çok sinirliyim. biraz da şaşkınım aslında. eskiden devlet kaynaklı kuyruklarda çile çeker, yaşamımızın önemli bir kısmını orada geçirirdik. mesela halk ekmeği benim çocukluk oyunlarımın %7'sini harcamıştır. bu bir mazeret değil tabi, hala yaratıcılığımla ön plana çıkan bir insanım. ama tüp kuyruğunda beklerken çay içmek için bir tüp daha bitiren insanlar varmış. veya ben çok feci sallıyorum. ama olabilirdi de. neyse konumuz o değil zaten...
ben şimdi özel bir bankanın, hem de benim yatırdığım paralar sayesinde türkiye'nin ilk üç bankasından biri olmuş (adını verip prim yaptırmayacağım anasını satayım) bir bankanın, beyinsiz, tam bir teneke yığını atm'sinde kuyruk beklediğim için sinirliyim. ama ne kuyruk... banka kendini savunabilir aslında. "ikisi yan yana olmak üzere birbirine çok yakın üç atm var" diyebilir. bende: "beni ilgilendirmez arkadaşım. sekiz tane yan yana üst üste koy, beni bekletme" diyebilirim. hadi beklettin 30 dakika bekletme allahsız!. güneş ensemle sevişiyordu sanki, öyle yanıyordum. göğüs uçlarım bile terlemişti. bana sadece sigara yakmak düştü, o derece...
peki bu embesil, moron insanlara ne demeli. ihtiyarlara bi yere kadar lafım yok; yaşlısınız, bir ayağınız çukurda, yüzünüz mezara bakıyor, eyvallah!... benim lafım, ayağına converse ayakkabı giyen, kulağındaki küpe kadar aklı olmayan gençlere. kıldan bacağı gözükmediği halde şort giyerek pis bacaklarını teşhir eden (lazerle tedavisi varmış gidin yaptırın oğlum!, ben de yeni öğrendim;)) değil gelecek, gazoz kapağı emanet edemeyeceğiniz gençlere ... allah belanızı versin.
devamı gelecek...
veya sinirim geçer. tekrar uysal, kedi gibi bir insan olurum bu da böyle kapanır...
şimdi besin maddesi almalıyım. yorgunluktan ve sinirden karnım acıktı, kendimi yiyorum... banane bee!!
bankada günde iki kere kontrol ettiğimiz bu sırada gelen müşterinin gazabına uğramamıza neden olan genelde haftaiçi iki de bi arıza verirken haftosonu tıkır tıkır işleyeret beni hayretler içinde bırakan alet...
Ilk defa 1939 yilinda türkiyeli, ermeni kökenli george luther simjian tarafindan yapilmistir ve ilk defa denemek icin new york´taki city bank (bugün citibank)´a kurulmustur. ilk defa kumarbazlar ve hayat kadinlari tarafindan kullanilmistir. 6 ay sonra tekrar demonte edilmistir.
açılımı aslında automated teller machine olan ve kesinlikle yapay zeka diye tanımlanmayan makinalardır.
zira atm makinaları sadece merkezden gelen emirleri uygulayan aptal makinalardır*. en azından türkiye'dekiler öyledir. yurtdışında smart client diye tabir edilen zeki versiyonları da mevcuttur. türkiye'de bu zeki yapıya en yakın olan garanti bankası'nın atm'leridir.
53 byte sabit büyüklüğünde aktardığı verilerin 5 byte'lık kısmı başlık 48 byte'lık kısmı bilgi olan Eşzamansız Aktarım Modu, veri iletim anahtarlama teknolojisi. paket anahtarlamanın bir çeşiti olan hücre aktarımı (cell relay) tekniğini kullanır. ısdn'nin 1970 - 1980'li yıllarda ki gelişiminde yeralmış olan bir teknolojidir.
bir sabah kahvaltılık almak için önce para çekmek niyetiyle bulunduğu yere gidip, nedeni bilinmeksizin kaldırılmış olduğu ile yüzleştiğimde yıkıldığım teknolojik banka memuru...
hesapta para olduğu zaman sevinip karşısında göbek attığımız ama para olmayınca sürekli tekmeleyip dürttüğümüz para çekme cihazı. hesapta 7 ytl kalmış onu da çekeyim bari nasıl ya ne demek seçtiğiniz tutarı ödeyemiyoruz diye başlayıp bol bol sövdüğümüz makinecik.