ateistlerin kendini avutmasıdır. birçok ateist kur'an'ı doğru düzgün okumamıştır. yaptıkları tek şey ateist sitelerde ki bazı cumbızlanmış kur'an ayetlerini okuyup bu ayetleri sözlüklerde paylaşıp kendilerince karl marx'a ibadet etmeleridir.
paylaştıkları ayetlerin öncesini, sonrasını ve tefsirini okumadıkları için anlamazlar. ve buna rağmen kur'anı çok iyi bildiklerini sanırlar.
bir çoğu ateist forumlardan gördüklerini copy-paste yapar ve başarılı olur kuran okumayan müslümanlara karşı. boşuna söylemiyoruz müslümanlara kuran okuyun diye. meal okuyun biraz rica ediyorum.
ben bir dinler tarihi araştırması yapan kişiyim kesinlikle ve kesinlikle böyle bir ifade olamaz tek yaptıkları kendi bildiklerini kabullendirmek için Kur'an-ı Azimüşşan'ı yanlış yorumlayıp insanların kafasına çakmak ve onları saptırmaktır..
he birde bak hele dini senden benden iyi bilirler(yada bildiklerinin sanırlar) gelipte tartışırlar..
Bilmek tek başına yeterli bir kavram değil. yıllarca bir konu hakkında teoride eğitim alırsınız ama onu pratiğe döküp görmeden sonuçlanmaz tam bir kazanım olmaz. kur'an-ı kerimde böyledir. mevzu onu okumak değil!
mevzu;
"okuduğunu anlamak"
"anladığınla amel etmek"
"ibadete dökmek"
mevzu budur. inanan bir müslümanın "bir mümin" olabilmesi için sadece okumak yeterli değildir, okuduğunuzu anlayıp amel etmeniz gerek yani allah'ın istediklerini hayatınızda göstermeniz gerekiyor. kur'an da faiz'in haram olduğunu okuyup hayatının her alanından faiz'i silmen gerekiyor. ev kredinden, araba kredinden, kazandığın mal'a koyduğun fahiş değerden. kısaca faiz'in allah tarafından yasaklandığı için senin buna uyduğunu hayatında göstermen gerekiyor. Kuru kuruya okuyup geçmek ve bir soru gelincede evet şu ayette şu faiz yasaklanmıştır bilgisine sahip olmak tamamlanmamış amel yönü eksik bir imandır.
bilmek kavramının diğer bir yönü ise, insanların "kendilerinden" geldiğini sandığı "bilmek" yine onu yaratan tarafından ona bildirilenlerdir, yani bunda insanın bir gücü yoktur. insan bir konu hakkında bir bilgiye sahipse bu bilgiyi ona bildiren allah'tır, çünkü gerçek bilginin kaynağı allah'tır. bir beyin cerrahına o el hassasiyetini veren, o zekayı ve eyleme dökme kabiliyetini veren allah'tır. ateislerin kibrini ve inadını artıran da allah'tır. siz ne isterseniz onu verir. hidayet isteyene hidayet, samimi olan mümine yardımcı olur allah, kötü işler yapmak isteyenede şeytanı yardımcı kılar. siz ne isterseniz onu verir. iman olmadan boşluk içinde hiç bir canlı yaşayamaz. allah (cc) kafirler'in neden iman etmediklerini (kibir ve inat) olarak bildiriyor. (şeytan'ın adem'e secde etmemesinden ve insanlara düşman olmak ve yoldan çıkarmak için Allah'tan kıyamete kadar süre istemesinden anlayabiliyoruz)
insanlar; ne ateistin sözüne bakın, ne hacının ne hocanın, ne bilim adamının ne de yaratılmış her hangi bir varlığın.
kurtulmak istiyorsanız insanın kullanma kılavuzunu okuyun, insanın kullanma kılavuzu, rehberi kur'an-ı kerimdir. kişiyi hem dünya hayatında hemde ahiret hayatında kurtaracak olan tum dermanlar, aradığınız soruların tüm cevapları kur'an-ı kerimdedir. kur'an-ı kerim'i desteklediğiniz partinin bir broşürü gibi değil, çok ünlü bir filozofun kitabı gibi değil. kur'an-ı kerim'i allah sözü olarak okuyun ve dinleyin. orada konuşan Allah'dır. buyruklar mahkemelerin, sigorta şirketlerinin değil, en güçlü benim diyen bir yaratıcının sözleridir. mahalle muhtarına ait değil o sözler, sizin kurtuluşunuza ışık tutacak bir rehberdir. şüphesiz allah açığa vurduklarınızıda bilir vurmadıklarınızıda, yani samimi olup allah'a sığının, allah haricinde inanılacak başka bir ilah yoktur, tek ilah, kahhar olan, settar olan, rahman ve rahim olan allah'tır rab Allah'tır. şeytanın yani allah'a inanmayanların veya ortak koşanların yolundan gitmeyin, umulur ki kurtuluşa erenlerden olursunuz.
insanın tek yardımcısı ve sahibi allah'tır. Ehadun Ehad.
adam gibi okuyup anlamaya çalışıldığı ve araştırıldığı vakit, okuyanı kesinlikle müslüman yapacak kitaptır kuran. sağdan soldan duyduğu, ya da götünden uydurduğu bir kaç sözde 'ayet' le, 'ben ateistim senden de daha iyi biliyorum' diyen 'danacan'dır.
muslumanlardan daha iyi bilmezler. kafalarina gore bir ayet uzerinden islami kotulemeye calisirlar; ama kur'an butunler toplulugudur. yani sure veya sureler okundugunda dogrusu anlasilir. yoksa sen tek ayeti gor, aa nasil boyle olabilir? dersin. mesela bir ateist sayfasinda gormustum. adamlar tevbe suresinden bir veya iki ayet koymuslar. sozde muslumanligi kotu gosterecekler. e be usak, surenin tamamini okuyunca da ayni anlami cikartabiliyor musun? cikartamiyorsun tabii...
müslümanlar bu konuda da hemen mızıkçılığı başlatır ve islamı kuran'dan ibaret mi sanıyorsun ahmak seni derler. o kadar din alimi yıllarını veriyor islama, bir kuran-ı kerim'le bu iş kavranamaz derler. hadi atayizler bunu da açıklayın!
--spoiler--
bak şimdi bir çelişki daha buluyorum aha da buldum heyooo!
--spoiler--
mantığında oldukları için ve akaid konusunda saçma sapan, mantıktan uzak sorular sorarak sorgulama yaptıklarını sandıkları için bu görüşü savunuyorlar.
canım benim, okumakla vakıf olmanın arasından dağlar kadar fark var.
Maalesef birçok örneğini gördüğüm önermedir. Tahkîkî iman ile Taklîdî iman kavramlarını gündeme getirmeyi gerektirir. Kişi çoğu kez dinini küçük yaştan itibâren ailesine göre belirlediği için, ilerleyen senelerde sonradan islâmiyet' i tanımış birisi kadar sıkı bağlanmamakta ve islâmiyet' in gereklerini yerine getirmemektedir. Bu durum da aslında o kişilerin bir süre sonra imanlarının zayıflamasına ve hattâ kaybetmelerine sebep olur. Bu aşamadan sonra; ateist olup çıkan birey islâmiyet' i daha bir sorgulamaya, araştırmaya başlar. Kur'an-ı Kerim' i ve meâlini okur. Ancak sâdece sözde anladıklarıyla yetinir. Anlatılanı tam idrak etmeye çalışmaz. Allah(c.c)' ın bizlere sunduğu sayısız delilleri görmez, göremez. işin iç boyutuna, özüne bakacak olursak; ateist olan bir şahız, islâmiyet' i en doğru şekilde anlamaya çalışan bir zâta üstünlük sağlamış olmaz. Lâkin kendisi gibi ateist olmasa da; Müslüman olduğunu söyleyip, imânını Taklîdî imâna hapseden kişilere üstünlük kurmuş olur.
Genel olarak müslümanlara karşılık verebilmek için ayet ayet incelemişlerdir. Ardından "Bak şurada şöyle söylüyor ama sen bilmiyorsun!" gibilerinden söylemleri doğar. En basitinden "Tevbe suresi 5. ayet öyle demiyor ama! Fussilet suresi 52. ayet öyle demiyor! Zariyat sureniz öyle demiyor!" gibilerinden örnekleri vardır.
Bir tanesinin amacı (genellikle) müslümanların bir açığını bulmak, bir tanesinin amacı dinini daha iyi öğrenmek. inanarak bilmek ile inançsız biçimde bakmak arasında dağlar kadar fark vardır. Biraz inançla bakan bir insan müslüman olabilir, ama bir anlamda nefretle, bir anlamda açık bulmak, müslümanlara sert cevaplar verebilmek amacıyla okunuyorsa Kur'an, üzgünüm ki o bilgi pek bir yararlarına olmayacaktır. Küçücük bir inançla bakıp da bir çok kişiyi müslüman yapmıştır Kur'an *.
Unutmayın, islam dinine akıl almaz; ama akla uymayan hiçbir şey yoktur.
Dogmatik düşüncenin temelinde, sorgulamadan, mutlak kabul yatmaktadır. inananlar Kuran-ı Kerim'i akılla sorgulamazlar, yanlış veya hatasını aramazlar. Yıllarca anlamadığımız bir dilde dua okumamız veya kavimlerin göç ettiği anlatılan, israiloğulları'ndan bahsedilen surede ağladığımız örneklerinde olduğu gibi.
Oya ateist dogmatik düşünmez, okuduğu şeyi akılla yoğurur. Araştırır, sorgular... Bunun doğal sonucu olarak ise, Kuran'ı, kural olarak inanandan daha iyi öğrenir.
(bkz: kural olarak)
- ateist doğulmaz! ateist olunur. olmak için; olgunlaşmak, pişip tavına gelmek gerekir.
bilgili, donanımlı, analiz yeteneği gelişmiş, hangi türden olursa olsun; dogmalara itibar etmemesi gerektiğini bilen ve zamanın değişime zorlayan etkisini idrak edebilmiş, aklın ve mantığın gücüne inanan insandır ateist. araştırır, bulur, okur, analiz eder, nelerin doğru, nelerinse yanlış olduğuna kanaat getirdikten sonra ateist olma kararı verir. dolayısı ile kuran'ı da en az bir müslüman kadar iyi bilmesi, ateist olma kararını verebilmesinin gereğidir.
- müslüman, hristiyan, musevi, budist, şamanist vs doğulur ama ateist olunur.
ateistlik ya da ateizm; tanrıyı yok saymak, varlığını inkar etmek de değildir üstelik. "tanrı tanımaz" olmak; tanrıyı, manevi huzurunda günde beş vakit secde edilmesi, tapınılması gereken bir ilahi güç olarak görmemektir. kaldı ki evreni, tüm unsurlarıyla tanrı olarak gören, dolayısı ile kendilerinin de tanrının bir parçası olduğuna inanan ateistler vardır. felsefe biliminde yer bulan 'töz'* kuramı, bu inanç doğrultusunda şekillenmiştir.
sık rastlanan bir durumdur. genelde ateistlerin keyif için ateist olduğu düşünülür ama ateistlerin çoğunluğu dinleri en iyi şekilde araştırmadan, kitaplarını baştan sona tekrar tekrar okumadan ateist olmaz. bu durumdan rahatsız olan müslümanlar kendi dinlerini kendilerinden daha iyi bilen ateistlere küfür ederek olay yerinden uzaklaşmayı tercih eder. çünkü bilir ki seviyeli bir tartışma halinde her şekilde altta kalacaktır.
