biri görünürde cehennem halkını tabir eden esasında ise daha deruni manaları ifade eden bir tabir diğeri ise yalnızca allah'a teslimiyetlerinin vazifesini ifa eden halkı karşılaştıran bir terim.
cennet halkı bildiğimiz allah'ın razı olduğu kullarından oluşan pek de bir actionı olmayan bir topluluk.
ateş halkı ise tıpkı ay altı aleme benzer şekilde güneş ötesi alemde yaşayan bir halkı anlatır sevgili dostlar.
şimdi bu güneş ötesi alemde bir yönüyle paralel evren de diyebiliriz bu aleme tıpkı bizim şeklimize şemalimize benzer şekilde akıl sahibi kullar yaşamaktadır.
bunlara kitap peygamber falan verilmemiştir çünkü akılları gayet iyi işlemekte afedersiniz maddi manevi alemi
kendilerince sorgulamaya başladıklarında allah'ın varlığından tutunuz şeriatın kendilerini kurtuluşa eriştirecek kadarını gayet iyi keşfetmektedirler;
ve elbette iyi ve kötü ayrımını da gayet iyi bilmektedirler.
buna rağmen kendi zevklerine mani olacağı korkusuyla kesinlikle bu bildiklerini uygulama taraftarı değillerdir.
bu arada aile kavramı tamamen toplum düzenini sağlamaya yönelik bir müessese olarak algılanmakta aile içinde ise kurulan ilişkilerde asla bir hudut gözetilmemektedir.
bunların içerisinde aynı dünyada ateistlerin azınlık bir grup olması gibi marjinal sayılabilecek bir grup vardır ve toplumları kendi içinde allahçılar akılcılar denilerek ikiye bölünmüştür.
allahçılar ilişkilerini yine sınır hudut olmamak kaydıyla aile dışından kimselerle kurarlar ki bu da onların dinleri gereği yaşayış şekilleridir.
işte bu kavim içerisinden ölenlerin ruhları ademoğluna sadece kötü işleri ilham eden yani sadece bir işi yapmanın akılcı ve bencilce bir yolunu halletmenin fikrini gösteren ruhaniler yani şeytanlar olarak allah tarafından tayin edilmişlerdir.
evet şeytanlar insanlara düşmandır çünkü allah onlara ilahi bir uyarı bir ikaz peygamberler ve davet yollamıştır.
işte bu yüzden insana düşmandırlar.
bu kavimden kendilerine affedile affedile bir insan bedeninde kulluk hayatını sürdürme şansı verilenler de vardır ki bunların içerisinde en şerlisi ahir zamanda ortaya çıkacak olan deccaldir.
işte bu deccal kendisince ana rahmine kötü kaderle düşen veledizinaları beden olarak seçmektedir ki kendisine rahatça cürüm işleyebileceği bir ortam olsun.
yani kendi aklınca -ki bu yönüyle tam bir sosyolog olduğunu söyleyebilirim ya da yılların tecrübesi diyelim- eğer bir çocuk müslüman bir aile içinde zina yoluyla dünyaya geliyorsa o aile biraz mezhebi geniş bir ailedir
ve istediği her türlü haltı bu ailenin çatısı altında yiyebileceğini hesap eder;
yine müslüman da olduğuna ve allah onu bu kadar affettiğine göre artık geriye doğru yani esfele safilin'e düşürmeyecektir gibi bir hesap içerisindedir.
şimdi köşeye sıkışmış durumda bu arkadaş ve sevgilisi,
bakalım hikayemizin ilerleyen kısımlarında ne gibi gelişmelerle birlikte olacağız.
sanırım bu pislik ve yanındaki küçük orospu öldükten sonra bir de şehit muamelesi görüp tekrar dirilecekmiş,
işte o vakit onu imha etmekle görevli ekip kolunu kafasını bacaklarını birbirinden ayırıp ayrı ayrı beton lahitler içerisinde güvenilir yerlere hapsedip bir daha ortalığı fesada boğmasına engel olacakmış.
