlanarak armut ağacının yanına gittik ve ağacı silkeledik ve düşen armutları topladık. Armutlarla oradan uzaklaştık. Kendimize ziyafet bile çekmedik. Birkaç tane yedikten sonra kalanını domuzlara attık. Armutlar önemli değildi, önemli olan yasak bir şeyi yapmaktı. işte görüyorsun Tanrım, sonradan acıdığın, batağın dibindeki yüreğimin halini. Yüreğim şimdi sana orada ne aradığını söylesin. Sana bunu sırf kötülük olsun diye, hiçbir neden olmadan yaptığını söylesin. Bu kötülük iğrençti ve ben onu seviyordum. Kendimi mahvetmeyi seviyordum. Senin bulunmadığın yükseklikten aşağılara yuvarlanan, bir şeyi utanma pahasına arzu etmeyi değil de utancı arzulayan ruhun rezilliği!