atm ye aytieem diyen zevatla aynı gruptadır. bir de türk dil kurumu'nun her yumurtladığını doğru kabul eden oturgaçlı götürgeçli sokumgaçlı bir zekaya sahiptir...
kağıt mendile selpak diyenler familyasındandır. fizyolojik olarak homo sapiens lere benzeselerde marka düşkünlükleri ile ayırt edilebilirler. her türlü alış veriş merkezlerinde sıkca rastlanılır. en büyük zevkleri yeni çıkan marka ürünleri satın almaktır. ayrıca marka donlarına aldırmadan sık sık osururlar.
-pardon buralarda eyytiemm varmı acaba?
-af buyur...
-bankomat diyorum varmı?
-yok galiba.
-peki tele 24 varmı?
-sen bankamatik arıyorsun galiba.
-evet ama bankamatik demek biraz banel geliyor bana.
-şu ilerde 8 katlı binayı görüyormusun?
-evet...
-heh o bina sana girsin... bankamatik'ler de o binanın arkasında.
herhangi yeni bir ürün ya da aletin, ilk olması ya da ilk olmasa da ilkler döneminde en yaygın kullanılması sonucu adının halk diline o şekilde yerleşmesiyle oluşan durumdur.
şimdiler bile hala hazırkahveye nescafe denir mesela... garip görünse de çok da garipsenmemesi gereken durumdur. Hayatınıza o şekilde girmiştir ve değiştirmesi zordur. Ancak benzeri ürünler çok gelişince değişir. (bkz: şaşal)
markalaşmanın sonucudur. o sektörde o alanda iş bankası için büyük bir başarıdır.
bir çok örnek mevcuttur:
margarin sana-yağ
sıvı yapıştırıcı uhu
prezervatif okey
sözlük uludağsözlük
bir de şu versiyonu vardır ki akıllara zarar ve dahi ziyandır. daha nasıl anlatalımdır.
(bkz: bankamatik diyince neden bahsedildiğini anlamayan insan modeli) **
atm makinalarını ilk olarak işbankasının türkiyeye getirmesi sonucu bankamatik markasının atm lerin hepsi için kullanılmasından etkilenen insanlar grubu..
(bkz: kağıt mendile selpak diyen insan modeli)