insanların artık '' kimse bana hükmedemez '' düşüncesidir.
zaman ile bu düşünce daha da yaygınlaşacaktır.
allah der'ki
kıyamet dünya üzerinde bir tek inananın kalmadığı gün kopacaktır. *
şüpheciliğin ve bireyselliğin artması gibi sebeplerdir.
önceden otoritenin, yani ailenin veya toplumun görüşlerine göre yaşardı insanlar. artık herkes kendi özgürlüğünün peşinde koşuyor çağ gereği. özgürleşen bireyin düşünceleri de özgürleşir ve birey bu sayede mitlerin, tanrıların, ejderhaya dönüşen asaların, spermsiz doğan çocukların, ay yarılmalarının, sadece büyüklere masallar olduğunu anlar.
bir yaratici var..kaninizdaki lokositlerden trombositlere kadar hicbirinin tesadufi olmasi mumkun degil..bu ataistler istedikleri kadar yirtinsin,, dunya adaletsiz desin vs. ama bu boyle..
rönesans ve onun ışığında kurulmuş amerika birleşik devletleri'dir. ikisinin de temelinde özgür düşünce ve freedom of speech yatar. beynine ve ağzına zincir vurulmamış insanlar doğal olarak düşünmeye, sonuç çıkarmaya ve bunu çevrelerine anlatmaya başlamışlardır, çarmıha gerilip yakılma korkusu duymadan. e doğaldır yani insanların neye inanmaları şart koşulmayınca, seçme özgürlükleri olunca "hepsi aynı lacivert" deyip çekip gitmesi.
ulkenin gelismesi ve paralel olarak egitim seviyesinin yukselmesidir derim. insanlar egitim gordukce sorgulama istegi artiyor ve baska yollara sapiyor. ne alaka diyenlere (bkz: almanya) 80 milyonun 24 milyonu ateisttir.
ateistlerin bunu böyle görmek istemeleridir. halbuki yok öyle bir şey. azınlık psikolojisi budur. çünkü azınlık olanın sesi daha çok çıkar, ezildiğini idda ettikleri için.
edit: bu yükselişi doğru sanıp inanan ve beni eksiliyenler olmuş, elit bir biçimde kendilerine gülmek istiyorum. lol lan lol!
biraz da sorgulamaya, sorgulayana duyulan önyargı olsa gerek. Sen onun (ateistin) sorgulamasına izin vermezsen, psikolojik baskıyla kendi düşünceni benimsetmeye çalışırsan inanç yerine nefret duygusu önplana çıkar. Sen de amacından saparsın o da. Düşmanca yaklaştığın kişinin sana dostça yaklaşmasını bekleme kardeşim!
toplumdaki, özellikle de ailedeki kopan bağlar ve iletişimsizlik insanları ayırdıkça insanlar inanç konusunda büyük boşluğa düşüyorlar ve bunun doğal sonucu olarak ateizm günden güne yayılıyor.
şu başlık altında ateizme karşı düşünmeden, ezbere dayalı, çocukça entry giren dangalaklar bile bir sebep olabilir.
fakat biz bu dangalakları bir kenara bırakıp okuyarak, arastirarak, sorgulayarak, bilime dayanarak bir yeti.kazanmayi tercih ederiz. kendi kitaplarini bile okumayip koru koru inanan bir insan olmaktansa, insanlar kendi mantiklariyla bir sonuca ulasmayi tercih ediyor. ha eger cehenneminiz varsa ben yanmaya raziyim, yeter ki bu dunyada kafami sikmeyin.
"ben ateistim "diyen kişinin en doğal hakkıdır bunu söyleyebilmesi. fakat hiç rasyonel değildir. allah inancı olan bir insan inancı gereği yılda bir ay oruç tutar. tıp adamlarınında tavsiye ettiği gibi onbir ay boyunca çalışan bir mideyi bir ay dinlendirmek sağlık açısından çok faydalıdır yani rasyoneldir. her hangi bir kayıp söz konusu değildir. inançlı insan günde beş kez ellerini yüzünü yıkar. vücuda değen su vücuttaki statik elektriği alır stres yoğunluğunu aşağıya çeker. ayrıca temizlik iyi bir şeydir. sonra eğilir, bükülür, yere yatar, ayağa kalkar, tekrar yere yatar ve günde beş kez mükemmel bir egzersiz yapmış olur. burada da bir kayıp söz konusu değildir. aksine sağlık için bir çok kazanç söz konusudur. yani rasyoneldir.allah yoksa bile kaybedeceği hiç bir şey yoktur. herkes ölür gider ve film biter. iş bu yazıdan çıkan sonuç: allah inancı olan insanlar akıllı ve rasyonel insanlardır. kaybedecekleri hiç bir şey yoktur. tüm bunlar ateist kardeşlerimizin aklına şu soruyu getirmelidir: ya allah varsa? gideceğimiz yerde bizi bekliyorsa? işte o zaman sıçtın ateist kardeş! kaybedeceğin çok şey var demektir...