ateistleri, "sabah kalkar kalkmaz günah işlemeye başlayan canlılar" olarak algılayan insanların beyinlerindeki örümceklerden korkarlar. (bkz: araknofobi)
nelerden korktuklarını pek bilemesem de ölümden semavi din mensupları kadar korkmadıklarına eminim. kaybolup gideceğine inanıyor işte ne var. sen ateşle imtihan olabileceğinin korkusundasın.
"ot kafalı insanların asla gerçekleri göremeyecekleri ve sonsuza dek bilgisizliğin kör kuyularında dolanıp duracakları gerçeğinden" çok korkarlar ki en büyük korkuları budur haddizatında.
(bkz: ateist dinci diyaloglari)
tesadüfen içine doğduğu coğrafyanın inanç sistemini akıl süzgecinden geçirmeden alıp kabul eden, o öğreti sisteminin kutsal kitabını bir kez bile okumayan; okumadığından anlamayan; anlamadığından bilmeyen; bilmediğinden kıyaslayamayan; çelişkilerinden arınamayan ve yorumlayamayan bahtsız kişilerin gübre olduktan sonraki hayal kırıklığının büyüklüğünden korkarlar. bu kadar derin bir bilgisizlik içinde evrenin sırrını bir türlü öğrenemeyecek olmalarından dolayı gönül alemlerinde gerçekten çok büyük üzüntü bulurlar.
aynı kişilerin, türkiye'de değil de danimarka gibi hıristiyan bir ülkede ya da israil gibi yahudilerin arasında dünyaya geldiklerini hayal ettiğinde, orada da bu defa yine benzer dogmaları kabul edeceklerini, o dinin kurallarını da ailelerinin bir yükü gibi peşinen alıp kabul edebilecekleri gerçeği karşısında, ateistler mutlak susarlar.
şimdi rasgele türkiye'de doğmuş bir müslüman olarak iftarda iskender kebabını, yoğurt ve eti büyük bir iştahla yiyebilirken tesadüfen israil'de dünyaya gelseydi iskender kebabını yemeyi hayatı boyunca reddedebileceğini kabullenmeyecek olan insanların arasında bir ömür geçirmek, elbette bir ateistin korkuları arasındadır.
allah a inanirken, karanliktan, bos sokaktan, cinlerden perilerden, olumden korkan biriyken ateist olduktan sonra hicbir seyden korkmamaya basladim sanirim bu teorinin tam tersi benim.