terör olaylarına da karışan japon tarikatı. türkçeye "yüce gerçek tarikatı" olarak geçmiştir. metro istasyonuna verdikleri zehirli gazla biyolojik terör eylemi gerçekleştirmişlerdi.
türkçedeki karşılığı "yüce gerçek aum" olan terör örgütüdür. Dünyanın birçok ülkesinde (uzakdoğu ülkeleri başta gelir)müritleri olmakla birlikte bunlardan en fazla Japonya'da bulunmaktadır. Adlarını 20 Mart 1995'te Tokyo Metrosu'nda yaptıkları eylemle yaymışlardır. Söz konusu eylemde, hepsi de son derece iyi akademik eğitim görmüş beş örgüt müritinin, bulundukları vagonlarda, duraktan inmeden önce, önceden hazırlayıp paketledikleri öldürücü sinir gazı olan sarin gazının bulunduğu paketleri delerek, bunların içindeki gazı bütün bir metro hattını takip edecek şekilde salmışlardır. Japon yetkililer müdahelede ve durumu kavramada geç kalmış, saldırının niteliği ancak 2 saat sonra teşhis edilebilmiş, biyolojik bomba uzmanı emniyet görevlileri sabah 08:00'de gerçekleştirilen saldırıdan ancak 5 saat sonra olay yerine gelebilmişlerdir. Saldırıyı uygulayan müritlerin paketleri tamamen ve düzgün şekilde delememiş olmaları facianın bilançosunun birkaç bini bulmasını önlemiştir. Hayatını kaybeden, sinir sistemi felce uğrayan, kör olan ve muhtemelen ciğerlerinde parçalanma veya kalıcı hasar da oluşan sayısız masum insan bu eylemden zarar görmüştür. Söylenene göre Asahara bu eylemi, daha önceden haber aldığı olası polis baskınlarını geciktirmek ve polisin dikkatini başka örgütlere çekebilmek adına bu eylemi yapmıştı.
"Yüce gerçek aum" tarikatının (veya örgütü) başında bulunan asahara adlı şarlatan bünye, "maddi değerlerin insanları ahlaksızlaştırdığını, kalplerini kirlettiği"ni iddia ederek, müritlerinin ellerindeki bütün mal varlıklarını kendisine devretmeleri gerektiği düşüncesini örgüt üyelerine aşılayarak, çok büyük bir maddi güç elde etmiştir. Öyle ki 1995'ten önce de sarin gazı kullanılan başarısız eylem girişimlerinde bulunulmuştur. O dönemde ellerindeki servet o kadar büyüktür ki örgüt, tokyo'yu topyekün saracak miktarda bir sarin gazı stoğu bulundurmaktaydı. hatta şehri baştan sona sarinlemek için bir rus helikopteri bile almışlardı. Örgütün ve tarikat elebaşısının maddi gücü inanılmaz boyutlardaydı. Tarikat üyeleri iyi seviye akademik eğitim gören kişilerden oluşuyor ve bütün emirleri, bir tür sözde peygamber-lider asahara'dan gelmesi nedeniyle dini bir buyruk olarak algılıyorlardı. Tarikatte asahara'nın sağ kolu olan ve üyeleri iyileştirmek ve onların kalplerini temizlemekle (!) yükümlü bi kişi de müritlere lsd karıştırılmış yiyecek ve içecekler vererek onları tarikate bağlı insanlar haline getiriyordu. o kadar çok lsd kullanılıyordu ki, tarikat artık uyuşturucuyu kendi içinde üretmeye başlamıştı.
1995 saldırısından sonra uyanan Japın yetkililer, örgütün daha da üstüne gitmeye karar verdi. 2500 kişilik bir polis gücünün kullanıldığı bir baskında birçok tarikat üyesi tutuklandı, sayısız belge ele geçirildi. Daha sonra Mayıs 1995'te polis asahara'yı bulup tutukladı. Mahkemede asahara ve eylemi düzennleyen beş kişiden dördü idama mahkum edildi. asahara 29 ocak 2009'da, Japonya'da idam edildi. Eylemi gerçekleştiren beşliden idam cezası almayan suçlu, polisle işbirliği yapıp, itirafları sonucu birçok önemli üyenin yakalanmasına yardım ettiği dolayısıyla idam yerine müebbet hapis cezası aldı.
Örgüt ocak 2000'de ismini aleph olarak değiştirip, asahara'nın şiddet içerikli anlayışını reddettiğini açıkladı. Fakat daha eski üyeler yani aum teorisine bağlı kalan azınlık asahara'nın anlayışından devam edeceklerini açıkladılar. tarikatın günümüzde oldukça az sayıda üyesi bulunmaktadır.
Bugün öğle sonrası vakit aralığında discovery world'de Tokyo metrosu eylemini anlatan ve örgütün nitelikleri üzerinde duran bir belgesel de yayınlanmıştır.
