Monarşide vezir olmak. Nimetleri güzeldir. hatta süperdir, ama düşmanı çoktur. Herkes bir hatanı kollar. Kral ya da imparator yaptığın işi biraz beğenmesin... kelleni alıverir valla.
Benim bir sırrım var, açıklanmayacak kadar sır
Bundan çıkar hır. Haplamalar vuku bulur, dert kahır
Sırdan geçen dilim olsa, hal eder diken
Bilmez bilen bağdar olur benden iken
Ya söylersen kim anlar?
Söylemezsen bağlar, gamlardan ağlar
Bu yıpranışla dağılır bütün
Doymaz Sago yakar tütün
içindeyim bu oyunun büsbütün
Hayatıma musallat oldu şöhret ün
Karıştı yarınım bitti dün, tedirgin bugün
Topla çıkar, nedir sonuç?
Her kıyasla dilime değer
Bıçağa ait keskin uç, kimdir suçlu, kimde suç?
Öylesine ki, bir iki biber yakmadan, bırakmaz rahat
Yarası ağır, dilimin bulamıyorum kapatacak bant
Üzerime gelin bakın, dinamit bağlı gövdeme
Yaklaşanı uçururum, uçurtma misali pimden iplerle
Fesatlar, kapıma vardılar, ellerinde güllerle
işlerine gelmediğimde, saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle
Vurdular siyah güllelerle
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim (aha)
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim (aa)
Aklıma gelen başıma geldi. başım yarıldı, aşım soğudu
Yine iştahsızlık evinde oyuncak etti açlığımı
Artık kartopu oynamak istemiyorum, ellerim dondu
Türlü saklambaç oyunlarından, gözlerim yoruldu
Ner'desiniz güven abideleri (he), cesaret haylazları?
Gösterin bana altmış ikiden, tavşan yapan hokkabazları
Belirleyin karşımda durabilecek, tüm küfürbazları
Demirden mızraplarla kırdım sazları
Deştim böğrümden kıyamadığım hazları, verin bana yazları
ilahi merhamet sarayı, ya Hannan
Sensin Rana, sensin Mana, sensin Rahman, sensin Canan
Ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırık var
Püskürüyor üzerime lav kıvılcım korlar
Elimdeki bi' avuç dolusu su ile, sönmez bu yangınlar
Ben bi' sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış
Ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış
Şahit olduğum birileri mutluluğu, parayla kapmış
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim (aha)
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim
halide edip adıvar'ın romanı. bu ismi aslında yakup kadri karaosmanoğlu kendi romanında kullanacakken halide edip iyimser bir şekilde''sizin ateşten gömleği taşıyanlar benimkilerle aynı ateşten gömlek değil'' diyerek kullanmıştır. kurtuluş savaşı zamanında geçen roman peyami efendi adlı karakterin hikayesini anlatmaktadır. bir kurtuluş savaşı romanı olarak nam salsa da daha çok bir aşk romanı olduğunu düşünüyorum.
''ateşten gömlek'' başlığına bir şarkıcının şarkısının yazılması ne kadar acı. oysa ateşten gömlek, halide edip'in bir milletin kurtuluşa erdiği savaşı anlattığı ölümsüz eserinin adıdır.
25.ci hafta ve sonrasında x bir takımın başına geçen yılmaz vural, mesut bakkal, rıza çalımbay vb. hocaların giymekten çekinmedikleri gömlek türüdür. şansları yaver giderse yanmadan çıkarabilirler. bazen.