zeka dediğimiz yeti insanın kendisini koruması yetisidir aslında yani gerçekliğe karşı sanal bir gerçeklik yaratabilme, çözüm üretebilme yetisidir . kanımca ateistler ölümden sonra yaşam kavramı olsun ahlaksal yargılar olsun öznel yanıtlar verdikleri için daha zeki olabilme ihtimalleri var ama ilginçtir ki gerçekten inanmış bir insan teslim olmuştur ve egolarını aşmıştır fakat ateist kişi belki de kendisi tanrı olmak istediği için inanmayı kabul etmemiştir. aslında çok ilginç bir sorunsaldır.
zeka denilen şeyin tanımına, nelere bağlı olduğuna bakıldığı takdirde şahsıma bu yorum daha da saçma gelmiştir.
mesela resim yeteneğim olmadığı için bir ressam benden o bağlamda daha zekidir.
ama ne demek istendiğini anladığım için kelimelere takılıp kıllık yapmıyor ve yorumumu sürdürüyorum: zeka denilirken burda bahsedilen şey analiz yeteneği, sorgulama ihtiyacı, olaylara daha objektif bakabilme gibi özelliklerdir. merak, ailenin dindarlık oranı ve bu dediğim önemli: olaylara mantık yoluyla veya duygu ile yaklaşabilme ateist olmada önemli. kimi insanlar birçok soruya cevap veremese de yine de bağlanacağı, zorda kaldığında yardım isteyebileceği, kendilerinden üstün bir şeye ihtiyaç duyar. dünyadaki haksızlıkların, adeletsizliğin karşılıksız kalacağı kimilerine çok ağır gelir ve işte bu durumda devreye tanrı girer. tanrı ve mükemmel cezalandırma sistemi sayesinde rahat uyurlar.
belki oturup saysak gerçekten ateistler kıyasladığımız ölçütlerde daha zeki çıkacaktır. ama yine de "ateistlerin daha zeki olması" başlığını yanlış ve aşağılayıcı bulduğumu söylemeden edemeyeceğim.
aynı mantıktan yola çıkarsak, einstein'in Allah'a inandığını ve öğretmenini nasıl piç ettiğini biliyoruz. einstein'in zeka seviyesi de az çok belli o zaman tüm ateistler einstein'dan zekidir.
amerikada yapılan bir istatistiğe göre doğru bir önermedir, test nihayetinde varılan kanı.
amerika'daki harvard üniversitesindeki tüm ateistler sürülseydi üniversitenin %98'i sürülmüş olacaktı, ancak hapishanelerdeki ateistler sürülseydi sadece %2 si sürülmüş olacaktı.
derdim herhangi bir dini aşağılamak değil ama böyle bir anda hep aklıma cesar mendozanın acı çekene saygı şiiri gelir
acı çekene saygı
tanrı'yla aynı fikirde değilim
intihar edenlerin
cehenneme gideceği konusunda.
kainatın yaratılışına
katılmaktan bıktığında ruhum,
intihar edeceğim ben de
denenmemiş bir yolla.
nerdeyse bütün akıllı kalpler
intihar edip siktir çekmiş yeryüzüne.
ben ateist değilim, babasıymış gibi
tanrı'ya küsen bir çocuğum.
eğer tanrı intihar edenleri ve nietzsche'yi
cehenneme gönderirse
cehennemde yanmayı tercih ederim ben de,
tanrı dürüstlüğü sever.
tanrı'nın hayal gücünü beğenmiyorum.
ben tanrı olsam
peygamberler göndermez
direkt konuşurdum insanlarla.
ben tanrı olsam
hitler'i iyi kalpli bir yahudi olmakla cezalandırırdım,
yahut yetenekli bir yazar yapardım onu.
içindeki kötülüğü insanlara değil
tuvallere boşaltırdı
ben tanrı olsam
devletler yok olur
gül kokulu bireyler var olurdu sadece,
atlar çılgın zamanlar koşardı.
ben tanrı olsam
düşünce gücüyle herkesin
istediği karakter olmasını sağlardım,
dünya bir şiirin
yaratılım sürecine dönüşürdü böylece.
ben tanrı olsam intihar ederdim
insanlarla birlikte
acı çekmeyi öğrenemediğim için.
islamofobik söylemlerin olduğu iddiadır. tamam, islam toplumlarında yaşayan bireyler olarak öncelikle islam eleştirisi getirmemiz doğaldır. ancak ateizmi 'islam olmamak' olarak değerlendirmek tam anlamıyla sığlıktır.
madem o kadar zekiyiz, biraz tarih kitabı karıştırıp skolastik dönemi de inceleyebiliriz. olayları okuyup analiZini yapacak zekaya sahibizdir. isevilerin uygulamalarının, bugünkü islam coğrafyasından çok farklı olmadığını anlamamız güç olmamalı. veya uzakdoğuya gidip budizmi değerlendirebiliriz. veyahut museviliğin, güçlü olduğu dönemde, özelikle de isanın gençlik yıllarında neler yaptığına bakabiliriz. gerçi isa adında birinin yaşayıp yaşamadığı da meçhul ya, o ayrı bir tartışma konusu.
sonuç olarak ateizm, insandan üstün bir güç tanımadığı için tüm değerleri insana sunar. haliyle bireyleri belirli sınıflara bölüp değerlendirmez. birçok arkadaşın ateizmi algılama biçimi islamofobi içeriyor. ve islamofobi, faşiZmin ta kendisidir. ateizm gibi tüm canlılığı önemseyen ve her türe eşit değer veren bir felsefenin etkisinde olduğunu iddia eden bireyin, bir kitleyi(ki neredeyse bir buçuk iki milyar insan) toptan reddetmesi saçmalıktır. elbette tüm ateist akımlar aynı 'sevecen' tavırda değildir. belirli ateist gruplar faşiZmin batağındadır, ancak sayıları, tüm ateizm yanlılarını düşünürsek, göz ardı edilebilecek kadar azdır. o sebeple, bu sayıyı arttırmamak, ateizmi benimseyen bireyin önemsemesi be dikkat etmesi gereken bir durumdur.
ve son olarak, arada kişisel anılarımızın yarattığı öfke ile saldırıyor olsak da, bir fikri alt etmenin yolu ona saldırmak değil, objektif ve evrensel argümanlara iddialarını çürütmektir. ki bu argümanlar ateizm için bir hayli fazla olduğundan, gerilmeye gerek yoktur.
iletişimdeki spiral of silence etkisiyle oluştuğunu düşünmüşümdür hep. ateistlerin genelde zeki olanlarının toplumda konuşması da etkiyi daha fazla arttırmaktadır. ayrıca ateistlerin toplumlarda etkili olduğu gerçektir.
bazı zeki olduğu düşünülen insanların ateist olmasından ve yarım müslümanlara bakılarak varılan önerme. daha doğrusu varsayım. dinde sorgulanacak ama değiştirilemeyecek kavramlar var, bunları yarım müslümanlar sorgulamıyor üstelik ayrıntısını da bilmiyorlar. ateistler de dindeki bazı anlamadıkları noktaları sanki eksiklikmiş gibi görüp -halbuki kendileri gerçekten düşünmedikleri için anlamıyorlar- bunun faturasını dine ve müslümanlara kesiyorlar.
velhasılı, ateistler yarım müslümanlardan zekidir, ama ateist olmak bir zeka belirtisi olmadığı gibi inanabilmek için de belli bir zeka gerekir. yine de kendini avutmak isteyen için her şey serbest.
sabahtan akşama kadar internet başında pineklemekten başka bir işe yaramayan, okuduğu üç beş kitaba binaen kendini bilim adamı sanan, kıçından bir istatislik yapıp genellemeye vuran çok zeki insan söylemidir.
aslında bu iddia bile kimin ne kadar zeki olduğunu kanıtlar nitelikte.