çoğunluğunun finansmanını bababank'ın yaptığı aşikar olan erkeklerdir.
ben 2006 fabia erkeğiyim abi. takip mesafesini bozmam, sinyal veririm, biri sıkışacaksa geçmesini beklerim, direksiyonumun aks ayarları kayar ve düz gitmek için direksiyonu yan tutmak gerekir falan filan.
paşalar gibi mesai yapmış, parasını denkleştirmiş, kendi emeğiyle almış krallara lafım yok.
ama babanızın parasıyla mı racon kesiyorsunuz diye sorarlar adama.
üçünün de takım elbise giyimi birbirinden farklıdır.
audi erkeği, son derece itina ile ütülenmiş siyah takımını, uzun siyah çorap ve siyah mat renk kundurasıyla kombinler. gümüş bir saat ile de gayet şık görünür.
bmw erkeği ise, kısa ve dar paça kumaş pantolonuyla takım elbisenin "klasik" kavramını sikip atar. son olarak da babet çoraplarıyla adeta soytarıya benzer. ayağındaki çarık mıdır, ayakkabı mıdır belli olmayan babetlerle de ortalıkta düdük makarnası gibi dolanmayı çok sever.
mercedes erkeği kesinlikle marka takım elbise giyer. marka takıntısı vardır. audi erkeği gibi klasik değil, bmw erkeği gibi de soytarı değildir. götü başı dağıtmayacak kıvamda modayı takip eder.
Kral mercedestir ama Biz klasik ford hastasıyız. Alman ford granada. Onun yeri bambaşka. Ford onulmaz bir sevdadır. Yoksa arabada alman olsun çamurdan olsun farketmez. Harici olarak da alfa romeo da hiç fena sayılmaz.
