daha doğrusu, halen, türkiye'de türkçe'yi konuşamayan ve yazamayan insanlar var demek sosyolojik açıdan hem manidar ve açıklayıcı olacaktır. basit bir örnek olarak; otobüs duraklarında, okuma, yazma ve daha nereye gideceğini bile bilmeyen insanlarla karşılaşıyor olmamız ve adres sormanın bile ücrette tabi olduğu bir ülkede, yıllardır ana dil olarak devletin en alt kurumundan en üst kurumuna kadar sadece türkçe konuşulduğu öğretildiği ve hata geçmiş dönemler de korkudan da olsa başka dil'in konuşulmadığı bir ülkede neden arapça ya da kur'an'ı okuyamıyor veya bilmiyorsun diye sorgulanması abese iştigal bir durum olur. (bkz: harf inkılabı)
--spoiler--
atesitlerin kuran merakını anlamadığım gibi, müslümanların kuran'a olan ilgisizliğini de hiç anlamadım. (#13902664) (bkz: anlamamak)
--spoiler--
doğrudur kendisine müslüman (!) diyen pek çok kişiden daha iyi bilirler islamiyeti.
ateist kitaptan örnek verecek kadar okumuştur, ancak müslümanım diyen bazı kişiler daha kitabının yüzünü açıp bir ayeti kendisi okumamıştır kendisine verilen ile yetinmiştir. ateistim diyen o okumuş kişinin mantığı allahı kabul etmesini engellemiştir.
bildiğini sanmalarıdır. bişeyi yüzeysel bilmek ayrıdır, onun içinde olmak ayrıdır. misyonerlerde islamı birçok müslümandan iyi bilmektedirler. fakat onlar ilimlerini inancı eksik müslümanları yoldan çıkarmak için kullanmaktadırlar.
Ya Rabbî, onlar bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı hz.muhammed(s.a.v)
ateistler farkındalıkları yüksek entel kendini savunmasız zayıf görmeyen tiplerdir.Dini iyi sorgulayan ve konu üstünde çok araştırma yapan tipler ateist olur.
kutsal kitapları roman okur gibi okuyup sonra da ben her şeyi biliyorum ona rağmen ateistliği tercih ettim, diyen insanların düşünce şeklidir. yanlış olmasın isteyen istediğini tercih edebilir tabi ki. benim karşı oldugum kısım sadece bir konu hakkında hiçbir şey bilmemesine rağmen çok şey bildiğini iddia eden insanlardır.
Çoğusu birbirini dolduruşa getirmekle islamı bildiklerini zannediyorlar. Adamın biri "kuran'daki çelişkiler" diye bir yazı okuyor, sonra da diyor ki "bak ben islamı biliyorum, kuran'da böyle çelişkiler var!" halbuki bu çelişki iddialarının hepsine cevaplar var. Aklı ön plana çıkaran müslüman alimler bu iddiaların hepsine cevap vermiştir. islam'ı bilmiş olmak için sadece iddiaları değil, bu iddialara karşı yazılan makaleler ve çalışmaları da okuyup araştırmak gerekir. Adam işin kolayına kaçmak için bahane arıyorsa zaten gördüğü ilk ışığa koşacaktır. Bunun adı islamı bilmek değildir!
bir olguyu, fikiri veya dini reddetmek için iyi bilmeye ihtiyaç olduğunu düşünürsek doğru önermedir. müslüman toplumlarda okumaya ve aydınlanmaya pek sıcak bakılmadığından da olabilir bu aradaki fark.
yanlış bir düşünce. ateistler sadece derslerine iyi çalıştıkları için islamı daha iyi tanıdıklarını zannederler ve dinini pek iyi bilmeyen bir vatandaş halt edebilirler. ama bir ateist ortalamanın biraz üzerinde dini bilgisi olan biriyle karışılacağı zaman kaybedeceği bir süreçtir
bilmek, anlamak değildir. hakkıyla bilmek tüm olgularıyla o bilginin yaşama sirayet etmesi sonucunu doğurur.
milli eğitim sisteminde öğrendiğimiz bilgilerin hangilerini yaşamımıza geçirdik, hangisi sınav geçmek gibi sufli bir amaçtan öte gidemedi.
ateist mantık oyunlarıyla müslümanlara saldırmak için okuyorsa o bilgiyi edinmiş olandır, bilen ve sistematik bir şekilde anlamdıran değildir.
allah'a inanıyoruz diyorsun, adam allah'a inandıktan sonra mucizenin olabilirliğini hala bilimsellikle açıklamaya çalışıyor. allah'ın azametini kavrayamadan neyi okursan oku, bildiğini san hep eksik kalacaktır, hep yarım..
bir insanın bir şeye var diyebilmesi için sadece bir örnek görmesi yeterlidir, örneğin ben türkiyede bügün trafik kazası oldu diyebilmem için herhangi bir kazayı görmem yeterlidir ama hiç kaza olmadı diyebilmem için bütün türkiyeyi karış karış bilmem gerekir, yani gerçek manada ateist olmak her şeyi tam manasıyla bilmeyi gerekir ki bu zaten imkansızdır, şimdi ki ateistlerin bir çoğu da kendini bir şey biliyor sanan cahillerdir.
ya kardeşim bu başlık daha önce açılmıştı, bundan bikac yıl önce ve biz bu konuyu tartışmıştık, demek istediğim bir argumanı bünyesinde taşıyan söylem.
şimdi şöyle...ateistin neyi ne kadar tanıdığı değil, sonuçta ne olduğu konusu çok önemlidir, sonuçta ben inanıyorum, o da ateist. bu aynı şeye benziyo, biz hanımla geçen yaz portekiz´e gittik, bilfiil bi sürü portekizlinin görmediği her yerini gördük, zaten küçük ülke...de biz öyle yaptık diye portekizli olduk mu?...yooo ne mentalitesini, ne dilini hiçbir özelliğini bilmeyiz. ateist bilse bilse dış görünüşünü bilir. ama alnını secdeye koymadıktan sonra istediği kadar camiye gitmiş olsun, istediği kadar kuran´dan ayet ezberlesin, ne işe yarar ki o?
ateistlerde aslında Allah'ın varlığını kabul ettiklerinin farkında değiller. Allah yok diyebilmek için önce onun varlığını kabul edip sonra redetmek gerekir. Allah yokta kullandığı Allah kelimesi bunu göstergesidir.
tüm ateistler ve tüm müslümanlara yordanamayacak genelleme.
ateist filozof nietzsche der ki; bu da dahil tüm genellemeler yanlıştır. ''insan aklı belli bir yerde tıkanır'' 'ın bir başka ifadesi. düşünüp düşünüp genelleme yapman o genellemin evrenselliğini kanıtlamaz yani. kutsal bilim adına keşke sınırsız aklımız olsaydı, ama yok! verilenle idare edicez.. zira sonsuz akıl allah'tır.