iyi ve oyunculara uygun bir taktik ile yıldızsız kadroda, işinin ehli adamlarla neler yapılabileceğinin örneği. bir tür avrupa takımı.
şimdi baktığınızda atlanta hawks'ın ilk beşinde hiçbir pozisyonda "benim takımımda olsaydı" diye iç geçireceğiniz oyuncu yok. hatta kyle korver gibi bir adam var ki kariyerinin hiçbir döneminde bu kadar büyük sorumluluk üstlenmemiş bir keskin nişancıdır. hakkını da veriyor, %53,4'le üçlük mü atılır insan oğlu insan!
ama işte, her oyuncunun bir olayı ve buna bağlı katkısı var takıma. bunda bence en önemli etken koçtur. sonrasında ise paul millsap ve tabii ki jeff teague. ikisi de yıldız olmamalarına karşın yıldızvari katkı yapıyorlar takımlarına.
bench'ten gelen rol oyuncularını da ihmâl etmemek gerek. bench oyuncuları hep takıma katkı yapabilen adamlar. hâl böyle olunca takım kimyası coşuyor. oyuncular ekstra pasları severek yapıyor ve en uygun pozisyondaki adam atış kullanıyor. perdelemeler falan hep en iyi biçimde uygulanıyor. josh smith denen eşşeğin detroit pistons'tan kesilmesine neden olan "hoca ne set hücumu yaaa!" triplerinde değil kimse.
bu yıl kimsenin beklemediği* bir sıçrama yaptılar ve şu anda doğu konferansı'nın şampiyonluğuna en büyük aday durumundalar.
san antonio spurs'e burada parantez açmak gerek. onlar back to back konusunda hep "salla yaaa" dedikleri için çok da asılmayabilirler. memphis grizzlies ise regular season'da hep iyiyken play off'larda güçlü takımlarla mücadelede genelde başarısız bir takım. geriye üç takım kalıyor. golden state warriors ki üçlükle yaşayıp üçlükle ölen bir takım; geçen gün ikinci yarıda yaptıkları gibi 2/18 ile oynarlarsa işleri imkânsız gibi. dallas mavericks iyi ama yaşlılar ve ilk beşteki herhangi bir sakatlıkta darmadağın olma olasılıkları var. los angeles clippers kalıyor ama onlarda da blake griffin'in post oyunu hâlâ çok yetersiz...
yani tüm takımların bir zaâfı var. bakıp göreceğiz neler olacağını.
sanki nba in piciymis gibi ezigiymis gibi bi hava veren takim. ama son bi kac sezondur -bilhassa bu sezon- artan performans grafigi durup dururken beni mutlu ediyo kendime pay cikariyorum atlantanin galibiyetlerinden. mesela 2006 miydi neydi lisedeyken atlanta-miami(baska bi takim da olabilir ama guclu bi takimdi onemli olan bu) maci nolur diyen arkadasa umudum olmamasina ragmen atlanta alacak dedim ulan bildigin aldi atlanta acayip mutlu olmustum o zaman amk. hayat cok garip.
Normal sezonda ortalığı kasıp kavururken nedense doğu konferansında güçsüz gözüken Brooklyn Nets karşısında ara ara zorlanması play off yarı finalinde washington wizards ile çekişmeli maçlar oynucağını bize gösteriyor, elenmeleri süpriz olmaz benim için.
Artı yönlerine değinicek olursam tempo yakaladılarmı durmak bilmiyorlar ve 3 sayı çizgisinde bi hayli başarılı oyunculara sahipler.
Ritim temposunu ayarlayabilse çok işler yapabilcekler, washington maçında ilk yarıyı önde kapatılar takım halinde iyilerdi ancak 3. Periyot'la birlikte nedense birden düştüler oyundan.
4. Periyot 15 sayı civarı attılar 12 dakikaya göre felaket rakam.
Doğu konferansı yarı finalindeki rakipleri Washington'un en önemli oyuncusu olan john wall'ın elinde 5 kırık olmasından dolayı seride oynayamıcak olması kendilerine final oynama kapısını aralattı diyebiliriz, tabi konuşmak için erken bakalım nasıl refleks vericekler.
Rakibi Washington en önemli oyuncusu John Wall'un elinde 5 kırık nedeniyle ondan yoksun çıkmasına karşın yenilerek herkezi şaşırttı.
normal sezonda durdurulamaz performansları play off'lara 1-2 maç dışında yansımış degil.
2015-2016 normal sezonunu 48 galibiyet, 34 mağlubiyetle tamamlamışlardır. böylece doğu konferansı'nı 4. sırada tamamlayıp playoff'larda boston celtics ile eşleştiler.