Zeki olup olmamak ile inanmak arasında hiç bir ilgi yoktur. inanmak için insanın öncelikle kibirli olmamasi gerekir. Ve profesörlerin çoğu üstün zekâlari sebebiyle kibirlidirler.
Yaklaşık 3000 yıl kadar önce tam tersinin doğru olduğunu düşündüğüm durum. insandaki merak ve olayları sebep-sonuç çerçevesinde inceleme merakı zekasından ileri gelmektedir. Hiç bir dini öğretinin olmadığı (bugünkü anlamda) bir ortamda doğayı inceleyip de hayranı olduğu şeylerin açıklamasını kavrayamamasının ardından bunların ancak bir yaratıcı ile mümkün olabildiğine inanması anlaşılabilir ve daha makul bir durum. Ancak zaman içerisinde pek çok olayın açıklanabilir olması, dini öğretilerdeki açıkların keşfedilmesi ( Tüm evrenin dünya etrafında dönmesi gibi gibi ) insanları dine karşı daha eleştirel olmaya itmiş zamanla diye düşünüyorum.