mantıklı ve rahat görünsede saçma bir düşüncedir. bir umutsuzluğa düşüyorsunuz diyelim o an bir ihtiyaç hissediyorsunuz bir şeylere güvenmek ve inanmak. tanrı inancınız olmadığı için geçici şeylere güveniyorsunuz ki bu da uzun vadede daha büyük umutsuzluğa düşülmesine neden oluyor. halbuki inancı olanlar bu süreci daha kolay atlatıyorlar çünkü geçiçici olmayan bir yaratıcıya inanıyorlar. gelelim yasak ve günahlara, bunlar ise düzeni sağlamak için toplumsal kurallar gibidir, dünyada suç işlendi mi hapis cezası varsa ahirettede cehennem var. tanrı kendini niye göstermiyor diyenlere ise eğer gösterse kim korkucak, kim merak edicek onu. zamanı geldiğinde herkes görecek yaratıcıyı. birçok acı, savaş, afet gibi durumlar oluyor neden müdahale etmiyor onunda cevabı eğer müdahale etse insanlar hep bencil olacak kimseye yardım etmicek yani insanlar birbirini düşünsün egosunu yensin müdahale etmez. yani ateistlik mantıklı gibi görünen bir saçmalıktır.
şu sıralar yolunda gittiğimi farkettiğim inanç(inaçsızlık). çok muhafazakar bir aileden geliyorum dedem imam amcam devletin başına geçse şeriat ilan eder. babamda dindar biridir. fakat ben son yıllarda sürekli sorgulayarak dinsiz biri olup çıkmışım ve bunu yeni farkediyorum. şuan tanrının insanın aklının bi ürünü olduğunu düşünür oldum yani insan kendini düzene sokmak için din denen şeyi üretmiş olabilir ve insanlarda bunu ilk çağlardan bu yana şekillendirmiş. iyi yoldamıyım sözlük. kafam çok karışık mına koyim.
bizim aksimize birçok hayvan bu vitamini üretir ve vücut dirençleri bize göre çok çok yüksektir. kolay kolay hasta olmazlar yani.
buna ek olarak dışarıdan alınan c vitaminleri(meyveler vs.) hiçbir şekilde vücut ihtiyacını tam olarak karşılayamaz ve bir çoğu da boşaltım yolu ile tekrar vücuttan atılır.
- gırtlak yapımız başlı başına bir sıkıntıdır mesela.
yemek yerken, su içerken boğulmaya çok müsaittir ve bunun nedeni de biraz altta kalması ve yemek borusu ile soluk borusunun kesişmesidir.
- bağırsak yapımız dört ayak üzerinde hareket eden canlılara ya da en azından zamanının büyük bir kısmını dört ayak üzerinde geçiren canlılara uygun şekilde evrimleşmiş, daha doğrusu tam olarak evrimini tamamlayamamıştır.
- buna ek olarak üstteki örneği destekler biçimde insanların ayakları ve ayak bilekleri 2 ayak üzerinde hareket eden canlılara göre zayıftır ve çabuk yorulur, hızlı hareket edemeyiz.
- omurgamız da aynı şekilde 2 ayak üzerinde hareket eden bir canlıya göre güçsüzdür ve patır kütür fıtık oluruz.
bunun gibi uzar gider, belki de sayfalarca.
şimdi senin savını ters çevirip başka bir açıdan bakalım olaya;
bu sanatkarın kusursuzluğuna inanan sizler, yaratılan bu kusurlu canlıları nasıl açıklayacaksınız?
edit: cevap veremediği soruya eksi verir, tatlı mısın sen? yerim!
hemen hemen bütün memelilerin ve özellikle de zürafanın gırtlak siniri bile akıllı ve mükemmel tasarım fikrinin saçmalığını ortaya koymaya ve deist yada atesit olmak için fazlası ile yeterlidir.
Huzuru bulduğum şey. Madem beni yarattın neden yaşatıp acı çektiriyorsun diye sormazlar mı? Çektiğim acılardan sadistçe zevk alıp buna büyük sınav deyip öldükten sonra sadece silkiş sokuşun döndüğü yerle neden beni mükafatlandırırsın diye sormazlar mı? Ölünce tüm hikaye bitiyor bilinç gidince ne cennet ne cehennem var son mutlak yok oluştur ve ötesi yoktur.