ateistlerin kuranı biliyoruz okuduk diyerek atıp tutmalarıdır. Aslında Kuran-ı islamı bir ata dini olarak benimseyen ( veyahut daha doğru bir ifade ile benimsetilen) müslümanlardan daha çok araştırdıkları gerçektir. Ama bilmek ifadesi yanlış bir ifadedir.
Tüm ayetleri ayrıntısı ile irdeleyen bir ateist daha görmedim. Genelinin Kurana yaklaşımı " lan hangi ayeti ne sekilde eyip büküp silah olarak kullanabiliriz " şeklindedir.
hEPSiNiN diline peleseng olmuş ayetler ve bu ayetlerin sayısı belldir. diger kısmını okuyan ateist sayısı kaçtır ?
Yani malesef ve malesef ateistimizde, müslümanımız da Kuranı bir bütünüyle okumaktan uzaktır.
Hadi ateisti boşver adam inanmıyor niye okusun ?
Lakin halkı kurandan uzaklaştırmak için laiklik kisvesi altında yapılan icraatlar malesef meyvesini veriyor.
genelleme yapmak yanlış aslında. sözde ateistleri ve müslümanlığın hakkını verenleri katmazsak doğru önermedir. zaten baktığımızda türkiye'deki müslümanların en az %80'i -ki buna bende dahilim- kuran'ın mealini baştan sona okumamıştır. tabiri caizse müslümanlığı yalnızca gelenek gibi devam ettirmektedir. hal böyle olunca çokta ateist bir insanla birşeyler tartışacak düzeyde bilgiye sahip değildir. türkiye'de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak oldukça yaygın bir gelenektir, bu da onlardan biri fikrimce.
Maalesef birçok örneğini gördüğüm önermedir. Tahkîkî iman ile Taklîdî iman kavramlarını gündeme getirmeyi gerektirir. Kişi çoğu kez dinini küçük yaştan itibâren ailesine göre belirlediği için, ilerleyen senelerde sonradan islâmiyet' i tanımış birisi kadar sıkı bağlanmamakta ve islâmiyet' in gereklerini yerine getirmemektedir. Bu durum da aslında o kişilerin bir süre sonra imanlarının zayıflamasına ve hattâ kaybetmelerine sebep olur. Bu aşamadan sonra; ateist olup çıkan birey islâmiyet' i daha bir sorgulamaya, araştırmaya başlar. Kur'an-ı Kerim' i ve meâlini okur. Ancak sâdece sözde anladıklarıyla yetinir. Anlatılanı tam idrak etmeye çalışmaz. Allah(c.c)' ın bizlere sunduğu sayısız delilleri görmez, göremez. işin iç boyutuna, özüne bakacak olursak; ateist olan bir şahız, islâmiyet' i en doğru şekilde anlamaya çalışan bir zâta üstünlük sağlamış olmaz. Lâkin kendisi gibi ateist olmasa da; Müslüman olduğunu söyleyip, imânını Taklîdî imâna hapseden kişilere üstünlük kurmuş olur.
ateistlerin kuranı daha iyi bildiğini varsayalım, o zaman allah ın var olduğunu ve islam dininin ne kadar da muhteşem bir din olduğunu anlamaları gerekirdi ama bakıyorsun adam yine ateist. hristiyan, ateist veya başka birşey olup kuranı okuyan, ayetlerin gerçekten ne demek istediğini anlayıp inanan ve müslüman olan çok insan var örnekleri mevcut. demek istediğim kuranı okuyup hala ateist olan insan, ya kuranı anlayamamış ya da işine gelmiyordur. önemli olan kuranı okumak değil, anlamaktır.
kur'an'ı cımbızlama usulü biraz okuyup, biraz da turan dursun kitapları karıştırınca kur'an'ı müslümanların hepsinden daha iyi öğrendim sanarak gaza gelen bazı eşhasın hezeyanı.
Şu şekilde söylendiğinde doğru olacak olan önerme;
Müslüman bir toplumdan çıkmış olan ateistler arasında ki Kur'an bilen okuyan oranı, ben müslümanım diyen ve Kur'an bilip okuyan kişi oranından fazladır.
Ateistlerin çoğu tam olarak neye itiraz ettiklerini merak ederler.
Ayrıca pek çok ateist kendince itiraz ve çürütülecek nokta arayışı içinde bulunur.
Kur'an okuyup araştırırlar.
Müslüman çoğunluk ise Kuran'da ne yazdığını bilmeden sorgusuz olarak kabul eder ve Kur'an okumayı " hacı- hoca" kısmına havale eder.
Bu durum ateistlerin kendince üstünlüğünden değil, kendi dininin en önemli emirlerinden birini yerine getirmeyen müslümanların cehaletinin sonucudur.
ateistlerin kendini avutmasıdır. birçok ateist kur'an'ı doğru düzgün okumamıştır. yaptıkları tek şey ateist sitelerde ki bazı cumbızlanmış kur'an ayetlerini okuyup bu ayetleri sözlüklerde paylaşıp kendilerince karl marx'a ibadet etmeleridir.
paylaştıkları ayetlerin öncesini, sonrasını ve tefsirini okumadıkları için anlamazlar. ve buna rağmen kur'anı çok iyi bildiklerini sanırlar.
sevgili teyzem çok düzgün bir insandır. dindardır. her gün kuran-ı kerim okur.
bir gün bu konuları konuşur bulduk bir birimizi. o beni çok iyi tanıyor bende onu.
teyzeme sordum
- teyze kuran-ı kerimi kaç kere hatim ettin.
- canım inşallah 41 olacak dedi.
- peki bana ne anlattığını anlatır mısın diye sordum.
- anlatamam çünkü arapçasını okumak daha sevap olduğundan hep arapça okudum.
efenim biz buna bilinçsizce inanma diyoruz. arapçasını okuyalım elbette ama türkçesini okumadığınız, allahın ayetlerinin size ne söylediğini anlamadığınız sürece ona iman etmenin mantığı nedir ? elbette böyle bir mantıktan bahsedemeyiz.
ben deniz kuran-ı kerim okudum arapça ama türkçesini çok daha fazla okudum ve bu yüzden de şuan çok farklı düşünüyorum.
bu sizde farklı düşüneceksiniz demek değildir, burada önemli olan kutsal kitabın size ne söylediği ve ne anladığınızın sonucunda gelişecek bir durum.
lütfen kuran-ı kerimi türkçe okuyunuz, inandığınız allah türkçeyi biliyor korkmayın.