Suzanne Collins'in açlık oyunlarının devamı olarak yazdığı, serinin ikinci kitabıdır.
serinin birinci kitabı bu kitabın yanında sönük kalmış, yazar çok iyi bir iş çıkarmıştır. birinci kitap için kitabın arkasında yorum yapan yazarlar olmasa bu kadar tutmazdı deniliyrdu ama artık suzanne collins kimi okuyun ben çok beğendim derse ben onu okumayı düşünüyorum.
ilkine oranla daha oturaklı ve maceralı bir kitap. artık hikaye yere daha sağlam basmaya başlıyor, maceranın felsefi boyutu gün yüzüne çıkıyor ve tabiki hikaye daha derinleşiyor ve genişliyor. üçüncü kitabı istemeniz için atılmış bir yem fakat açlık oyunlarından daha lezzetli.
korsan kitapçılarda bir kaybolmuş, pirkaybolmuş manyak kitaptır efendim.
bikaç hafta önce her yerde satılan , şimdilerde yok olmuş, illa gel orjinalimi al diye bağıran, açlık oyunlarından sonra okumak için sabırsızlanılan devam kitabı.
suzanne collins elinden bırakmamacasına okuyabileceğin kadar güzel yazabiliyor, pegasus yayınları nokta atış kitaplar çıkartıyor ve kitabın çevirmeni sevinç tezcan yanar, dil akıcılığını mükemmel tutturmuş, çok güzel çeviri yapmış dedirten kitaptır.
isminin çevirisinde bir hata olabiliritesi yüksek olan kitap. orjinal ismi "catching fire" olduğuna göre ve ilk kitaptan hareketle "alevler içindeki kız" tabiriyle bir bağlam kurarsak belki düzgün çevirisi "alev almak" falan olabilir.
hikayeyi tamalayıcı ve yine sürükleyici olan kitaptır. alaycı kuş elimde , bir an önce bitirip buraya yazıcam uuserlar...*
edit : okudum bitti. güzel. sonu benim için çok önemli sayılabilir. yine tavsiyemdir.
açlık oyunları serisinin 2. kitabıdır. arenanın kurgulanması insanda hayranlık oluşturuyor. bir an önce bitirme hevesiyle dolup taştığınız, 13. mıntıka ve Peeta ile ilgili aklımızda bir çok soru bırakarak sona eren kitaptır. şiddetle tavsiye edilir.
adamı ruh hastası eden, muhtemelen açlık oyunları filminin büyük bir gişe başarısından sonra birkaç yıla vizyonda olmasını beklenen açlık oyunları serisinin 2. kitabıdır.
öncelikle ikinci kitap ile ilk kitap arasında bir kıyaslama yapmak pek akıl karı bir durum değil. ilk kitabı hemen okuduktan sonra ikinci kitaba başlarsanız büyük bir hayal kırıklığı yaşarsınız. en azından kitabın belli bir sayfasına kadar. nedeni de çok açık. birinci kitapta aksiyonun en yüksek olduğu kısımda kitap bitiyor. ve o heyecan ve adrenalin duygusuyla ikinci kitaba başlıyorsunuz. ama ikinci kitabın yaklaşık olarak 200. sayfasına kadar inanılmaz monoton ilerleyen bir hikaye ile baş başa kalıyorsunuz. aslında bu hikayenin monoton ilerleme sebebini de kitabın sonunda idrak edebiliyorsunuz. ama 200. sayfadan sonra yok artık nidalarıyla birlikte yeni bir serüvene akıyorsunuz. heyecan hiç dinmeden devam ediyor. yer yer adamı paranoyaklaştıran kısımlarıyla farklı duyguları da yaşıyorsunuz. ta ki kitabın son 5-6 sayfasına gelene kadar. o son sayfalarda yazan her kelime hatta her harfi tekrar tekrar okuyorsunuz. çünkü 2 kitap boyunca okuduğunuz bir çok şeyin aslında görünmediği gibi* olduğunu anlıyorsunuz ve bir anda kendinizi 3. kitabı okurken buluyorsunuz. son dönemlerin en sağlam bilim-kurgu kitaplarından bir tanesi olduğunu yazmama gerek yoktur.
filmin vizyona giriş tarihi 22 kasım 2013' tür. tabi amerika için. ama günümüz gişe filmlerinin de türkiye' ye aynı tarihlerde girdiğini düşünürsek 1 yıl sonra havalar soğudu sıralarda sinemalarda olacaktır.
6 saatte bitirdiğim açlık oyunları serisinin 2.kitabıdır. O kadar sürükleyici ki. suzanne collins ablamız 2.kitapta "vay anasını serhat ya neler dönmüs burda" dedirtti adeta. Sonu fenadır ama 'alaycı kuş'un sonuyla kendini affetirir. ** Deli gibi kasım 2013ü bekliyoruz efenim. keşke 2012 kasım da geleydi film.
--spoiler--
bir kere 200'e kadar arena olayı gündeme gelmediği için konu çok basit kalıyor. bu arada kitabı bırakmamak tavsiye edilir; çünkü arena olayı gündeme geldikten sonra açlık oyunları'ndan alınan tat yeniden ortaya çıkıyor. 200'e kadar olan bölümde ise bolca yemek, aşk, isyan gibi konular işlenmiş.
daha aksiyonlu bir kitap olabilirdi. suzanne teyze de kitabı isyan ile kurtaramayacağını geç anladı herhalde. arena sanki sonradan akla gelmiş gibi duruyor.
--spoiler--
aksiyonu fazla olan elinizden bırakamayacağınız bir kitaptır açlık oyunları serisinin 2. kitabıdır kurgusu çok güzeldir kısaca kesinlikle okumalısınız dediğim bir kitaptır.
ilk kitabını büyük zevk ve ilgiyle okuduğum, ikinci kitabını daha dün satın alıp tekrardan zevk ve ilgiyle okuduğum seridir. filmi de çıkacakmış, kitap bittikten sonra gidip izleyeceğim.