Maviler akımının lideri. Son dönem şairlerinin imparatoru. Bu gün ölüm yıldönümü. On üç yil olmuş. ışıklar içinde uyusun.
Ustadan bizlere ufak bir eser.
An gelir
Paldır küldür yıkılır bulutlar.
Gökyüzünde anlaslmaz bir heybet.
O eski heyecan ölür.
An gelir biter muhabbet.
Çalgılar susar heves kalmaz.
şataraban ölür.
şarabın gazabından kork.
çünkü fena kırmızıdır.
Tutan ölür.
Sokaklar kuşatılmış.
Karakollar taranır.
Yagmurda bir militan ölür.
An gelir,
Ömrünün hırsızıdır.
Her ölen pişman ölür.
Hep yanlış anlaşılmıştir.
Hayalleri yasaklanmış,
An gelir şimşek yalar
Masmavi dehşetiyle siyaset meydanını.
Direkler çatırdar yalnızlıktan.
Sephada pir sultan ölür.
Son umut kırılmıştır.
Kaf dağının ardında ki.
Ne selam artık ne sabah.
Kimseler bilmez neredeler.
Namlı masal sevdalıları.
Evvel zaman içinde.
Kalbur saman ölür.
Kubbelerde uğuldar baki.
çeşmelerden akar sinan.
An gelir
La ilahe ilallah
Kanuni süleyman ölür.
Görünmez bir mezarlıktır zaman
Şairler dolaşır saf saf
Tenhalarda şiir söyleyerek.
Korkudan ölür.
Tahrip gücü yüksek
Saatli bombadır patlar
An gelir
Atilla ilhan ölür.
“Birisinin eksikliğini duyuyorum, ötekinin fazlalığını. Eksik olan gelip boşluğunu doldurmuyor, fazla olan gidip yerini boşaltmıyor. ikisinin arasında kötü, sevimsiz bir yerdeyim.”
atilla ilhan hayatını kaybetmemiştir.
hayat aslında onu kaybettirmiştir.
atilla ilhan hala yaşayan bir şahsiyettir.
hiç unutulmayacak bir aşk değerimizdir.
Önümden çekilirsen istanbul görünecek
Nerede olduğumu bileceğim
Sisler utanacak eğilecek
Ağzının ucundan öpeceğim
Saçına kalbimi takacağım
Avcunda bir şiir büyüyecek
Nerede olduğumu bileceğim
Bu çıplak geceler yok mu
Bu plak böyle ağlamıyor mu
Camları kırmak işten değil
Delirecek miyim neyim
Kirpiklerimden mısra dökülüyor
Kenya'da simsiyah yalnızım
Yoksul bir şilepte gemiciyim
Malezya'da yük bekliyorum
Önümden çekilirsen istanbul görünecek
Nerede olduğumu bileceğim
Gözlerini söndürme muhtacım
Ben senin aydınlığına muhtacım
Yepyeni bir ilkbahar harcayıp
Bir yaz boğup bir sonbahar harcayıp
Rüzgar gülünü arayacağım
Oran'da Pernanbouc'ta Tombuktu'da
Vinçler yine akşamları indirecekler
Yine karanlığa bulaşacağım
Gözlerin rüzgarda savrulacak
ikimiz iki sap buğday olsak
Sen benim olsan, ben senin olsam
Bir gece vakti aklına gelsem
Uykunu tutsam bırakmasam
Seni kucaklasam, kucaklasam
Birbirimizin kalbini dinlesek
Dünyanın kalbini dinlesek
Büyük ateşler yaksalar
iki güvercin uçursalar
Nerede olduğumuzu bilsek