meal okuyorsa zaten hatim olmuyor okudukları. tefsir okuyorlar mı acaba diye düşünmeden edemiyor insan. ayrıyetten incil ve tevrat için de aynı çabayı gösteriyorlar mı da bonus sorusu olarak geliyor.
neye inanmadığını bilen, samimi ateistlerin yaptığıdır.
bir kaç çeviri birden, karşılaştırmalı olarak okunsa daha iyi hatta. arapça da öğrenin gençler, çok işinize yarıyor, bir ayetin çeviriyle nasıl düzeltilmeye çalışıldığını görünce şaşıracak, "bu kadar da olamaz arkadaş!" diye nidalar atacaksınız.
bir de kuran okumadan sizinle tartışmaya çalışan müslüman arkadaşlarınız varsa onlara kuran hediye edin, çok güzel oluyor surat ifadeleri.
ilk cümle yukarıdaki. cümlemi kaldırmadan yanlış olduğunu söylemek isterim. doğrusu araştırdığım kadarıyla şöyle: Fıkıh bilgilerini, islam âlimleri, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bu bilgiler ancak fıkıh kitaplarından öğrenilir. Fıkıh kitapları varken, din bilgilerini tefsirlerden öğrenmeye kalkışmak nafile ibadet olur. Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayı bırakıp, nafile olan tefsir okumak caiz değildir. Zaten müctehid olmayanların, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen yetmişiki fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana çıkardıkları için sapıtmışlardır. Âlimler sapıtınca, âlim olmayanların tefsir, okuması felaket olur. (Hadika)
bunun dışında daha geniş bilgiye sahip olan varsa yazsın lütfen.
bazı ateistlerin takıldığı nokta da islamın kendisine değil müslümanlara bakmak.
Her insanın birer günahı olmasından daha normal ne vardır ki? Şu içki içmiştir, bu zina etmiştir. Ama bu olaya at gözlüğüyle bakan şunu düşünür:
-Müslümanlık iyi değil.
Bu yüzden din değiştirenler diğer nedenlerden dolayı din değiştirenlerden fazla mıdır onu bilemem ama yine de çok kişinin sebebi olmuştur.
çoğu insanın ailesi ve çevresi müslüman olduğundan başta müslüman olduğu, çoğu kez kuran'ı okuduktan ve uygulamalarını gördükten sonra kafir olduğunu bilmeyen kişi tespiti.
Allah'ı bulmak, anlamak için yapılmış bir eylemdir. Ancak ateistin bu davranışını araştırırken şunu bilelim ki : Ateist, Allah'ı tanımayan anlamına gelmez. Asıl terim anlamı şudur : Allah'ın yokluğuna yada varlığına kanıt bulamamış kişiye verilen isimdir. Her ateistin kuran okuması açık araması manasına gelmez. Bir ateist Allah'ın kelamında Allah'ı bulamayacak ise başka nerede arayıp bulsun ey dostlar. Her şahıs kötü niyetli olmak zorunda değil.
ludwig feuerbach, sigmund freud, karl marks, friedrich engels, mikhail bakunin gibi şahısların yazdıklarını okursa bir müslüman bundan etkilenebilir, dinin, peygamberlerin ya da allah' ın varlığı hakkında acaba mı? derse imanını silip atabilir.
çünkü bu şahısların amacı; tam olarak ta budur. kendi tezlerini sizlere empoze etmek. bu tezleri sağlam dayanaklara dayandırmaya çalışarak çoğu zaman saçmalarlar.
bir şeyin varlığını açıklamak yokluğunu açıklamaktan daha zordur.
meşhur bir olay vardır. sandalyenin var olmadığını kanıtlamak. hoca sadece hangi sandalye diyene tam puan vermiştir bilirsiniz. yokluğu açıklamak bu kadar basit bir cevapla noktalanabilir. o insana siz istediğinizi söyleyin varlığını kanıtlayamazsınız. çünkü yokluğuna inanmıştır. (ya da inanmak ister)
ama o sandalye vardır.
-işte oğlum önümde duran sandalye
+hangisi hocam
-lan oğlum bak dört tane bacağı var
+ben bir şey göremiyorum hocam
..... diye sürüp gider.
gelelim ateistlerin kur'an-ı kerim' i okumalarına.
onlar okudukları kitaptan etkilenmezler. çünkü sandalye yok deyip kenarı çekilmişlerdir. bırakalım onlar düşünsün derler. amaçları açık aramaktan bir adım öteye gitmez. malzeme ararlar kendilerine. aşağılamak için, bilinçsiz müslüman avına çıkarlar çünkü çoğu zaman. eğlenirler bunu yaparken de.
bazılarına isim takarlar hatta; şakirt derler, yobaz derler, gerici derler. biz sizler gibi aşağılayıcı davranmayız genelde size. inandığımız allah size merhamet etsin diye de arkanızdan dua ederiz, ( dinimize sataşıp, inançlarımızla dalga geçmediğiniz sürece )
bir de ateist özentileri var onlara hiç girmiyorum. çok komikler.
