tehlikenin farkında mısın?
şimdi çanlar kor bir ateşin her tarafı eritme tehlikesiyle çalarken, ben nasıl kayıtsız kalabilirim buna? bu derin şuh sese kulak vermeliyim.
ama, gözyaşlarımın soğutucu etkisi bi' yere kadar. yetmez ama hayır! bunlar çözüm değil biliyorum...yapılacak tek şey var: fukuşima nükleer santralindeki kamikazeler gibi olmak yane. bir an boynumu büksem de bunu kabullenmeliyim.. yoksa "felaketim olurdun ağlardım" ..şimdi lütfen benim için peşinen bir dakika saygı duruşu...neyse bu kadar yeter. çalışmalara hemen başlamalıyım. gel yanıma!..
sen; için için yanan türbanlı kız; dilber-i ahu: gözlerinin bana anlatmak istediği bir şeyler mi var? n'olur yüzüme bak. kapalı olman içindeki kor basıncı iyice artırıyor farkındayım... ve sos veriyor bana. siyah kirpiklerin havada donup kaldı ve artık badem gözlerinden sızan ateş nükleer bir boyutta. biliyorum bu ateşin kaynağı tam merkezinden, yani siyah dantelli çamaşırından buram buram, sıcak sıcak ve dalga dalga yayılmakta...
dudaklarımız ve dokunuşlarımız rüzgarlı bir havada koyu lacivert gri gökyüzünden çakan şimşekler gibi bak. yağmur öncesi gökyüzünde bu kızıl kıyamet. şimdi ben, tam senin kor ateşinin merkezine dalıyorken, tırnaklarının izi göremediğim yerlerimde. sendeki bu yükü paylaşıyorum ve içinden alıp çıkarıyorum.
+ ama çok sıcaksın!..