Bir reklamcılık öğrencisi olarak uzun süredir aklımdan çıkaramadığım reklamcılık örneği.
Aslında bu da bir devrimdir matmazel, iyi yapamıyorsan en kötüyü yap ki akılda kal.
(bkz: think small)
(bkz: volkswagen)
flash tv' deki yapım kalitesi ile samanyolu tv' deki gönül gözü açan kurgunun birleşmesiyle oluşmuş reklamlardır. sonuncusunda kabus sahnesi o kadar gerçekçidir ki hakikaten insan korkmadan duramıyor.
Kadın kabus görüp çığlıklar atıyor allah affetsin ben bile yanlış anladım valla bu ne ya. Gerçekten aşırı derece de çok gıcık reklamları var. Zengin olsam yine de taktırmam balkondan çıkar bakarım kim o diye o derece gıcık oldum.
dışarıya reklam parası vermemek için patronun veya müdürün az buçuk bilgisayarda slayt yapmayı bilen liseli yeğenlerine yaptırırlarsa sonuç olarak böyle görüntüler çıkar tabi.
tabi eğer bu reklamı liseli yeğenleri değilde gerçekten reklamcı bir şirket yapmışsa durum daha vahim.
Bir reklamın amacı ismini size duyurmaktır bu konudaki tek kıstası kalitesiz olarak anlamayın yeter ister reklamı üzerinden ister logosu ister rengi nasıl olursa olsun ismini bil ve bildir yeter mesela ben sayenizde akıllı ev sistemi alacak olsam ismini ilk defa duyduğum markalar olacak bi de audio sistemi olacaksa ismi yabancı gelmeyeni seçeceğim büyük oranda herkes aynı şeyi yapacak koton reklamında bu başarıldı burada hakkında yüzlerce entry eleştirirken aslında reklama bedava hizmet etti. ister tesadüfen olsun ister sistematik işte bunlar asıl kazandıran reklamlar ki burada bende dahil olmak üzere konuşup yayıyoruz.