insanların kendilerine dikte edilen bazı şeyleri sorgulamaya başladığını gösterir. televizyona bakıyorsun zaten ateizme karşı büyük bir sansür var. çevreye bakıyorsun insanlarda zaten dinin sorgulanamaz olduğu düşüncesi çok sağlam bir etkileşimle kuvvetlenmiş. işin içine kimseye hesap vermeden bir şeyler öğrenebileceğiniz, farklı fikirleri çarpıştırıp doğrusunu ayırabileceğiniz internet olunca bu durum kaçınılmaz oluyor. dinden çıksın veya çıkmasın sorgulayan topluma gittiğimizi gösterir. bu da en fazla devlet büyüklerini rahatsız eder.
dinlerin elindeki olanaklari bir düşünün! sayisiz kilise, sayisiz havra, sayısız camii, tapinaklar vs. sayisiz din görevlileri, gönüllüleri vs. bir sürü din devleti yada dini destekleyen onca devlet. dine hizmet eden sayisiz sivil kuruluşlar, gazeteler, televizyonlar, radyolar vs. dini egitim veren sayisiz okullar, kurslar vs. ve din icin harcanan muazzam büyüklükteki para. bunlara binlerce yilin önyargilarini, korkularini ve sartlanmalarini ekleyin. cennet vaadine ve cehennem tehdidine hic girmiyorum. simdi bir de ateizmin olanaksizliklarini düşünün. baska da birsey demiyorum ben.
müslüman kardeşlerimiz neden agresif bir tavır takınıyorlar bu duruma anlamış değilim. hepimiz allah ın kulu ve elçisi değil miyiz? yok lan dur pardon, kulu değil miyiz? bize bakın da ibret alın, allah bizi, siz bize bakın da ibret alın diye yarattı. şüphesiz ki kalplerimiz mühürlenmiştir.
allah allah kontesi kim sikti tadında olacak ama; bu anasını avradını siktiğim maymunlarından geliyoruz atamız maymun diye bir iddiası olan ateizm okulu duymadım. iddiadan çıkarabilidğim bunu yazan şakirdin ateizm ile evrim teorisini aynı şey zannediyor olduğu. bu durumda evrim teorisi başlığı geçerli olsa bile;
anasını avradını siktiğim maymunlarından geliyoruz atamız maymun diye bir iddiası olan evrim teorisi de hiç duymadım. bunun böyle olduğunu iddia edenler yani evrim teorisinde "insan maymundan geliyir diyir ibneler" diye atıp tutanlar amerikan ku klux klancı bilinçli tasarımcıları ile bizim pensylvania çiftliklerinde seri şakird üretimi yaptırılan zehirli taşak mantarı talebeleri.
şakirdim, ay parçam; hadi diyelim ki darwin öyle demiş olsun. maymundan geldiniz ama maymun kalın demedi ki sizlere. biraz okuyun. zararlı değildir.
şimdi bunu dawkins'in zar örneğiyle daha çok açalım:
eğer elinize bir zar alsanız ve tamamen başka bir etkenle yönlendirilmeden sizden "1" atmanızı isteseler bunun olabilme olasılığı nedir? 1/6 değil mi?
peki zar atan kişi sayısı "1" değil de, 6 kişi olsaydı ve birinizin "1" atabilmesini isteselerdi? siz 6 kişi 6 ayrı zarı atsaydınız içinizden birinin "1" atması tesadüf olacak mıydı?
tam tersine "kaçınılmaz" olacaktı.
bir ilkokul terk olan ben, üstün matematiğim ile ateizmin önlenemez çöküşüne katkıda bulunuyorum.
100 zar atılsa bile bu oran 1/6 dır.değişmez. neden mi? çünkü zarlar birbirinden bağımsızdır. torbadaki top ile ilgili olasılık problemi hiç değildir.
yani birinci zar atıldığında oran 1/6 ise ikinci zar atıldığında ise yine 1/6 dır. 100 zar atıldığında bile önceki zarlar ile alakası yoktur. yüzüncü zara gelindiğinde, önceki 99 zardan banane diyen yüzüncü zar yine 1/6 oran ile 1 gelme olasılığına sahiptir.
itirazı olan varsa buyursun.
son vuruşu yapıyorum. zarın atılması ve 1 gelme olasılığı üzerinde konuşurken, yani tesadüfün oluşmasından bahsederken, zarı atıyoruz ve ihtimalini konuşuyoruz.
peki bu zara ilk hareketi veren onu atan kuvvetten neden bahsetmiyoruz.
hepimiz kuala lumpurluyuz birbirimizi kırmayalım. dilediğin kadar zar at. hepsinde 1 gelebilir. hepsinde 6 da gelebilir sürekli olarak sırayla 1-2-3-4-5-6 da gelebilir. hatta gelmeye de bilir zar köşesi üzerinde de durabilir. hepsi olasılık bunların. ve köşede durma hariç hepsi 1/6 evet. her seferi için hep 1/6. ama yok kasıcam deyip de 100 seferin her birinde hep 3 gelsin dersen hesaplayıp gelme ihtimalini bulabiliyorsun. geleceği anlamına gelmiyor elbette. gelme ihtimalinin hesabı o.
şimdi kimseyi üzmeden ve konuyu matematikten laıp hem daha kolay anlaşılır olması açısından hem de popülerliği ile ilgi çekmesi açısından zarı geçelim.
sayısal loto oynayalım. her hafta oyanuyorsun. çıkma şansı 13 milyar da bir. yani 13 milyar kombinasyon var. bu ne demek şu demek; 13 milyar kolon doldurursan kesinlikle sana çıkar demek. bu da yaklaşık olarak 9.750.000.000 TL yapıyor. o hafta 2-3 milyon tl veriyorsa manasız bir iş görüldüğü üzere değil mi? 18 milyon verse bile bir başkasının da bilme ihtimalini düşünürsen yine sorun olabilir.
buraya kadar herkes hem fikir sanırım. ve şunda da hem fikir olacağız : birisine çıkıyor bu. adam bir tek kolon oynuyor ama biliyor. bu arada da yüzbinlerce insan da oynuyor. sana çıkmasa da birisine çıkıyor değil mi?
bunda da hem fikiriz.
bunun evrim ile ne alakası var derseniz, basit işte.
olasılık hesabı geleceğe yönelik yapılan matematiksel projeksiyondur. Geçmiş ile ilgili bir bilgi vermez.
Lotonun sana çıkma şansı 13 milyar da bir olabilir. ama birisine çıkar mutlaka. geçen hafta çıktı, ondan önceki hafta çıktı ondan önceki ..... böyle gider. ve o 13 milyarda birin önemi geçmiş için kalmamış olur.
dinozoru, yırtıcısı iti köpeği binbir çeşit amcık amcık vahşi predatorun arasından insalığın ayakta kalma şansı ne? yok. bana kalırsa matematiksel olarak bile hesaplanamaz. hatta yok olmuş dinozorların bir şekilde yeniden yaşam bulma ihtimalleri bile daha fazla olmalı.
ama ne olmuş? insanlık yaşamaya devam ederken dünyann sahibi dinozorlar yok olmuş.
işin bittiyse çek donunu gidelim durumu anlayacağınız.
olmuşsa olmuştur. artık ihtimal ve olasılık hesabı söz konusu değildir. yine olur mu dersen? hesaplarız. ama olmuşa olam ihtimali çok düşüktü demek ki olmaz diyemeyiz. ki çoğu şeyin olma şansı lotonun sana çıkma ihtimalinden de azken özellikle.
13 milyarda bir olsa da ihtimal dahilindedir. birine mutlaka çıkmıyor. 3-4 hafta devreden lotolar oluyor. herşey ihtimal dahilindedir. bir proteinin tesadüfen oluşma ihtimali 10 üzeri 160 tır. bu rakamı yazıp okuyabilen yokken hala bana tesadüften bahsediyorsunuz.
tesadüften bahseden birisi olduğunu zannetmeyi anlayabilirim elbette bir yere kadar da, okuduğunu ısrarla anlamayıp hala aynı yerden devam etmeyi anlamıyorum. tesadüften bahseden kimse yok ki zaten burada.
<capslock>olmuşsa olmuştur, artık tesadüf, ihtimal, olasılık diye birşeyi kalmaz hesabı olmaz, çünkü olasılık hesabı geleceğe yönelik bir hesaptır. geçmişe dair bir bilgi değildir.</capslock>
tesadüften yoktur zaten derken hala tesadüf olmaz demenin getirisi yok.
hem de özellikle belirteyim kimse tesadüf var evrim de demiyor zaten. o da bilinçli tasarım argumanı. yani evrim karşıtlarının.
burada bir başka mesele de var. o da iman ile ilgili.
iman; bir bireye bunlara kayıtsız şartsız inanacaksın ve sorgulamayacaksın der. burada sorun yok, birey de bu anlaşmayı kabul ediyor ise.
sorun artık allahlıların da, evrime vs. karşı çıkarken bilimsel bilgiyi kullanmak istemelerinde.
açıkçası buna ihtiyacınız yok; allah yapmış yürü git diyebilirsiniz ve çok çok daha samimi olur bu şekilde de. ama artık dinci de bilimsel referans ekleme ihtiyacı duyuyor bu da ilk anda anlamlı gelse de hiç de değil. bunun bir kaç sebebi var ama en önemlisi, kullandığı argumanların yıllar önce çrütülmüş olması. çeviriler biraz geç geliyor sanırım. ikincisi de bilimin/evrimin ya da başka bir bilimsel bilginin tanrının varlığı ile yokluğu ile ilgilenmemesi. buna rağmen ilgileniyormuş gibi pozisyon almanın da manası yok.
evrim var ve gözlemlenebiliyor. evrim teorisi bunun nasıl olduğunu çözmeye çalışan disiplinin adı yalnızca. evrim teorisinin yanlışlanabilir olması (ki bilim yanlışlanabilir bilgiye denir zaten) evrimin olmadığı anlamına gelmiyor.
evrim ve evrim teorisi farklı şeyler anlayacağınız. evrimi görüyor izliyor ve ölçebiliyoruz ama nasıl olmuş bu diye sorunca da evrim teorisi devreye giriyor.
tıpkı yerçekimi (kütleçekim) gibi. var ölçülebilir gözlenebilir. ama nasıl oluyor bilmiyoruz. nasıl oluyor araştırmasına da yerçekimi - kütleçkim teorisi diyoruz. yerçekimi kanunu diye bir şey yok. o da teori hala. ve sen evrim teorisine teori ya evrim yok demek ki derken aynısını kütleçkimi- yerçekimi için de yapmıyorsun. o da teori atla bakalım 10 katlı apartman dan var mı yok mu ?
imanınızda gedikleri kapatırken bilim dili kullanmayın ya da kullanıyorsanız up to date argumanlar bulun.
olasılık olarak imkansız demek ki allah yaptı demek, benim kafam almıyo demektir. kafam almıyor demeyi tercih edin. çünkü olasılıksızlıktan kanıt iddiası 70lerde çürütüldü.
bilinçli tasarım ve indirgenemez karmaşıklıkta çürütüleli 5-6 sene oluyor.
1 ekmek un, yağ, su ve tuzdan oluşan hamurun pişirilmesinden oluşturulur. yani 1 ekmeği ekmek yapan unsurların hepsi bir araya gelmelidir.
tesadüften bahsedilmesi de bundan dolayıdır. ateizmi destekleyen unsurlardan biri de tesadüfe olan inançtır. ayrıca madem konu tesadüf değildi, cevap verme hakkı ve savunma hakkı doğmazdı kimsenin fakat cevap verilmiştir.
part time ateist full time evrim hayranıyım. (teorinin değil lan evrimin, kız olan değil ayrıca da)
tesadüf diye bir şeye hiç inancım olmadı. daha ne diyim. olanı da görmedim.
bir allahlının, "bu ateistler de herşeye teadüf diyor" demesi bir budistin müslümanlar isa'ya inanıyorlar demesi gib resmen. ama adama yok ulan muhammed de muhammed diyorsun o ısrarla yok ya isaya innaıyorsunuz diyor. gibi düşünün.
bir daha yazayım. evrim teorisi tesadüften hiç bahsetmez. birikimli seçilimi tesadüf olarak anlayan gitsin cami de isaya tapsın. anlaşabiliriz o zaman.