inanmak fiili tekbaşına kullanılırsa kendi olumsuzunu da kapsayan bir fiildir. yani inanmamak aslında inanmamaya inanmak dır. bu durumda ateism kesin bir şekilde bir inanç sistemidir. kendi içinde bir disiplini vardır. tezleri ve anti tezleri vardır.
ancak bu fiil bir özneye yüklendiğinde kendi olumsuzu bağımsız olarak anlamlı bir hal alabilir. mesala ;
-allaha inanıyormusun ?
-hayır inanmıyorum.
gibi.
bu durumda ateizm bir yaratıcının ( yada daha fazla yaratıcının ) olduğuna inanmama durumudur. yani inançsızlıkdır.
kafaları karıştıran şey bu inançsızlık durumunun kendi içinde bir inanç sistemi olmasından kaynaklanıyor.
inançsızlıktır. hiç birşeye inanmamak, nasıl bir inanç olarak algınabilir ki? Ama kelime oyunu yapılarak üste çıkmaya çalışabilirler. kanmayın.
sadece "inkarcılık" olarak nitelendirilebilir. çünkü belirli bir inancı(tek bir yaratıcı) baz alarak, ona karşı yapılan bir tepkidir. kısaca aksi birşeye inanma durumu söz konusu değildir. sadece hiç birşey yok diyorlar.
ne kadar sığı ve basit bir mantık. böyle insanlardan çekinmek gerek. çünkü bazı zamanlarda bizi kötü şeylerden alı koyan şey, inancımızdır. onlarda bu da yok. o yüzden tam olarak güvenilmezlerdir. en azından ben tam olarak asla güvenmem.
kavramsal oynaşmalarla üste çıkmaya çalışmanın anlamı olmayan önerme. insan varoldukça varolan inanç, din diye birşey varsa ortada; inançsızlıktır işte bildiğin.. yada inançtır; inanmama inancı.
ölüm olduğu müddetce inanç olacaktır ve inançsızlıkta. ölüme çare bulunca nötr olunabilir.
insanlar bir şeylere inanmadan yaşayamaz. geçmişten günümüze kadar insan kendinden üstün gördüğü her şeye tapmıştır. ateizm ise bence insanların inançsızlığa inanmasıdır.
"ateistler de tanrının olmadığına inanıyorlar. insan bir şeye inanmadan yaşayamaz işte bak gördün mü" tarzı saçmalıklar ortaya atan kişi ve kişilerin salaklığı oldukça hat safadadır. bunu bi açıklığa kavuşturalım.
ateizm inanç değildir. bir şeyin yokluğuna inanmak falan değildir.
ateizm inanmamaktır. bu kadar basit.
zamanla -insanoğlunun tecrübeleri ile- tanrı a priori'ye dönüşebilir. bunun için diğer tanrılardan ayrılıp hangi tanrı olduğu ile bizzat yüzleşmek, net bir sonuca varmak gerekir. ateistler ise özetle "hayır kesinlikle dönüşemez, böyle bir yüzleşme asla olamaz" der. ateistleri salak fanatik sürüsü yapan sebeplerin başında da bu gelir zaten. hangi götüne güvenip, hangi akla dayanıp da kesinlikle tanrı diye bir şey olamaz diyorsun be amk sığırı. işte felsefe bunun için var, sokrates bu yüzden sokrates, kant bu yüzden kant... ateistler ise işkembeden sallayan gavatlardır.
velhasıl tanrı en az toprak ya da deniz kadar gerçek bir bilgidir. fakat tüm topraklar kahverengidir, veya denizler mavidir veya limonlar sarıdır veya tüm hayaller pembedir derken nasıl sentetik a posteriori bir ifadede bulunuyorsak tanrıda da aynı duruma düşmekteyiz. bu yüzden tanrının belli başlı farklı profillerine "inanılır", ateistler ise temelden tanrı bilgisini inkar eder, böyle bir şeyin kesinlikle olamayacağınıiddia eder. yoksa filanca tanrıya inanmamalarında bir absürtlük yoktur, zira bu gayet insani bir durumdur.
ateistler "ben sizin inandığınız o tanrıların hiçbirine inanmıyorum, fakat tanrı var mıdır yok mudur onu nereden bileyim amk" diyebildikleri gün adam yerine konulabilecek agnostikler olmuşlardır artık. aksi halde velet aklı ve ergenliği ile konuşan, sikimsonik iddialarda bulunan sığır sürüsü olduklarından muhatap alınmaya değmezler.