yeryüzünün bilinen birkaç mavi kanlı canlı türünden biridir. fosil bulgular, varlığının dinazor neslinden 125 milyon yıl, yani günümüzden 425 milyon yıl öncesine dayandığını ve fizyolojisinin hiç değişmediğini gösteriyor. O tarihten bu yana, dünyada kara ve denizlerde birçok canlı türü yok olmasına rağmen at nalı yengeçleri bugün hala hayatta.
bilimsel adı 'Limulus polyphemus' olan atnalı yengeci bir deniz kabuklusu olmasına rağmen aslında bir örümcek türü. sıklıkla Meksika Körfezi, Kuzey Amerika, Kuzey Atlantik kıyıları boyunca görülüyor. kanının mavi renkte olmasının sebebi ise insan kanındaki oksijeni bağlayıcı demirli pigment hemoglobin yerine, bakırlı bir pigment olan hemokyanin bulunması.
mavi kanından elde edilen bir madde farmakolojide ilaçların saflığının ölçümünde, kabuğundan elde edilen bir başka madde ise kanın pıhtılaşmasını hızlandıran ilaçların üretiminde kullanılıyor. tıp bilimine sağladığı yararlar bunlarla da sınırlı değil. örneğin yine kabuğundan elde edilen farlı bir madde ile ameliyat ipliği üretiliyor. son yıllarda, başta lösemi olmak üzere kanser hastalıklarının erken teşhisinde de mavi kanından yararlanılmaya başlandı.
Kumsalda rahat yürümesini sağlayan ve bir dümen gibi hareket eden kuyruğu, henüz detayları tam olarak çözülememiş son derece girift ve birleşik yapıdaki iki gözü ve tüm diğer organları ile günümüzden 425 milyon yıl önce, bugünkü şekliyle varlığını sürdürmüş.
bizler ve hayvanlar âlemindeki pek çok akrabamız, ortak atalardan geldiğimiz için, o ataların zamanında kan demirle evrimleşmiştir. kanımızda oksijeni taşıyan da bu demirdir ve demir okside olduğunda kızarır.
atnalı yengecinin kanı farklı bir madde ile evrimleşmiştir: bakır. eh, bakır da okside olduğunda demir gibi kızarmak yerine mavileşir. evinizdeki ninelerinizden kalma, kalayı gitmiş bakır kap kacağı düşünün. o mavimsi, yeşilimsi küf benzeri noktalar pas işte.