ateist düşünce, ideoloji, felsefe vb adına ne diyorsanız kabaca inançsızlık diye tarif ettiğiniz (aslında inançsızlık-ret değil, aksine senin inanç olarak benimsediğin empoze ettiğin algıyı kendisinin kabul etmeme ve bunun en doğru düşünce eylem olduğuna inanmama. özünde bir inanç var bu inancın ortaya çıkardığı kendi doğrusuna inanma eylemi) ile ateist birinin de kendi inanç yaratıcı değerleri vardır.
ateist biri özünde yaratıcı algısına sahiptir. bu gördüğümüz veya görmediğimiz ama varlığını bildiğimiz ve görmesek bile varlığını duyu organlarımızla algıladığımız (örn can-ses-ısı vb) bu yaşam denen gerçeği ortaya çıkaran güç ille de teolojik açıdan tanrı rab allah vb isimlerle anılacak diye senin algına inancına zekana aklına kültürüne göre şekillenecek kuralı yoktur.
yaşamı ortaya çıkaran güç tanrı olur inancı-söylemi benim için önemlidir.
senin için ise yaşamı ortaya çıkaran güç evren bilinmezcilik kaos kozmik yapı olabilir ve bu inanç da senin için önemlidir.
yaşam sürecinde sen, ben, biz, hepimizin neye inandığı veya inanmadığının hiç bir önemi yoktur. senin inandığın ile benim inandığım aynı derecede değerli, aynı derecede değersiz, aynı şekilde doğru, aynı şekilde yanlış.
atomu parçalayan, aklı-zekayı (akıl ve zeka aynı değildir) ortaya çıkaran beynin falanca nöroanotomik bölgesinin olduğunu söyleyebilirsiniz (beynin akıl ve zeka açısından belli bir bölgesine atıf yapılarak öğrenme uygulama açısından beynin şu bölgesi diyerek gösterebileceğimiz veriler Teoriler, özelleşmiş bir beyin bölgesinin örn: lateral prefrontal korteks, beyin ön lobunda yerleşik bir alan ve beyindeki bir ağ yapısının örn: frontoparietal ağ, frontal -ön- ve parietal -yan- loblar arasındaki ağ insan aklını oluşturduğu şeklindedir) ve bu doğanın evrimin yaşamın kozmik gücün vb eseri olduğunu öne sürebilirsiniz.
ya da ben atomu parçalan akıl zeka için tanrı rab allah'ın bana vermiş olduğu nimet derim. her şey onun eseri onun sayesinde derim.
bu söylem inanışların hepsi doğru, hepsi yanlış, hepsi değerli, hepsi değersizdir.
neden mi?
atomu parçalayan zeka Nagazaki Hiroşima çernobil örneğini sergiliyorsa senin neye inandığının bir değeri yoktur.
atomu parçalayan zekan bu enerjiyi insan yaşamı için en ucuz ve ulaşılabilir hale getirip, geriye bıraktığı atıkları insan çevre için en iyi bir şekilde kullanıyorsa inandığının bir değeri vardır.
teoride senin neye inandığın-inanmadığın değil, pratikte senin ne yaptığın-yapmadığın senin savunduğun olguyu değerli, anlamlı - değersiz, anlamsız kılar.
karbon çeliğinden imal ettiğin ve lazerle keskinleştirip gama ışınıyla sterilizasyona tabi tuttuğun neşteri yapmaya sana akıl ettiren tanrı da olabilir evren de doğa da olabilir ama konumuz bu değil.
sen bununla cerrahi bir operasyonla hayat mı kurtaracaksın yoksa bir hannibal lecter mi olacaksın?
tartışmamız gereken, enerjimizi ve dikkatimizi vermemiz gereken doğa evren tanrı değil de bu neşteri tutan el olmalıdır.
unutmadan...
düşünüyorum da eğer tanrı olmasaydı veya bir anda tüm insanların benliğinden din tanrı inancını çıkaracak silecek olsak yine de insan pisliğini kötülüğünü gizlemek, suçlanmamak, dışlanmamak, haklı çıkmak için ve insanları yönetmek-kullanmak için yeniden bir din tanrı inancı yaratırdı.
tüm din inanışlarına bakın, hepsi istisnasız dinlere tanrı inancına karşı yeni bir din olarak gelmiştir.
benim inancım olan islam da öyle...
atalarımın dini dedikleri insanların yaptıklarına karşı yeni din islam gelmiştir.
evet, tanrı yok diyen ateistlere, tanrı öldü diyen nietzsche gibi düşünürlere karşı islam gelmemiştir.
aksine, ya rabbi bizi muhammed denen kuluna karşı galip kıl. yoksa atalarımızın diinini yerle yeksan edecek bu inançsız diye kabe de dua eden ebu cehil ebu leheb vb kişilerin inançlarına-eylemlerine karşı islam gelmiştir.
tıpki atalarının dinine tanrısına sahip çıkan yahudi hamamların entrikalarıyla çarmıha gerilen hz. isa, atalarının dinine sahip çıkan firavun tarafından mısırdan sürülen yahudiler vs silsile uzar gider.
Bakın arkadaşlar ateizm boş bir inançsızlık değildir. Anlatamıyorum galiba. Ateizmin dinlerden daha sağlam temelleri vardır. Öyle de olmak zorundadır. Çünkü yanılıyor olmanın bedeli ağırdır. Bizler gerizekalı ya da bilgisiz insanlar değiliz. Dinin farzları bize zor geldiği için ya da dinciler çok ahlaksız biz bunlarla aynı dinde olmayız diye dinden çıkmadık. Böyle olanlar deist olanlardır.
Tanrı kavramını reddetmek cesaret isteyen bir iştir. Çünkü bizler müslüman bir ailede müslüman olarak yetişmiş insanlarız. Hepimizin bilinçaltında dinlerle ilgili korkular ve baskılar vardır (aileden ateist olanlar başka). cehennem, cinler, şeytanlar, işkenceler, azaplar, her türlü tehdit, baskı ve korku unsuruyla sindirilmiş olduğunuzu anlıyorum. bu korkular benim de bilinçaltımda mevcut. Ama bilim karşısında dinlerin hiçbir şansı yok. Bundan emin olabilirsiniz. Ben emin olduktan sonra ateist oldum. Hiçbir şekilde deist olmadım bir geçiş dönemim yok. Bilimi araştırırken gerçekler karşısında başka seçeneğiniz olmuyor.
Evreni ve canlı yaşamını anlayabilmek için tek gerçek kaynak bilimdir. Biraz tarafsız araştırma yapan herkes görür ki evren hidrojen atomunun patlaması ve 13.8 milyar yıl içerisinde tekrar tekrar birleşip patlaması sonucunda oluşuyor. Ve bunu yapan bir tanrı değil. Bu olay tamamen rastgele patlamalar sayesinde gerçekleşiyor. Bu patlamalar diğer ağır elementlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu elementler de yıldızları oluşturuyor. Ve sonra bu yıldızlar tekrar patlayarak etrafa gaz ve toz bulutu şeklinde parçalarını dağıtıyor. yerinde bir kara delik bırakıyor ve etrafında başka yıldızlar oluşuyor. Carl Sagan'ın dediği gibi aslında hepimiz Yıldız tozlarıyız. Bizim canlı diye nitelendirdiğimiz formun kimyasal içeriği evrende bulunan bu maddelerdir. yine evrende bulunma oranıyla doğru orantılı olması tesadüf değildir. aynı şekilde canlı yaşamını tarafsız bir şekilde araştıran herkes görür ki bütün canlılar; böceğinden sineğine, bakterisinden bitkisine, insanlara ve diğer hayvanlara kadar bütün canlılar tek bir ortak atadan geliyor. yüzde 98.7 şempanzelerle, yüzde 90 farelerle, yüzde 70 muz ile genetiğimizin aynı olması bile tek başına bunun ispatıdır. ama bilim bununla sınırlı değildir. bu gerçeği bir çok farklı bilim dalı doğruluyor. Bu kesin gerçekler ışığında dinlerin yalan söylediğini anlayabilmek için üst düzey bir zekaya sahip olmak gerekmiyor. Ki öyle olsaydı daha kolay anlaşılırdı. Ama ortalama bir zeka seviyesindeki insanlar da bunu idrak edebilirler.
bilim bütün bunları bir tanrının yapmadığını ispatlamaz. bu açıdan agnostik olmak bilime göre en doğru düşünüş biçimidir. ancak bilim daha önce söylediğim gibi ortaya koyduğu gerçekler ile hiçbir tanrısal müdahale olmaksızın her şeyin kendiliğinden var olduğunu ortaya koyar. diyelim ki en baştaki hidrojen atomunu bir tanrı yarattı. ama sonrasında o tanrıdan hiçbir iz bulunamadı. işte öyle bir tanrı var olmuş olsa bile sevgili dinliler siz yine yanılıyorsunuz. çünkü o tanrı allah değil. onun allah olmadığını allah diye bir tanrının var olduğunu söyleyen islam dininin yalan olmasından anlayabiliyorsunuz. ben böyle belirsiz bir tanrı olduğunu reddediyorum. ama siz eğer ki inanmaya devam etmek istiyorsanız. size allahtan başka ilah bulmanızı öneririm. gerçek tanrıyı bulma yolculuğunuzda başarılar dilerim.
davranış ve teoloji bilimleri açısından ele alırsak ateist dinden çıkmış yaratıcı inancını ret etmiş diye teoride lanse edilen insanların pratikte yaratıcı hakkını savunduğunu görürsünüz.
somut çapıcı örnekleri batı ve doğu toplumlarda (hele ki popüler kültür içinde) sıkça karşımıza çıkar.
örn: batı toplumlarında bazı sanatçılar gruplar aforoz edilmiştir. bu aforoz edilenler insanın gözüne sokar gibi dini motifler olan dövme ve takılar (örn: haç takma ve konser gösteri eserlerinde dini motifler kullanması) ile birileri onları hristiyanlık propagandası yapıyor sanır. madonna, pet shop boys, enigma bunun en çarpıcı örneğidir.
bu vb sanatçılar adeta bir dadaist bir tepkiyi din-yaratıcı diye empoze edilen anlayışa bireysel anarşist diyebileceğimiz açıdan göstermiştir.
ara edibüdü: burada (vakit olursa) birazdan marcel duchamp - dadaizm - bireysel anarşizm konusuna da değinmek gerek. ne demek istenildiği anlaşılması açısından...
madonna'nın hz. isa sevişmesi ve hz. isa'yı zenci olarak tasvir etmesi, stigmata figürü vb üstelik kilise de bu klibi çekmesi (like a prayer) sonunda papa'nın tepkisi aforoz edilmesi lanetlenmesinde tanrı varlığı yokluğu hakaret vs değil de birilerinin kendini tanrı yerine koyması, tanrı ile ortak olması adeta tanrı din distribütörlüğünün tek yetkilisi olması, tanrı din inancı sadece kendisi ve kendileri gibi düşününce var olduğu algısının sonucudur.
teolojik açıdan madonna'nın hz. isa sevişmesinde sorun yoktu. asıl sorun hz. isa'nın sıradan bir insan gibi gösterilmesi, üstelik zenci olarak gösterilmesiydi ki bu kabul edilemezdi.
pet shop boys için de öyle, it's a sin parçası; kilise manastırlarda din baronları tarafından öğretilen - anlatılan - genç beyinlere empoze edilen din inancı ile tanrı olgusunun yok ettiği insan benliğinin çığlığıdır it's a sin.
aşk sevgi sadece baba oğul kutsal ruha ve duyulan haz mutluluk yaşam sevinci zevk vb sadece kutsala duyacağın aşk sevgiden gelen olup dünyevi her şeyin bir günah olduğunu bu dünyanın tanrı için eziyet çekilen bir deney olduğu empoze edilen hristiyan fundalizmine değinmeye gerek yok ki maşallahislam da olmayan bazı müslüman inanışları da bu hristiyanlıktan aşağı kalmaz.
enigma (michael cretu önderliğinde müzik grubu) en büyük isyandı bu din baronlarına karşı...
inanç açısından, düşünce açısından, var olmak açısından ve insan tanrı din açısından tartışılan ve artık olmak ya da olmamak çerçevesine giren anlayış dışına çıkıp her kesime ama neden diye soruyordu?
din artık günah sevap olarak değil, benim dediğim gibi olacak değil de ruhu dinlendiren bir olgu olarak dini görmeyi ve her kişinin ayrı değerleri ile ruhunu dinlendirmesi gerekliliğini savunuyordu enigma ve inançlı biri olduğunu da her seferinde dillendiriyordu michael cretu.
ama hayır!
benim gibi inanırsan sen tanrıya inanmış olursun anlayışı dinler insanlık tarihi boyunca hep hakim olmuştu ve seni de, senin din tanrı inancını ret ediyorum diyenler hep dışlanmıştı.
tıpkı hz muhammed'in torunları, damadı, en yakınlarında olanların dinden çıktı allah'ın takdirine emrine uymuyor diyerek öldürülmeleri gibi (bakınız islam dininde sonradan ortaya çıkan mezhepler tarikatlar tarihine) dört mezhepten ekseriyetle türklerin başı çektiği hanefi mezhebinin kurucusu ebu hanife.
ebu hanefi 70 yaşında zindana atıldı, her gün 10 kırbaç vurulma cezası verildi ve 15 gün sonra kırbaçlanmaktan dağılmış parçalanmış sırtı, morarmış vücuduyla ölüm döşeğinde halinde evine yollanmış ve ölmüştür.
tüm bunlar din adına din baronlarınca yapılmıştır.
bu gün ateist diye sövdükleriniz tarih boyunca olmuştur ve olacaktır.
sorun onlara neden ateist oldunuz diye...
tanrı yaratıcı yüzünden değil, senin yüzünden.
ben insanların yarattığı empoze ettiği tanrı inancını ret adiyorum. insanları yaratan tanrı inancını değil. j-b. alphonse karr
insanoğlu gelişmiş gelişmiş ve hiçbir tanrının yardımı olmadan tekerlek bulmuş, araba bulmuş, aşılar bulmuş, ilaçlar bulmuş, elektrik bulmuş,…neler neler bulmuş.
Ve bu hiçbir insan aklının üstü bir yaratıcının tüyo vermesiyle olmamış, varsa bir yaratıcı bir beyin vermiş sadece.
Ben bu beynimi kullandığımda bu mükemmel sanat eseri evreni yaratan tanrıya bu kuran, incil, Tevrat gibi kitapları yakıştıramıyorum.
Yani bu inanmayan dediğiniz insanlar inanmıyor değil inanamıyor!
Size de bir şey kanıtlamak zorunda değiller, çünkü sizin masallar dışında sunduğunuz hiçbir kanıt yok.
--spoiler--
ilimsel bilgilere sahip olan insanların inanmadığı gibi inananlar da bu konudaki cehaletini giderseler allah'ın olmadığı ve dinlerin yalan olduğu gerçeğiyle yüzleşecekler. bilim görme problemini çözebiliyor hayal görme problemini de çözebiliyor. ama gerçekleri gözünün içine bile soksan göremeyen insanlara bilimin yapabileceği bir şey yok. gerçekler acıdır. ancak onlarla yüzleşebilecek cesarete sahip olanlar gerçekleri görebilirler.
--spoiler--
iliminde biliminde dünyanında kainatında sahibi ALLAH tır NOKTA.
normalde inanan insanlar da allah'ın olmadığından buz gibi eminler ama bu gerçeği kabul etmek işlerine gelmiyor. yoksa dini kullanarak nasıl zenginleşecekler?
bilimsel bilgilere sahip olan insanların inanmadığı gibi inananlar da bu konudaki cehaletini giderseler allah'ın olmadığı ve dinlerin yalan olduğu gerçeğiyle yüzleşecekler. bilim görme problemini çözebiliyor hayal görme problemini de çözebiliyor. ama gerçekleri gözünün içine bile soksan göremeyen insanlara bilimin yapabileceği bir şey yok. gerçekler acıdır. ancak onlarla yüzleşebilecek cesarete sahip olanlar gerçekleri görebilirler.
ateistlere bakın, insanlık tarihi boyunca birde din adına yapılanlara bakın.
biraz zekanız varsa (ve de etik ahlak değerleriniz) her ateist düşünce ve tepkinin (theos-theism açısından) çıkış-beslendiği kaynağın bizatihi allah, tanrı, rab, zeus, odin vb isimlerle anılan yaratıcının kendisi olmadığını görürsünüz.
ateist düşünce bir tepki değildir ama ateist düşünceyi tepkiselleştiren şey ona empoze edilen din inancıdır ve bunun için özünde kabul etmediği din inancını ret eder.
ateist biri yaratıcıyı inkar etmez. bir şeyi-olguyu-varlığı ret etmek için ilk önce onun varlığını kabul etmek lazım.
süslü laflar, felsefe açısından yaklaşım yapmadan basit olarak örnekleyelim; hangi din inanç olursa olsun (müslümanlık, hristiyanlık, yahudilik, budizm, şamanizm vb. iddiaların) din adına oluşmuş yapılarda (okul yurt dershane vb.) çocuklara yapılan taciz, tecavüzler (aynı zamanda aile içinde de örn; küçük yaşta evlilik, din adına yapılan evliliklerde doğan çocukların resmi velayet kapsamında olmayıp gayri meşru durumuna düşmesi) vb. durumlar...
din adına toplumda ortaya çıkan makam mevkilerde yapılan rüşvet, iltimas, toplumun ortak çıkarına hizmet edilen mal ve hizmetlerin talan yağma edilmesi...
din işlerinin bir yaratıcı iman çerçevesinden çıkıp makam, mevki, gelir, maaş, geçim aracı, para kazanma, emeklilik geleceğini sigorta etme, çıkar sağlama, oy elde etme, propaganda, siyaset aracı olması...
din-yaratıcı adına cenneti vadeden insanların savaşlar yıkımlar kıyımlar işkenceler ile (örn; haçlı seferleri veya engisizyon-şeriat mahkemeleri ya da ışid'in kafa kesmesi) ve cehaleti bir hak olarak yaratıcı emri olarak sunup insanları hayvanlardan ayıran tek gerçek ahlak ve etik değerleri yok etmeleri (yaratıcı veya insanlar için evrensel bir ahlak etik değerlere sahip olmak için zeka-akıl gerekir. eğitim ve öğretimin amacı düşünme aklı kulllanma iyi-kötü ayırt etme muhakeme yeteneğini geliştirmeden çıkarıp din eğitimi adı altında düşünmeme, sorgulamama üzerine kurarsanız insanların ahlak ve etik değerleri sosyal sorumluluğu bir arada yaşama kültürü oluşmaz) bu insanların cehennemi öte dünyada değil de bu dünya da yaşatması...
tüm bu insanlık suçları rezillikler kötülükler din adına yapılıyor ve "yaratıcı din budur" deniliyor. insanın aklına ahlakına, vicdanına sığmayan bu şeyler yaratıcı ve dinin vicdanına ahlakına nasıl sığar diyen ve böyle bir inancı (hangi din olursa olsun) böyle bir yaratıcıyı (yaratıcıyı ne adla anarsanız anın) ret etmek kabul etmemek inanmamak dini islam olan (ben) için allah'ın emridir.
onların derdi allah ı kabul etmemek varlığından buz gibi eminlerde, kabul ederlerse namaz var oruç var zekat , karakterleri buna müsait değil onun için inkâr ediyorlar demiştim bir daha tekrarlıyorum.
Din kitlelerin kabesidir. Din hiçtir! alternatifleri ise şeytan. ilkeler, dogmalar vs.. tek din bilimdir, tümsel olarak bilimle uğraşmayan Her topluluk yok olur.
Tümsel olarak bilimle uğraşmayan bir dönemde yaşadığınızı hatırlatayım, dinler de daima bu yasayı hatırlatır zaten!
istanbuldan ötesini görmeyince algı farklı oluyor tabii...
Hristiyan kökenli ateist hristiyanlığı gömer! Insan psikolijisidir bu. Hristiyanlığı ve isa'yı son 150 yılda itin götüne sokup çıkardılar. Sizin gördüğünüz buradaki ateistlik ilkokul seviyesinde kalır orada.
Eski komunist ülke kökenliler direk bir tanrı kavramına karşıdırlar çünkü big bang di evrim öncelikli ve ağır bastığından, o adam dine konsept olarak farklı bakar diğer ateist türlerinden farklıdır.
Dünyada benim diyen dinden daha fazla sayıda ateist var lan?! Hepsi mi kendini kandırıyo hepsi mi içindekini bastirıyor hepsi mi dini vecibeden kaçıyor?!
inanmıyorsa inanmıyor adam?!
Hesabını da sana değil allaha/tanrıya verecek aq... size ne.
Aynı bu sözleri diyenler nasıl ra ya horusa inanmazlar , görmüyorlar mı bu güneşi. Bunu ra sağlıyor işte diyordu. Çocukluktan bu yana ağır bir biçimde tek bir konuya koşullandırılan sizin gibiler, başka düşünceler olabilmesine anlam bile veremiyorlar. Beyni buna çalışmıyor.
onların derdi Allah ı kabul etmemek varlığından buz gibi eminlerde, kabul ederlerse namaz var oruç var zekat , karakterleri buna müsait değil onun için inkâr ediyorlar.
Ben de ne cesaretle inanmadiklarini anlayamıyorum. Düşünsene dünyada en baba hadi diyelim bilimsel verilere göre 120 yıl yaşayabilirsin. Bunun zaten 70 ten sonrası eziyet. Ama islam öldükten sonra sonsuz bir hayat var diyor. Ve inanırsan bir şekilde yaptıklarının cezasını çeksen bile cennete varacaksin. Ama inanmazsan o sonsuz hayat sana çile. Akıl işi değil inanmamak. Bir de gerçekten mükemmel bir düzen var. Bu tesadüf mü?
ben o kadar malim ki benim inandigim mitolojiye birilerinin inanmiyor olabilecegi gercegini kafam almiyor deklarasyonudur.
olabilir, hatirliyorum; ilkokulda bizim sinifta 4. sinifa kadar okumayi ogrenemeyen gerizekalilar vardi.
herkes temel konseptleri kavrama konusunda esit degil malesef.
senin bi kac model ust versiyonlarin da ateizmin bir din oldugunu dusunuyor. gerizekalilar da boy boy.
ateistlerin ateist olmalarına inanmamayı anlarım da inanmamalarına inanmamak ne? yani sırf rahat etmek için inanmayan yine inanmaz. inanmayan illa tanrı'nın olmadığına inanmak zorunda değil diye düşünüyorum. emin değildir ya da ilgilenmiyordur, kesin olmadığını düşünüyordur ve inanmıyordur. bu kadar basit.