vücut ısısının 39 derecenin üstüne çıktıgı zamanlarda özellikle çocuklarda görülen halusinasyonlardır.
*ütü kutusunun üzerindeki ütü resmiyle bakışmak. ütü resminin kızarak bakması.
*banyoda dans eden küçük adamlar görmek.
*yatagın uçtugunu sanmak. *
Küçükken temel reisin koltuğun arkasına saklandığını sonra zıplayıp pencereden atladığını görmüştüm. Büyüdüğümde evin odalarının boyut değiştirdiğini, yürüdüğüm zaman yön kavramının olmadığını gördüm. 2. Si acayip korkunçtu.
2 gün önce yaşadığım durumdur. abimle aramdaki diyalog şöyle gelişti
+ neden böyle oluyor ya?
- ne oluyor lan?
+ bu kareleri birleştirince başımın ağrısı geçiyor, birleştiremeyince, yerine oturmayınca başım acayip ağrıyor. bir de bölüm bitince yenisi geliyor hemen arkasından.
- yengen çilek getiriyor biraz al onları ye sen, boşver şimdi kareyi falan.
+ ya abi getirme şunu al işte bütün kareler çilek oldu şimdi, çilekleri patlatmam lazım.
Cidden de öyleydi 3 çileği yan yana getiremeyince başım dönüyor ve ağrıyordu, ama yan yana getirince rahatlıyordum. hayır anlamadığım hayatımda candy crush tarzı oyun da oynamadım hiç. ilginç
sonuç; zorlamayla hastaneye götürüldüm 2 serum yiyip eve canım köfte istiyor diyerek geldim.
Ateşliyken görülen rüyalar kadar garip ve gülünçtür.
Dört gündür şuursuz bir griple cebelleşen zavallı bünyem artık saldım çayıra, allah kayıra moduna girdi zannımca.
Ruhum da iflas etti zaar!
Karabasanlar mı, gulyabaniler mi, antin kuntin yaratıklar mı... Daha neler neler...
Sınavım var okula yetişemiyorum, çişim var klozet kapağını açamıyorum, susamışım yanda akan gürül gürül akarsuyuna bi türlü ulaşamıyorum.
Maaşımı çekemiyorum, telefonum tuvalete düşüyor, balkondan düşüyorum, bir de borazan öttüren bir manyak var, kaç gündür bi de onunla uğraşıyorum iyi mi?!
Yahu dün gece, istanbul' lu gelin dizisindeki, istanbul' lu gelin olmuşum, hangar gibi konaktayım, özcan deniz' le bi cilveleşmeler, bi gülümsemeler filan...
Tövbe tövbe!
Ne o diziyi izlerim ne özcan deniz tutkum vardır a dostlar!
Vallahi billahi yok!
Yok yok ben domuz gribi oldum galiba, virüs beynime de nüfuz etmeye başladı.
Allahını seven, üstüme bi doktor atsın!
insanı delirtme derecesine getiren durum. galiba havale de böyle bir şey. yatakta yatarsın, yatak büyür, yorgan çok ağır gelir ki, bunu o an hissedince istemsiz olarak insan haykırmak ister. tıpkı şu karabasan olayında isteyipte yapamadığın eylemler gibi. öyle berbat öyle pis bir durum ki yaşamayana ne kadar anlatsak masal gelir. yaşayan da o anları her ateşlenmede yaşama korkusuyla başbaşa kalır. bulunan çare ise çok basit diyecem ama değil. çünkü o an söylenemiyor kimseye. anlatılamıyor. direkt ılık suyla banyo yapmak. bunu bilen biri varsa evde kurtulmak mümkün çünkü o an size bu olayın çaresi yokmuş gibi geliyor. felaket bir durum. allah kimseye yaşatmasın abi. yaşayan bilir.
- donanma subayıyım. hayır hayır donanmada uçak gemisi kaptanıyım. uçak gemisi dediğim de yastıklı yorganlı yatak. deniz o kadar güzel ki halının desenleri gibi aynı. düşman gemisi aynı çalışma masasına benziyor. kendi kendime bağırarak yataktan düşüyorum. annem beni soğuk suyun altına atıyor.
- kardeşim anneme doğru siper almış ateş ediyor. kadın elinde silahıyla (termometre lan o) kardeşime yaklaşıyor. arada göl var ama annem onu da geçiyor. kardeşim de salak. çalıştırsana teknenin motorunu! termometre kardeşimin götüne giriyor tabi.
ertesi sabah anlıyorum ki ailece suçiçeği olmuşuz. genetik bizde herkes 41 dereceyi görür mutlaka. işte böyle saçma sapan bir durumdur bu efendim.
