--spoiler--
inanç, kelime anlamıyla bir düşünceye gönülden bağlı bulunmak demektir. Ayrıca inanılan şey, görüş, öğretidir. Şüphelerden sıyrılıp emin olmaktır.
Yani bir düşünceye, bir kişiye, soyut bir kavrama (örneğin tanrı) gönülden bağlanma durumudur. Bu bağlılık, bağlanılan şeyin bizzat var olup olamamasına veya ahlaken doğruluğuna yönelik olabilir. Ama her halûkârada özünde sevgi, korku gibi bir duygu bulunmaktadır. Hatta bazen bir tür sevgi-nefret ilişkisi olarak da tanımlanabilinir. inanan ile inanç konusu arasındaki ilişkidir.
--spoiler--
inanç,inanış kelimesine takılmışsınız fakat inanç,inanış sizin anlayacağınız tek anlam olan tanrı ile ilişkili bir kavram değildir görüldüğü üzere.ilk cümlede de belirtildiği gibi inanç, bir düşünceye gönülden bağlı olmaktır.Arkadaşın kullandığı 'inançsız kalmanın daha doğru olduğu inancı' cümlesinde kullanılan inanç kelimesiyle -yukarıda da belirtildiği gibi,bağlanılan şeyin bizzat olup olmamasına-tanrının olmadığı inancı kastedilmektedir. *
Hep, dinlediğim ateistlerin çoğunun neden kibirli, sabırsız ve hoşgörüsüz olduğunu merak etmişimdir. Ayrıca genelleme yapmayı çok sevdikleri de tarafımdan tespit edilmiştir. (Akabinde yargısız infaz)
inananları hor görmek Tanrısızlığın bir şartı mıdır ki? Üstelik bu insanların genelde "kardeşliği savunan kişi" ayağına yattığını görmek biraz absürt gelir.
Benim inandığım dinde zorlama yoktur.. Fakat bu insanlar bu ateizmi kullanarak kendilerini ayrı herkesten farklı gösterdiği sürece aptallıktan dışarı çıkamazlar.. Deizm'e göre düşünün bare bi yaratıcı var ama onun kuralları beni alakadar etmez.. Bu daha mantıklı ateistler için..